Bölüm 4-"Sana sığınan yıldıza gökyüzü ol"

71 8 1
                                    

Sen vazgeçtiysen,hak etmeyen biri kazanmaya başlamıştır.

Kulağımıza aynı kurtuluş marşı gibi gelen zil çalmıştı bile.Derste suratına dahî bakmadığım Ali'ye döndüğüm anda Gökhan yanıma geldi.

"Selin !"dedi komik birşey var da bana diyecekmiş gibi.İlk Ali'yi fark etmese bile bakışlarını ona çevirdi daha sonra suratının şekli biraz değiştiği halde birşey demeden yine bana baktı.
"Konuşalım mı biz birazcık ?"diye sordu.Kafamı iki yana sallayıp ayğa kalktım.

"İzninle"diyip Ali'yi sıradan kaldırıp çıktım.

Gökhan'ı takip etmeye başladım.Bahçeye iniş yaptığımızda "yeni bir süt var demek"dedi.

"Kim ?"dedim.

Yine o saçma sırıtışını yapıp "Senin beyninde tümor falan mı var?"dedi.Bu salağın böyle demesiyle yine sinirledim.
"Evet var ne yapıcaksın sikine mi takmıyacaksın beni"dedim sesli bir tonda.Suratı benim dediğimle birlikte bunalmış ve kırılmış gibiydi.

"Sana şu ana kadar yaptığım bazı fedakarlıkları unutup dün yaptığımı silemiyorsun.Her seferinde de kalbimi kırıp geçiyorsun."

Elimle saçlarımı geriye savurup "evet bu zamana kadar birçok fedakarlık yaptın"diyip biraz duraksadım.Suçlayıcı bir ifade ile devam ettim.
"Senden her ay sadece 1 gün özellikle yanımda ol dedim.Bir kere bile olmadın sen.Herşeyimi sana anlattım,beni tek tanıyan sensin"dedim.

Derin bir nefes verip kırılmış olan kalbimle yine ben devam ettim.
"Şimdi ise yabancı gibiyiz,eğer ben ve benim dram dolu hareketlerimden bıktıysan de,işte seni bu konuda suçlayamam.

Bu sefer öfkemi bir kenara bıraktım.Bir yandan ben mi yanlış yapıyorum diye düşünüyordum.Beni gerçekten tanıyan insanlar tarafından hep itiklendim ben.Belki de aynısını şimdi de yapıyorum.Bu konuda kızamazdım ona.

Suratıma ifadesizce bakıyor ama konuşmuyordu.Ben onu yeterince tanımıştım zaten.
Hafif duruşumu dikleştirerek onu üzmeden devam ettim.

"Anlıyorum.Bence biz birazcık uzak dursak iyi olur"dedim.

Ona son zamanlarda sinir olsam bile kıyamıyordum.Zamanında bana çok yardımcı oluşu hiç gitmiyor aklımdan.Ağladığımda onun huzur dolu göğsüne sığınırdım,.Herşey ondan sonra oldu ya zaten.Sadece sırdaşım,anlayanım olsun istemiştim o ise duygularının etkisine kapılıp bana aşık olmuştu.Bunu öğrendikten sonra ondan uzaklaşmak isterdim fakat ondan başka anlayanım yoktu.Kırmak istemeden reddetmiştim onu.İşte bu olaydan beri benden uzaklaşmaya başlamış,yeni arkadaşlar edinip beni dinlemeyi kesmişti.Ben onu silmek yerine arkadaşım olarak yaşattıysam bile şuan arkadaşlık bile kalmamıştı ortada.

Sınıfa giriş yaptığımda sakin ve hüzünlü bir şekildeydim.Yanıma Koray gelip durdurdu beni.

"Selin !?"dedi.Gökhan ve Pelin'e göre daha iyiydi Koray.Durup suratına baktım 'ne var'dercesine.

"Dün sensiz gittik umarım bize kızmamışsındır.Pelin zorlamasa bende gitmeyecektim ama-"

"Yok ya sorun etme kızmadım"dedim yalan söyleyerek.Aslında bu konuda Koray'a kızamam o da Pelin'e bir türlü karşı gelemiyordu.Pelin inatçının teki olduğundan dolayı çocuk kurtulamıyor bir türlü şu kızdan.

"Senin moralin mi bozuk ?"dedi hafif tebessüm ederek "Yok ya yorgunum biraz"diyip sırama geçiş yaptım.

Bana yer vermek için kalkan Ali'ye yeniden göz attım.Şuan ona sıramdan defol git demek istesem bile hiç istemiyordum bir kişiyi daha kırmak.Normalde hiç kimseyi ne üzmek ne de kırmak istiyorum ama bazen içimdeki kız dayanamıyor,patlıyor işte.

"Seni yine kim üzdü bakalım ?"dedi.
Sanki beni hissetmiş gibi.

"Neden bahsediyorsun ?"

İyice süzdükten sonra devam etti konuşmaya "Perişan görünüyorsun"dedi.Başımı çevirip "Alakası yok"dedim.

Hâlâ bana baktığını hissedebiliyordum bu beni rahatsız ediyordu.Sonra yeniden ona dönüp devam ettim cümleme "Hasta mısın sen?Daha dün seni ilgilendirmiyordum."

Bana karşı vücudunu da döndürüp gülmeye başladı.

"Ben onu senin için demedim hani bir defter vardı ya yanımda onun için dedim.Bu seninle ilgilenmediğim anlamına gelmiyor dimi ?!"

Gözlerinin içine bir türlü bakamadığımdan önüme döndüm.Dedikleri benim kalbimin çarpıntısını daha da arttırıyordu.

"Sıramdan kalkarsan sevinirim.Hem bak şuradaki kızın yanı boş orası daha da iyi"dedim.Yanımda oturmasını istemiyordum neden bilmiyorum ama bir türlü tam olarak kovamıyorum.Başını iki yana sallayıp "Oraya gidersem bana bile makyaj yapabilir o kız"dedi gülerek.Nedense bende gülüşüne karşılık verdim.

"Makyaj,herşeyi saklayamaz ki"dedim.Bana baktığını hissedince gülümseyip "Saçmalıyorum işte"dedim.Sanki ben de makyaj yapmıyormuşum gibi konuşmam saçma olmuştu.
Gözlerinini tahtaya çevirip "Haklısın aslında"gözlerini yine bana dikerek "Fakat bazen sadece o makyaj değil de sözler de saklayamıyor makyajın altında yatan kişiyi"dedi.

Dediğiyle sanki bana küfretmiş gibi hissettim.Kafamı pencereye çevirip sanki mavi gözlerinden kaçar gibiydim.Ona inanıyor muydum ?
Belki de okudu herşeyi.
Ondan bana böyle davranıyor.Biraz samimi biraz da acınası.

***

Uzun bir aradan sonra telefonuma bir mesaj geldi.Mesajın sahibine bakmak için telefonumu yatağımın üzerinden aldım.

Gönderen;Gökhan

Bahçeye in,bekliyorum.

Üzerime pek kalın olmayan fakat sert esen rüzgarda beni sıcak tutabilecek bir hırka aldım.Sessiz adımlarla koridordan uzaklaşıp bahçeye adımımı attım.

Arka bahçede beni beklediğini umarak ilerledim.Düşündüğüm gibi orada beni bekliyordu.Kollarımla iyice hırkamı kavrayıp yanına gittim.

"Evet ?"dedim ne var dercesine.

Eliyle yumruğunu hafifçe sıkarken öfkelenmemeye çalıştığı gayet belli oluyordu.

"Şu okula yeni gelen çocuk kim ?

Bir kaşımı hafifçe kaldırıp "kimden bahsediyorsun tam olarak?"dedim.Sinirlendiği belli oluyordu sinir dolu gözlerinden.

"Senin yanında oturan kişi.Hani birbirinizin gözlerine derince baktığın kişi"

Bu ne demeye çalışıyordu ? Sabah beni enkaz yapan kişi şimdi cesedimi mi arıyordu ?

"Ne saçmalıyorsun sen ?"dedim kendimi öfkeye teslim etmeden önce.

"Beni bırakıp seni anlayan başka birisini arıyorsan uğraşma,bulamassın.Gülümsediğin halde çürüyen bir kalbin var.Bundan sonra kimse onun çürüyüşünü benden daha fazla bilemez."diyişiyle gözlerim yine istemediğim halde yaşarmıştı.

Elimle suratımı sertçe silip öfkeli gözlerle ona bakıyordum.
"O zaman neden pes ettin.Beni neredeyse 1 ay içinde acılarımla baş başa bırakan kişi sensin."dedim.Derin bir nefes alıp devam ettim yarım bıraktığım acı dolu cümlelere
"Bana bu yaptığından sonra bir daha kimseye güvenemem ki zaten ben"

Sinirle bağırmaya başladığı an tüylerim diken diken olmuştu.

"Ben pes etmedim sen vazgeçtin !"diyip kahverengi olan saçlarını geriye attı.
"Ben senin acılarını ne kadar sardıysam o kadar vazgeçtin benden sen"dediğinde sanki tokat yemiştim.Ona dost olarak kalmamız gerektiğini söyledikten sonra benden mesefalerce uzaklaşan o'ydu.

"Ben senden hiç uzaklaşmadım sana dediklerimden sonra benden uzaklaşan sendin. Anla artık bunu;ben seni sevememiştim."

Kırılan kalpleri tamir etmek yerine bir daha kırmış olabilirdim.Fakat hâlâ benim de bir kalbim vardı.

Geriye dönüp ilerleyeceğim anda geriye çekildiğimi hissettim.Ne olduğunu anlamaya çalışırken kendimi sadece dost'um olarak gördüğüm kişinin pembeleşmiş olan dudağında buldum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YANLIŞ SULARDA ...⁉Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin