Çılgın

#3 HS

-Harry Styles-

Bara vardığımda arabayı yolun ortasında bıraktım ve kaldırımın biraz gerisinde kalan kapıdan eğilerek geçtim. Kendime barda bir sandalye bulup barmene elimle işaret yaptım.

“Ne vereyim?”

“Ne varsa.” dedim. “Ağır olsun.” Başıyla onaylayıp içecekleri hazırlamaya döndü. Oturuşumu kamburlaştırdım ve Ashley’le anılarımızı beynime sokmaya çalıştım. Hayır, olmuyordu, ağlayamıyorum. “Hadi.” dedim barmene hızlanması için.

“Sakin olsana, sıranı bekle.” dedi yanımda oturduğunu yeni fark ettiğim kız.

“Şişt. Sorunlarımı çözmeliyim.” Ve barmenin ikimize aynı anda uzattığı bardaklardan birini kapıp kafama diktim. Yan gözle baktığım kız aynısını yaptı ve artık kim daha hızlı bitirecek yarışındaydık. Ben bitirdiğim an hızla bardağı indirip bara bıraktım.

Birkaç saniye sonra aynısını kız yaptı. “Önce başlamıştın.” dedi.

Başımı alayla salladım. “O zaman rövanş yapalım?”

Başıyla onayladı ve barmene seslendi. Barmen ona döndüğünde “İki tane daha.” dedi. İki tane daha. Ve sonra bir iki tane daha.

“Neden içiyorsun?” diye sordum.

“Neden içiyorsun?” diye cevapladı.

Soruma cevap vermemesini umursamadım. Benim sorunum kesinlikle daha büyük ve önemliydi. Biraz bencildim. Büyük ihtimalle anlatsa bile umursamayacaktım zaten.

“Sevgilimle ayrıldık.”

“En azından aldatmamış.” dedi kolunu bara yaslarken.

Ona döndüm ve gözlerimi açtım. Artık sorunu ilgimi çekiyor gibiydi. “Aldattı.” dedim gülerek.

“Michael adındaki bir pezevenkle.”

Gözleri açıldı. “Bana Michael deme.” Tek elini havada salladı ve diğer eliyle önündeki tekilayı shot yaptı. Bardağı bara bırakırken yüzü acı ve ekşi tattan buruşmuştu.

“Michael derim. O bir orospu çocuğu.”

“Kesinlikle.” dedi işaret parmağını havaya kaldırırken. “Beni Ashley orospusuyla aldatan orospu çocuğu Michael.”

“Ashley.” dedim. “Evet, o bir orospu.”

Kahkaha attı. Sonra durdu. “Bir dakika.” dedi gözlerini kısarak. “Eski sevgilinin adı Ashley mi?”

“Hayır, Orospu Ashley.”

“İki dakika ciddileş.” dedi. Ona alayla baktım. “Senin eski sevgilin seni Michael diye biriyle aldatmış ve benimki de Ashley.” “

Eee?” dedim. “Yani?”

“Senin eski sevgilinin adı Ashley ve benimkininse Michael.”

Gözlerim bir anlık açıldı. “Lan, bunlar birlikte bizi aldatmış olmasın!”

Hala adını bilmediğim kız ayağa kalktı ve beni alkışlamaya başladı. Hep aynı, yavaş ritimde. Çoktan sarhoş olmuş ve artık ne olursa yapacak birkaç kişi ona katıldı.

“Kes, tamam.” dedim. Ayağa kalktım. “Gidiyoruz.”

“Nereye.”

“Orospu Ashley ve Orospu Çocuğu Michael’ı bulmaya.”

“Gidelim!” dedi ve hızla sandalyenin arkasına asılı deri ceketini ve küçük çantasını kaptı. Arabaya doğru koştum. Pardon, koşamamışım. “Lan, araba nerede?” diye bağırdım.

“Çekmişlerdir. Benimkiyle gidelim.” dedi ve öndeki kırmızı, küçük arabaya koştu. Tam binerken onu takip etmediğimi gören bana döndü. “Hadi!”

Hızla gidip ön koltuğa yerleştim. Bacaklarım sığmıyordu. “Bu ne biçim araba be.”

“İnsan boyutunda olan herkes sığabiliyor.”

“İnsandan fazla küçüksün, Orospu Çocuğu Michael’ın Eski Sevgilisi.” dedim.

“Tamam, kes.” dedi ve arabayı çalıştırdı. “Ashley’nin evi nerede?”

“Hayır, Michael’ın evine gitmeliyiz. Ashley hep bizde kalırdı.”

“Michael’da bizde.” dedi. “Ashley’e gidiyoruz.”

“Anlamıyorsun, Ashley ortalıkta fazlalık yapmayı çok sever.” dedim itiraz ederek. “Kesinlikle Michael’ın evinde olmalılar.”

Ofladı ve arabayı park ettiği yerden çıkarıp gazı kökledi. “İlk önce Michael’a bakalım.” Zafer kazanmışçasına kendi kendime gülümsedi. Sonra tenim yanmaya başladı. Özellikle ellerim. “Sıcak.” diye söylendim. Takmıyordu. Camı açtım ve kafamı ve kollarımı sarkıttım.

“Oh.” dedim. “Bu çok iyi geldi.”

Kız hızlı bir frenle durduğunda benim kafam arabaya ileri geri gidip camın yanına çarptı ve çığlık attım.

“Kız gibisin.” dedi çoktan arabadan inmişken.

Elim başımda arabadan indim ve kapısını kapattım. “Sen kız gibisin.” dedim. Gözlerini devirip apartmana ilerlemeye başladı.