1. İhanet

30 1 0
                                    

Yarı açtığım kapının önünde, gördüğüm şeyle donup kalmıştım. Buna inanamadığım için ağzımdan tek bir söz bile çıkmıyordu. Arkamdan bana seslenen kişi, nihayet odanın içinde olan hainlerin ilgisini çekmişti ve sonunda beni fark ettiler. Daniel beni gördüğü an, üzerinde olan sürtüğü, yana itterek yataktan hızlıca kalktı, ''Serena,'' diye konuşmaya çalıştı, ama bir açıklaması olmadığı için yine sustu.

Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında, daha olayı yeni algılıyordum. Kız kardeşim ve nişanlım bana ihanet etmiştiler, hemde nişanımızı kutladığımız gecede. ''Neden?'' diye kısık sesle diyebildim sadece ve onlara beni ikna etmeleri için fırsat verdim, ama yine suskunluktan başka bir cevap almadım. Kafamı hüzünle iki yana sallayarak, ''Yazıklar olsun.'' diye oradan uzaklaşmaya başladım. Arkamdan seslenen Danieli duydum ama durmadım ve aynı hızla teknenin dışına çıktım. Peşimden hemen Daniel de gelerek kolumu tuttu ve beni ona döndürdü, ''Serena bak açıklayabilirim.'' diye bana yalvaran bakışlarla bakıyordu. Kolumu hızlıca ondan çekerek, ''Herşey ortada zaten, neyi açıklayacaksın!'' diye ellerimi iki yanımda sinirle sallayarak bağırdım. Ona arkamı döndüm, yüzüne baktıkça midem bulanıyordu. O anda arkamda birinin daha bize katıldığını duydum "Serena yanlış anladın.''diye bu kez konuşan Daniel değildi. Sinirle ona dönerek üzerine yürüdüm, '' Neyi yanlış anladım Jenny!'' diye ben üzerine yürürken o benden uzaklaşıyordu, ''Kız kardeşimin nasıl nişanlımı ayartığını mı?'' diye yüzüne doğru bağırmaya devam ettim. Ama bu onda pek fark yaratmamıştı, aksine o da sinirlenmeye başladı ve beni durdurmak için göğsümden iki eliyle beni itti, ''Ne oldu, şaşırdın mı?'' diye bu sefer o bağırdı. ''Herşeyi elde etmeye alışkın olduğun için zor mu geldi, ha?'' hala bağırmaya devam ediyordu ve bu sefer o benim üzerime yürüyordu ben ise söylediği şeylerden dolayı şaşkınlıkla ondan uzaklaşmak için geriye doğru gidiyordum. ''Uyan artık Serena, sen kraliçe değilsin ve burası senin krallığın değil.'' bu duyduklarıma inanamıyordum. Bunları benim kardeşimin söylemesi çok canımı acıtmıştıöevet belki üvey kardeştik, ama ben onu hep gerçek kardeşim gibi gördüm ve sevdim . Bunca yıl ben, bizim daha da yakınlaştığımızı düşünürken, meğerse o bana karşı tüm bu kini toplamış ve şimdi insafsızca içinden yüzüme karşı tükürüyordu. Daniel aramıza girerek bizi durdurmaya çalıştı, ama biz kendimizi bu nefrete o kadar kaptırmıştık ki artık hiçbirşey bizi durduramazdı. ''Artık herşey benim olacak.'' diye bir kez daha beni ittmeye çalışırken onu durdurdum, ''Yeter artık.'' diye bende kendimi savunmaya başladım, ''Ben herşeyi kendim, emek harcayarak kazandım. Kıskanmaktan vazgeç.'' dediğimde kolumu sıkıca tuttu ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı, ''Seni kıskanacak kadar düşmedim ben.'' dişlerini sinirle sıkarak dedi. Bende ondan kolumu çekmek için bir hamle yaptım, ama malesef ki teknenin ucunda olduğumuzu yeni fark ettim. Ayağım kaydığı an elimi Jenny'ye doğru uzattım ve bana yardım edeceğini düşündüm, çünkü bu kadar kötü olabileceğini inanmadım, ama yanıldım o aksine benim suya doğru düştüğümü fark ederek hiç bir hamle yapmadan beni izledi. Danielin yüzünde ise her ne kadar endişe olsa da bana yardım etmedi, yüzme bilmediğimi bildiği halde suda boğuluşumu izledi. O anda hatırladığım tek şey ise, bedenim soğuk suyla buluşurken onların bana bakan yüzüydü.

Intikam GünlüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin