Aybüke biraz hızlı davranmıştı.İlk tanıştığı kişiyle hemen buluşması ne kadar doğru olacaktı ki? Ama kalbi onu çoktan etkisine almıştı.Heyecanla o yarım saatin geçmesini bekliyordu.Deniz çıkınca o da kahvehaneden ayrıldı. Sibellerin evine doğru yöneldi .Sibel evlerinin önündeki çardakta oturmuş üniversite için ders çalışıyordu . Aybüke onu görünce hayiflanmisti, rahatsız etmek istemedi ve sessizce buluşması için yanık ormanlara doğru yöneldi.Aybuke buraya ya üzüntülü olduğu zaman ya da dertli olduğunda gelirdi ama şimdi farklıydı ve çok heyacanliydi.İlk defa bir erkekle özel bir yerlerde buluşacaktı ,bu konuşma onun için çok önemli olacaktı. Bir bakımdan içinde korkudan vardı "Ya biri görürse?"bu sefer yakalandığında kasaba da kimse onları istemezdi ,bunun olmaması için konuşmayı kısa tutması gerekiyordu.Hem yürüyor hem düşünüyordu onunla nasıl konuşacaktı daha onu görünce dili tutuluyor,eli ayağına dolanıyordu.Sonunda buluşma yerine geldi ama ortalıkta kimsecikler yoktu.Üstelik yarım saatin ardından 5dk bile geçmişti . Aybüke orada beklemeye başladı.Deniz ise ve geçen saatlerin farkında bile değildi ,hem telefonuyla oynuyor hem de Fıratla konuşuyordu.Sibel dersleri bir kenara bırakmış kafasını dağıtmak için kendine birşeyler arıyordu , canı sıkılan Sibel arkadaşının kapısını çalmak istedi ama Aybükenin babasını görünce ona Aybüke'yi sordu;
-"Hasan amca Aybüke nerede gördünüz mü?"
Hasan Bey
-"Yok yavrum Aybükeyi eve geldiğimden beri görmedim. Bende senle beraberdir diye düşünmüştüm ama..
-"Tamam Hasan amca şimdi aklıma geldi. O tarlaya gitmişti neyse ben bir gidip bakayım. Hadi size kolay gelsin."
Sibel yola koyuldu, arkadaşını bulması gerekiyordu ama nasıl bulacaktı? Üstelik Hasan Beye de yalan söylemişti.. Aybüke o yangından sonra annesini özlediğinde ormana gider, oraya bakım yapardı. Ormana tekrar ağaç kazandırmak istiyordu. Sibel oraya gitme ihtimalini düşündü. Bu arada Aybüke hala Deniz'in gelmesini bekliyordu onu tekrar görebilmek için herşeyi yapabilirdi, o yüzden beklemekten hiç vazgeçmedi. Sibel ise hızlı hızlı yoluna devam ederken yol kenarında elma ağacının altında oturmuş sohbet eden Denizle Fırat'ı gördü hiç laf atmadan yoluna devam etti. Yanık ormanların yolu biraz uzundu.