5.Bölüm

15 1 0
                                    

Medya;Derinin kuzeni Merve.

Evin önüne geldiğimde aklıma annemlerin İzmire gitmiş oldukları geldi. Kapıyı açtım ve girer girmez burnuma hoş kokular doldu. Tabii ya Merve gelmişti bak yine döktürmüş nasıl da özledim. Kapıyı kapattım çantamı ve anahtarlarımı koyup sessiz sessiz mutfağa doğru yürüdüm. Merve önlüğü takmış ve yaptığı keki fırından çıkarıyordu. Arkasına yaklaşıp böö yaptım ki tam tepsiyi düşürüyordu tabi ben yine bi salaklık yapıp elime birşey almadan tepsiyi tuttum ve elimin yanma hissiyle karşılaştım. Ve ne yaptım bilin, evet doğru tahmin çığlık attım hemde zıplaya zıplaya. Merve tepsiyi çıkarıp tezgahın üzerine koydu ve elimi tuttu sakin olmamı söylüyordu, çeşmeyi açtı ve elimi akan suyun altına tuttu. Biraz geçti gibi oldu ama yine acısı devam ediyordu. Ne önemi var ki Merve buradaydı. Çeşmeyi kapattı ve
"Kızım büyüyüp güzelleşmişsinde ama sakarlıkların hala aynı."dedi gülerek bende güldüm ve
"Sen hala hamaratsın ve kızım, sen ne tatlı bir şey olmuşsun böyle."diyip yanaklarını sıktım ve sıkıca sarıldım.
Merve keki dilimlerken bende çayı hazırlıyordum. Elime de bir yara bandı bulup yapıştırmıştık. Ve daha az acıyordu. Çay olana kadar bende odaya çıkıp üzerimi değiştirdim. Aşağı indiğimde Merve hepsini hazırlamıştı.
"Acıkmışsındır diye kahvaltılık birşeyler hazırladım."dedi. Bu kızı bu yüzden çok seviyordum düşünüyordu. Kendinden başka herkesi hemde.
"Ya Merve iyi ki geldin be kızım sen olmasan açlıktan ölecek olsam bile yataktan kalkıpda birşey yemezdim ben."dedim gülerek ve masaya geçtik
"Ee anlat bakalım ne var ne yok."dedi
"Değişen birşey yok aslında ben aynı ben ama sende sanki bir şeyler var gibi."dedim ve cevap beklercesine yüzüne baktım
"Çok şey var Derin hepsini anlatacağım sana."dedi bende kafa sallayarak
"Benimde anlatacaklarım var. Uzun zamandır dertleşemedik."dedim gülümsedi ve karnımızı doyurup biraz film izledik saat 23.10 du. Ben de hangimiz önce başlayacak diye beklerken Merve filmi kapatıp telefonundan 'Papyon - seni kimler aldı' şarkısını açtı ve tekrara aldı
"Biriyle tanıştım, çok iyi biriydi. Güvendim ama olmadı, ihanet etti bana..."diye başladı anlatmaya ben dinliyordum o anlatıyordu. Arada
"Sence de?"diyordu. Haklıydı da. Zaten Merve hiçbir zaman verdiği değeri geri alamamıştı ki. İçini bilirdim ben onun bir bakışıyla ne hissettiğini anlardım ama uzun zaman olmuştu arada telefondan konuşsakta eskisi gibi yakın olamıyorduk ama şimdi yine eski günlerdeki gibiydik ve Merve hiç değişmemişti. Anlatıyordu anlattıkça ağlıyordu tabi bende dayanamayıp ağladım. Ve sonra anlam veremediğim bir şekilde ikimizde gülmeye başladık hatta baya baya kahkaha atıyorduk. Böyleydi işte, biz gülerken ağlayanlardan değilde ağlarken gülenlerdendik. Belki de bir nevi deliydik.
Anlatma sırası bana gelmişti. En başından başlamıştım yani 9.sınıfın başından itibaren. Zaten Mervelerde o sene yazın gitmişlerdi İzmire.
Anlattıklarıma bazen gülüyor bazen şaşırıyordu. Ve Ardaya karşı olan hislerimi söyleyince tepkisi ne oldu biliyor musunuz
"Oo bizim Derin Çağlayan aşık olmuş. Hemde arkadaşı Arda Şahine ben bu durumda sözü seyircilere bırakıyorum."dedi. Ben tabi buna gülmedim çünkü aklımda Arda vardı. Bugün olanlar vardı. Bu durgunluğumu Merve fark edince
"Derin yanlış bir şey mi dedim?"dedi. Yaptığım hareketler değilde yüz ifadem anında değişiyor ve ne hissettiğimi ele veriyordu.
"Hayır senle alakalı değil."dedim o da
"Kimle alakalı o zaman?"dedi cevap beklercesine bende içimde daha fazla tutamadım ve bugün olanları anlattım karşılaştığım çocuğa kadar.
"Oha kızım sen ne şanslı köpeksin ya."dedi gülerek bende kalkıp çantamdan çocuğun verdiği kartı almaya gittim Merve arkamdan
"Nereye?"dedi arkama dönmeden
"Bekle iki dakikaya geliyorum."dedim odama çıktım çantamdan kartı aldım ve aşağı indim Merve beni bekliyordu. Elimdeki karta bakarak
"Ne o?"dedi bende
"Hani anlattım ya bana bir kart verdi diye işte o kart bu kart."dedim ve ona uzattım. Aldı baktı
"Arkasında da kendi numarası yazıyor."dedim çünkü çocuk öyle demişti. Sahi adı neydi bu çocuğun?
"Burak mı?"dedi. Bende bakıp
"Galiba."dedim. Sonra kartı ben incelemeye başladım abisinin adı Çağlardı kendisininki ise Burak.
"Numarasını kaydet de WhatsApp dan bakalım."dedi. Bende onu onaylayıp kaydettim numarasını. Profili gizliydi.
"Oldu mu şimdi merak ettim kim olduğunu."dedi. Sonra telefonu bıraktım ve
"Uyuyalım mı artık?"dedim çünkü ikimizinde gözleri gidiyordu.
"Tamam."diyerek onayladı beni ve yukarı katta o misafir odasına geçti ben de kendi odama geçtim.
Direkt kendimi yatağa attım ve derin bir uykuya yelken açtım.
"Deriiiin! Elimde bir bardak suyla geliyorum bak!"
Ne bu ses ya sabah sabah, gözlerimi açtım
"Deriin!"ve bam odaya giren bir adet Merve
"Kızım uyandın bari bir ses ver."dedi ben gözlerimi ovuşturarak yatakta doğruldum ve
"Ne oluyor ya?"dedim hala esniyordum.
"Olmuyor oldu sabah oldu."dedi Allahım ne diyor bu kız
"Ee ne olacak?"dedim bu arada Merve ne ara hazırlanmış ya
"O yataktan kalkılacak, hazırlanılacak, kahvaltı edilecek ve okulun yolu tutulacak küçük hanım."dedi elleri belinde. Bende oflayarak yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamaya gittim o sırada Merve aşağı iniyordu.
Bende okul kıyafetimi giyip saçımı açık bıraktım ve biraz dudak parlatıcısı ile maskara sürdüm çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim
"Saat kaç?"dedim
"07.30"dedi. Ee daha erkenmiş.
"Merve sen beni kaçta kaldırdın ya?"dedim. Merve sırıtarak
"Yedide."dedi bak hala sırıtıyor.
"Sen niye imalı imalı sırıtıyorsun?"dedim o da gözleriyle arkayı işaret edip ağzını oynattı ama ne demek istediğini anlamadım
"Düzgünce söyle şunu."dedim yanına giderken ve o sırada arkadan Arda göründü
"Bahsettiğinden daha yakışıklı kaçırma."dedi kulağıma. Merveye ters bir bakış atıp mutfağa geçtim ve masaya oturup kahvaltı etmeye başladım Merve bana uzaylı görmüş gibi bakıyordu oysa ben ona dün akşam olanları anlatmıştım. Yanıma geldi ve
"Derin ne yapıyorsun?"dedi şaşırmışça. Bende gayet normal bir şekilde
"Kahvaltı yapıyorum Mervecim sende ister misin?"diyerek ağzına bir tane zeytin götürdüm
"Yok canım ben yaptım."dedi ve onun arkasından
"Derin biraz konuşalım mı?"dedi Arda. Ne konuşacaktı yoksa anlatacak mıydı olanları.
"Tamam."dedim ve masadan kalkıp ayakkabılarımı giydim. Merveye bakarak
"Akşam görüşürüz."dedim. Ve Ardaya bakmadan kapıyı açık bırakarak çıktım. Arda kolumu tuttu ve
"Ya tamam kırdım seni ama çok sinirliydim ne yapabilirdim?"dedi öyle masum bakıyordu ki ama ben istifimi bozmaya hiç niyetli değildim.
"Sen bana güvenmiyorsun Arda."dedim sıkılmışcasına ve bana şaşırarak baktı
"Ne diyorsun Derin ben kendimden çok sana güveniyorum ve sende bunu biliyorsun."dedi hâlâ elleri kollarımdaydı.
"O zaman niye bana anlatmıyorsun? Ben seni ne zaman dinlemedim, hani birbirimizden hiçbir şey saklamayacaktık?"dedim kafasını geriye doğru attırdı ve
"Anlamıyorsun Derin."dedi bende kollarımı ondan kurtarıp
"Asıl sen anlamıyorsun."dedim 'Sana aşığım ama sen beni anlamıyorsun be adam anlamıyorsun.' ve yürümeye başladım arkamdan baktığına emindim ama geri dönemezdim.
Okula geldim ve kendi sırama değil de başka birinin yanına yani Mert'in yanına oturdum.
"Bugün burada otursam sorun olur mu?"diye sordum Merte.
"Hayır."dedi. Bende gülümseyip oturdum yanına. Mert bizim sınıfın Ardadan sonra en yakışıklısıydı. Ve ben onun yanına kasten oturmadım sadece sınıfta başka boş yer yoktu ve birazda Arda kıskansın diye oturmuştum.
Az sonra Arda girdi sınıfa cam kenarı arka sıraya baktı yani Ardayla olan sıramıza ve beni orada göremedi tabii sonra sınıfta gezdirdi gözlerini en son gözleri buldu beni. Bakışlarında çok şey gizliydi. Ve ben o an kaçacak delik bile arayabilirdim çok sertti. Bana doğru geliyordu Mertte biraz önce yan sınıfa gitmişti o da yoktu. Yaklaştı, yaklaştı ve bir adımda arkamdaki tarafa geçti
"Melis bu akşam sözümü tutuyorum."dedi. Ne yani benim yanıma gelmemiş miydi? Hem ne sözüydü bu?
"Oo Arda beyin keyfi mi çatmış."dedi ağzını yaya yaya
"Uzatma Melis."dedi ve sırasına geçti. Döndüm baktım ve bana bakıyordu.
Aşkı bırakta bizim arkadaşlığımızda zedelenmişti şimdi. Mert geldi oturdu yanıma bu sefer daha sertti bakışları. "İyi misin?"dedi Mert. Kafamı sallayarak onayladım onu.
Bütün gün Ardanın sert bakışları arkamda Melis ve bir kaç kızın benim hakkımda dedikoduları ve Mertin benimle konuşma çabalarıyla geçmişti. Son teneffüs sıkılıp bahçeye çıkmıştım. Aklıma Burak geldi  telefonu ceketimin cebinden çıkardım ve aradım. İlk çalışta açtı telefonu
"Alo?"dedi
"Alo Burak?"dedim
"Evet benim. Sen dün tanıştığım kızsın değil mi?"dedi nereden anladın acaba
"Evet."dedim ve o görmesede gülümsedim
"Bende senin aramanı bekliyordum. Ve aradığına göre teklifimi kabul ediyorsun?"dedi bende
"Evet onun için aradım ve yine evet teklifini kabul ediyorum. Hatta bu gece."dedim o sırada arkama döndüm ve döner dönmez Ardanın delici gözleriyle karşı karşıya geldim.
"Tamam karttaki adreste görüşürüz o zaman."dedi
"Görüşürüz."dedim ve telefonu kapattım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayallerimin NotasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin