Bölüm 1 - Yeni Hayatlar

2.1K 287 126
                                    

Bölüm 1 - YENİ HAYATLAR


Telefon alarmının çalmasıyla uyandım ve gözlerimi yavaşça araladım. Dışarıdan gözüme vuran güneş ışığı beni rahatsız etmişti. Yine de çok uykum vardı ve sırtımı dönüp gözlerimi dinlendirmeye başladım, derken; Hakan'ın aramasıyla irkildim. Telefonun sesi çok gürdü ve bu yeni uyanan birine işkence gibi geliyordu. Telefon masanın üzerindeydi. Ne tesadüf masa da bana 2-3 adım uzaktı. Büyük bir üşengeçlikle yataktan düşmemeye çalışarak telefona uzanmaya çalışıyordum. Santimler kalmıştı düşmeme. Biraz daha yaklaşıyım derken üzerimdeki yorganla beraber yere yapıştım ama hiçbir şey bitmiş sayılmazdı, ne de olsa azimle sıçan mermeri deler. Yerde sürüne sürüne telefona ulaştım sonunda. Telefonu açıp kulağıma götürdüm ve başımı derin bir ohhh çekercesine yere koydum, tavana bakıyordum.

 Hakan: Kardeşim sen iyice sahiplenmişsin bu evi he.!
Ben: Hasss. Aga ben onu tamamen unutmuşum be
Hakan: Hadi lan gel hemen bekliyom aşağıda.
Ben: Tamam moruk kapat hadi!

İçimden söve söve yorganı üstümden atıp yavaşça doğruldum ve güzel bir iç çektim. Bugün Ankara'dan İstanbul'a taşınacaktım. 
Şuan ki kaldığım evi idarelik kiralamıştım ama pek idarelik gibi olmamıştı. Yaklaşık 1 yıldır bu evde kalıyordum. Ama İstanbul'a giderken şu açıdan şanslıydım, evin son kirasını ödememiştim ve evdeki eşyalar bana ait değildi. 
İstanbul'dan kiraladığım ev bundan 200TL civarlarında daha pahalı, ama minik bir villaydı sanki. Ucuz olmasının sebebi biraz kırsalda kalıyordu sanırım. 

Ben yavaş ve üşengeç adımlarla banyoya yüzümü yıkamaya giderken dışarıdan Hakan'ın korna çaldığını duydum. "Hadisine olum daha ne kadar beklicez"  
Ulan utanmadan bide sokağın ortasında bağırıyodu. Adımlarımı biraz hızlandırdım ve yüzümü yıkadım. Bavulum falan her şeyi dün akşamdan hazırlamıştım. Sırada tek bir şey kalmıştı. Evden çıkıp ev sahibini aramak...

Kapıyı açtım ve ayakkabılarımı giydim. Hızlı adımlarla yürürken birden aklıma bişey geldi. Ben bu ev sahibini zaten hiç sevmiyordum. Son tekmeyi de ben atmalıydım. Hemen yukarı çıkıp anahtarı kapının deliğine soktum ve orada bıraktım, üzerine küçük bir not kağıdı bıraktım ve şunu yazdım; "GÖTÜNE GİRSİN"  işte şimdi rahatlamıştım. 

Aşağıya indim bavulumu arabanın bagajına koydum ve arabanın ön koltuğuna bindim. Hakan tam bir şey söyleyecekken dur bi sus dedim. Telefonumu cebimden çıkardım ve ev sahibini aradım. Telefonu açtığında "alo" demesine bile fırsat vermeden "Evet evet kirayı ödemedim bende biliyorum ama daha ödememe gerek bile kalmayacak. Çünkü biraz önce evini terk ettim ve anahtarı kapıda bıraktım. Hırsız girmeden önce yetiş bence. He bide, küçük bir not yazdım..." dedim ve telefonu yüzüne kapattım. E yapacak bir şey yoktu, haketmişti.

Yüzümü Hakan'a döndüğümde ağzını "O" harfi gibi açmış öküzün trene baktığı gibi bana bakıyordu. 
"E hadisene çok istemiyor muydun İstanbul'a gitmeyi?" 

SULUGÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin