OLAYLAR OLAYLAR...

1 0 0
                                    

Teneffüs zili çaldı sonunda. Hep beraber bahçeye çıktık. Çimlerin üstünde depeleniyorduk işte..
Âniden birinin telefonu çaldı. Aytaç...
Ben,
Valla ne diyim şu hayranların bi bitmio...
Aytaç,
Sus sus sessiz ol.
Neden? Önemliydi o zaman...
Aytaç,
Efendim? Gelcez dedim yâ. Çıkışta. Hemen. Hangisi? Tamam. Bende. Baysss...
Burhan,
Noldu krdş?
Aytaç,
Tamam kanka çıkışta,
Ben,
Sanki bizle alâkalı ondan söyle.iyonuz.
Aytaç,
Yok yâ senle alâkalı değil,valla. Kızlar sizle alâkalıda değil.
Zaten benden vaşka üstüne alınan kimse yoktu. Almayında zâten.
Ben hemen telefinumu çıkardım ve nisayla maviye mesaj yolladım.
"Kızlar çıkışta takip ediyoruz. İtirazı olan? Kabul edilmiştir..."
Ve attıktan sonra telefinlarına geldiler mesaj sesiyle..
İkiside bana salakča bakıyordu..
'Ne?'dercesine bende onlara baktım. Ve on beş saniye sonra ikiside olur anlamında şeyler yazdı.
Zil çaldı ve birlikte ayağa kalktık. Burhan,
Kanki bi gelsene,dedi aytaça bakarak.
Aytaçta gitti ve çıkış kapısının yanındaki çöp konteynırının yanına gittiler.
Ben neden bu kadar mereklıyım kiğğğ!
Ve aradan on dakika sonra geldiler. Ve yanlarında hocayla. Zor yetişmiş olmalılar hocaya...
Yanıma geldi bana göz kırptı..
ÇOK TATLISIN AMA SEN!!
Bende noldu anlamında başımı salladım.oda hiç bi şey anlamında hareket yaptı.sevdim bu hareketini.bende aynen yaptığını taklit ettim. Ders ne? Bilmiyordum gerçekten...
Amaaaaan sonuçta kaynatcaktık işte.
Ben kağıt parçalayıp küçük küçük top yaptım. Aytaç'ta bana yardım etti tabii kide. Amacımız,ders boyu herkeze yaptığımız topları atmak...😈😈😈😈
Aytaç'ın komutuyla herkeze teker teker atmaya başladık. Ve bizim attığımızı farketmesinler diye,geometri kitabına bakıyorduk. Dersi bil.ediğimiz halde...
Ve BOMBE OLAY...
Aytaç yanlışlıkla hocaya attı ve bizde o telaştan kitabı yanlışlıkla kapattık. Sonra sıradan bi sayfa açıp okumaya başladık.
GEOMETRİ KİTABININ NEYİNİ OKUYORDUK BİZ ACABA?
Sonra hoca eline attığımız topu aldı ve,
Kim yaptı bunu? Ben bulursam,
Sonu çok patlak yerlere gider haberiniz olsun...
..................,......................................
(Sınıf susuyor...)
Kim yaptı dedim size!
Biz çok korkmuştuk. Yani Aytaçla ben.
Hoca ikimize doğru geldi ve,
Sizdiniz demek...
Ben,
Hicam biz değildik ki
Hoca,
Önündeki kitap hiç 9yle demiyor değil mi? Ne kurnaz veletsiniz siz?Bide yalan söylüyorlar.dedi ve kafama vurdu.
KAFAMA!
Acımıştı gerçekten.Aytaç'ın da kulağını çekerek ensesine vurdu.
Ben,
Sizin bize vurmaya hakkınız yok!
Hoca,
Bak sen şu terbiyesize.. Anca laf yetiştir...ne haddine senin bana laf yetiştirmen hm?heleki benim gibi saygılı bi hanımefendiye,üstelik târih öğretmenine.
BAYAN EGO.
Ben,
Senin gibi saygılı bi hanımefendi mi? Kusura bakma ama,birinci şahıslı konuşuyorum. Öğrencisine vuran bi saygılı öğretmen mi? Bana bu güne kadar annem bile vurmamışken, sen ne cürretle vurabiliyorsun?Aytač sende konuşsana!
Aytaç,
Benim bu hoca kılıklı sahte kadına diyecek lafım yok.
Hoca,
Müdürün yanına gidelim. Ona dersin bişeyler o zaman.
Ben,
Offffff çokta tın. Bakalım kim okuldan gidiyor.
Hoca,
Bide beni tehtit ediyorsun. Çabuk düş önüme. Sende gel benimle,dedi Aytaça bakarak.
Ve sınıf şaşkın dolu gözlerle bize bakıyordu. Buse sâdece gülüyordu...Bu sinsi bi gülüştü.
.................-.................-...................
Müdür odasının kapısının önüne gelmiştik üçümüz.
Hoca,
Giriyim mi içeri?
Emin olun hivç bi hoca b9yle.sormaz. heleki b9yle bi durumda. Demekki kendi kovulucak diye korkuyor ama belli etmiyor. Biz özür dilicez güyâ ve sanki biz affetmesini isticez.
NAH!
Aytaç,
Girersen gir bizene yâ,unutma,bunun bide dönüşü olucak hoca.
Hoca,
İyi bakalım.
Dedi ve kapıyı tıkladı. Girin komutuyla saçımı düzelttim.
Müdür,
Buyrun.
Hoca,
Müdür bey, haklarında tutanak ve okuldan atılma veya uzaklaştırma karârı istiyorum.
Müdür,
Peki sebep?
Ben,
Hica ama kendi yaptığını hiç anlatmıyirsun?Anlatıyımmı müdür bey?
Müdür,
Lütfen.
Ben,
.................
Müdür,
Siz nasıl böyle bişey yaparsınız?
Hele bu kıza?
Hoca,
Neymiş bu kızı herkezden özel tutan şey?
Müdür,
Holding sâhipleri.
Ben,
Offff müdür bey anlamazki bu ne dersen de.
Hoca,
Haddini aşıyorsun!
Ben,
Ne o yine mi vurucan?
Müdür,
İkinizde kesin! Tamam mevsim sen sınıfına geç,Oğlum sends geç. Sizde benimle gelin. İşlemlerinizi halledelim.
Hoca ağlıyordu. Tabii ağlar. Çünkü ekmek parası gidiyodu.
Bunun sebebi ben olmamalıydım.
Ben,
Müd7r bey,lütfen, atmayın...
Müdür,
Sebep?
Ben,
Hocam,lütfen,
Müdür,
İyi bakalım. Ama bi daha böyle bi mevzu olmayacak.
Hoca şaşkındı. Hocayla hiç samimj olmıcaktım.
Aytaç bana mal gibi bakıyodu.
Bende neden böyle yaptığımı anlattım. O da hak verdi...
****************************
Sonunda okul bitmişti. Aytaç ve Burhan beraber gidiyordu.bizde bakıyorduk onlara...
Burhan ve Aytaç bi dolmuşa atladılar. Ve bizde nereye gittiğini kontrol ettik. Dolmuşta
"Eskişehir yolu
Ostim
Batıkent
Ankamar
Sincan"
Yazıyordu...
Hamgisi ki?
Hemen taksi çağırdım. Hemen geldi ve gittikleri yöne doğru ilerlemelerini söyledik. Dolmuşu hemen gördük.
Her dolmuştan ayıran 9zelliği vardı."kara gözlüm ellerin oldu"yazıyordu.ordan tanıdık. Ve onu kaybetmemesinjde ricâ ettik. Aynı filmlerde gibi diceksiniz ama bunu yapmaktan başka şansımız yoktu...
Sonunda inmişlerdi. Onlar olduklarına emin olduktan sonra parayı ödeyip indik.
Bi kafeydi burası.
Nisâ,
Ne işleri varki burda bunların?
Mavi,
Bizde bunu öğrenmeye gelmedik mi?
Nisâ,
Hee doğru.
Ve hemen içeri girdik. Burası çok sisliydi
Ve aytaçları görmüştüm.biriyle konuşuyodu. Sonra herkez yerine oturdu.
Bizde oturduk. Ve bi çocuk Aytaç'ın yanına geldi. Bişeyler konuştular ve donra aralarında tartışma oldu.sonra bu tartışma kavgaya döndü.
Çocuğun burnu kırılmıştı galibâ .
Aytaç'ın kaşı patlamış, burhanında dydağı kanıyodu fecî bi şekilde.. Bi oğlanında başı yarılmıstı....
Aytač,
Sana benimle uğraşma demiştim.
Çocuk,
Herzaman gölgende olucam.
Aytaç,
Herzaman beklerim Koray.
Adı koray mış anladım...
Koray,
Yine gelicem Aytaç.
Aytaç,
Ananıda getirsene?
Koray,
Yok,ben senin ananı getircem yanımda.Lazım oluyorda ara sıra.
Aytaç,
Sen anamla ilgili böyle nasıl konuşursun lan.
Dedi ve gözüne yumruğu geçirdi. Sonrada saçından tutup kafasını duvara vurdu. Bu Aytaç mıydı?
Koray gözü kızarık şekilde küfür sayıyordu Aytaç'a. Aytaç iyice dellenip yumruklarını koray'a geçirdi...
Koray en sonunda kalktı ve masadaki çiçek vazosunu Aytaç'ın kafasına geçirdi. Acaba neden buranın sâhibi bişey demiyordu? Garip.
Nisâ,
Gençler sonuç sizce?
Mâvi,
İki ölü gerisi komalık...
Nisâ,
Gerisi?
Mâvi,
İşte Burhan ve şu bebe.
Nisâ,
Allah korusun de salak.
Ben,
Ne saçmalıyonuz siz yâ? Tam vakti bence spikerlik yapmanın. Size koskocaman bi aferin.
Nisâ,
Naptık biz laaaa?
Ben,
Tamam,suçlar benim. Siz sâdece susun.
Mâvi,
Offff ne kafası lan bu?
Ben,
Ayyyy yeter!
Konuşmamız ardından gözümü aytaça çevurdim. Yerde yatıyodu ama gözü açıktı. Bayılmamıştı anlayacağınız...
Hemen buraya ambulans çağırdım ve ordan uzaklaştık.
Eve gittim ve babam karşımda dikiliyordu. Kızgın bi emoji yayılmıştı yüzüne. Bunun sebebi ben miydim? Öğreneceğim hemen.
Ben,
Naber baba.
Babam,
Nerdeydin mevsim?
Ben,
Arkadaşlarla biyerlere gittik baba.
Babam,
Neden benim haberim yoktu?
Ben,
Özür dilerim baba. Haber vermeyi unutmuşum.😞😞😞
Babam,
Tamam. Arkadâşlarınla gezdin yâni?
Ben
Evet baba. İnanmıyosan....
Babam,
İnandım inandım. Hadi annende merak ediyor seni. Oturma odasına geç.
Ben,
Tamam baba.
Annem,
Neredeydin sen mevsim?
Ben,
Ayyyy anne mâdem bu kadar merak ettin,aha elin,aha telefon.tuşlarsın,sorarsın.
Annem,
Tamam tamam. Hadi sofrayı hazırlamaya yardım et. Nermin mutfakta.
Ben,
Ama anne.......
Annem,
Yemeye gelince anne demiyorsun.
Ben,
Offff tamam anne.
Annem,
İyi.
Üstümü değiştirmek için odama gittim. Ve rahat bi eşortman altı,üstüme de sıradan bi tşhirt geçirdim.her zamanki gibi uzun hırkalarımdan birini giydim..
Mutfağa geçtiğimde nermin ablanın yemekleri bitirdiğini gördüm😀😀😀😀ohhhh beeee.
...........................................................
Yemek bittiydi sonunda...
Hemen toparladım ve mutfağa taşıdım. Sonra lavaboya koydum.Nermin abla yıkar bulaşıkları. Ben pek iyi beceremiyorum😥😧😊😑😑😦😧😥😣😩😶😞😒😳😲😓😔😖😫🙅🙍offff tamam uzattım.Hemen odama çıktım ve yeni sipâriş ettiğim KARANTİNA adlı kitabıma göz gezdirdim. Gozel kitaptı. Sjsjsjs gozel.
Ve heijan'ın söylediği "yansın geceler" adlı müziğini dinledim.
Ardından müzik değişti. Heijan'ın dar gelio adlı müziği çalınca anladım ki biri arıyor.
POFİDİĞİM...Arıyordu.
Aytaç,
Selam.
Ben,
Sanada iyi akşamlar.
Aytaç,
Of işte her neyse. Nabıyon?
Ben,
İyim sen?
Aytaç,
Hatrını sormadım,naptığını sordum,dedi ve uzun bi kahkaha attı. Ayyy yesinler seni.
Ben,
Aman ne komik. Offf senle muhattap edinilmiyo.
Aytaç,
Ya tamam tamam.
Aklıma muuuuazzzzaaaaam bi fikir gelmişti. Sâhi,hastanedeydi o? Neyse,ven planlarımı uygulayım. Bakalım ne yalan söylicek...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEN BENSİZ TRIVIRISIN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin