5

143 9 3
                                    

   Sözlerimi bitirdiğimde Niall; ‘’… çoook romantik’’ diyerek anlatımımı böldüğünde bir kez daha gerçek dünyaya dönmüştüm. Etrafa kaçamak bakışlar atarak elimdeki viski bardağına gözlerimi çeviriyorum. Ama Niall, Louis’le olan tanışmamızın ona anlattığım bölümünün etkisinden henüz çıkamamıştı.’’ Vay be dostum, o zamandan Louis sana olan ilgisini saklama ihtiyacı hissetmeyip şimdi bu yönde tavır alması çok ironik. Şimdi aklıma Eleanor’la ilk tanışmaları geldi. Sizinkinden oldukça soğuk, yapmacık kalıyor Harry. Nitekim bazı dikkatli fanlar Louis’in Eleanor’a yakın davranmasını gerçek olmadığını anlıyor. Birkaç hafta önce Larry Stylinson yazdım internete ve biraz araştırdım. Özellikle dövmeler olayına bayağı takmışlar, gerçekten de benim bile bilmediğim veya fark etmediğim mantıklı bağdaştırmalar yapmışlar dövmelerinize. Aslında aranızda bir şeyler olduğuna araştırmalarımı sizinle olan anılarımla birleştirdiğimde aklımda bazı soru işaretleri doğmaya başladı. Senin konserler de Louis’ e özleyen gözlerle bakman, onun seni Zayn’le görmek istememesi, Zayn’nin seninle ilgilenmeye başladığında kafasını çevirmesi; en sonunda da, hatırlıyorsundur, seni belinden tuttuğum zaman yanıma gelip bana senden uzak durmamı söylediğinde aranızda özel bir şeyler olduğunu anladım. Bir de Zayn var Harry biliyorsun.’’ dedi. 

   En son ki cümlesine kadar gözlerim bardağımda kalan viskiyle oynamamı izliyordu. Niall in ağzından ‘’Zayn’’ kelimesi çıkınca aklıma birden o karizmatik saçları, ‘kötü çocuk’ bakışlarıyla gurupta neredeyse Louis kadar sevdiğim o çocuk gelmişti. Ah, Zayn dedim içimden. Onunla aramız bir zamandan beri öncekinden daha iyi durumda. Bana her zaman yakın davranıyor. İster konser zamanları ister de sahnelerin arkasında. Louis’in Eleanor’la olmasından duyduğum acı ancak onunla beraberken yok oluyor. Onunla aram iyi olduğundan beri Louis’in benden kaçtığını hissediyorum. Konserlerde Zayn benimle ilgilenirken başını başka taraflara çeviriyor veya Liam’la konuşuyor. Her ne kadar kalbim Louis’e ait olsa da Zayn kafamı çok karıştırıyor. Ah Zayn diyorum bir kez daha. Seninle ilk kez özel bir bağ kurduğum zamanı da neden daha dün gibi hatırlıyorum?

   Bir kez daha anılarımın gerçekliğine gireceğimi sezinlemiştim. Ne diye bilirim ki? İçki insanın içinde gizlediği duygu, düşünce ve hayallerini bilinçaltının soğuk ve karanlık dehlizlerinden uyandıran bir sıvıdır. İlk başlarda fazla etki etmese de sonraları en yüzeydekilerden başlayarak her bir dehlizdeki hatıra canlanır ve bu dirilmelerden daha derindekiler de güç alarak gömüldükleri yerlerden çıkarlar. Yüzeye yaklaşırken onları zihninizde önce duygu olarak hisseder, bilincinize yaklaştıkça amaçlarına ulaşmak için sürekli çabalayan bu hislerin cümlelere en sonunda da paragraflardan ve sayfalardan oluşan bir romana dönüştüğünü görürsünüz. Bu gece de bana sanırım bunlar oluyordu. Düşüncelerimin kesilip de gerçeğe döndüğüm zamanlarda bana yardımcı olmak isteyen bazı yönlerden de bunu başardığını düşündüğüm Niall ile aramdaki duygu farklarının dağlar ile denizlerin derin çukurları kadar olmasına rağmen beni gurup içinde en iyi anlayan insan olmayı nasıl başardığını gerçekten merak ediyordum. İyi ki bizimleydi ve benim yanımdaydı. Zayn konusunda da gerçekten yardıma ihtiyacım var.

    Louis’in Eleanor’la görüşmeye başlamasıyla onda bazı değişmelerin olduğunu gördüm. Artık sahnede benden kaçıyor, yanımda durmak istemiyordu. Ona dokunmak istediğimde zoraki olarak bunu yaptığını bana hissettiriyordu. Bir süre sonra sahnede yalnızlaşmaya başladığımı fark ettim. Bu beni üzüyor, benden tüm hayat enerjimi emiyordu. Biliyordum ki Eleanor yüzündendi. Hayatımın ışığı benden uzaklaşıyor, kendini gizleyerek benden saklanmaya çalışıyor ve ben daha da umutsuzlaşıyordum. Her kaçma hareketi beni mutsuz etse de onu sevmekten, mutlu anlarında hep o kızın olduğunu bilsem de, vazgeçemiyordum. Sahne arkasında yüzümün düşmeye başladığını çocukların anlaması uzun sürmemişti. İlk Niall ilgilenmeye başladı, fakat Zayn’in ilgilenmesi daha farklıydı. O beni kızdırarak işe başlıyordu, sahnede benimle çok uğraşıyordu. Sahnede zıtlaşmayla başlayan bu yakınlaşma hareketi sahne arkasında küçük dokunmalara ve sarılmalara dönüşüyordu. Bazen sadece konuşuyorduk; sahnedeki performansımızdan, ailelerimizden, hayranlarımızdan…

   Zayn’le birkaç hafta geçirdikten sonra onu bu zamanların öncesinde hiç tanımadığımı anlamıştım. Dışarıdan sert görünse de aslında sevilmeye değer ve sevdiği insanları kollayan bir yapısı olduğunu anlıyorsunuz. Louis’in benimle kavga ettiğinde beni ondan uzaklaştırır, ortak evimizden dışarıya çıkarırdı.         

   Louis’le bir kavgamızda birbirimize bağırmıştık ve en sonunda ona Eleanorla olan problemimi söyledim. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Louis kavganın başında oldukça sinirliyken gözlerimin dolmaya başladığını görünce sakinleşti ve bana yaklaştı. Bu sırada ellerimle yüzümü kapatmıştım. Eleanor yüzünden kavga ettiğimizde beni böyle görmesini istemiyordum. Bana sarıldı. Onun muhteşem kokusunu duyduğumda ağlama hissim uçmuştu. Tek düşünebildiğim onun tatlı kokusunu olabildiğine içime çekmek, bana ait olduğuna kendimi inandırmaktı.

   Bir süredir onu evde göremiyordum. Dışarıya çıkamıyordum onunla ancak Eleanor yanımızdayken dolaşabiliyorduk. Benim yanımda ona dokunması beni sinir ediyordu. Benim gizli, dokunamaya kıyamadığım güzelliklere el sürmesi, bunu oldukça sıradan bir şeymiş gibi yapması hayatımda uğradığım en büyük hakaret gibi eliyordu bana. Özellikle de ona bazen ‘’Boo’’ demesi beni çileden çıkartıyordu. Bir keresinde bunu söyleyip de Louis’i öptükten sonra ayağa kalkmak istemişti bacak boyumun bana verdiği avantajı kullanarak onu düşürmüştüm. Louis onu yerden kaldırmaya çalışsa da onunda bıyık altından güldüğünü biliyordum. Ama Eleanor yanımızdan bir süre ayrıldığında beni uyardı. İlk o zaman kavga etmeye başlamıştık.

     Kafamı omzuna gömmemden birkaç dakika geçmişti ki kulağıma eğilerek ‘’Üzgünüm bu durumumuz beni de mutsuz ediyor Harry, fakat anlamalısın. Gitmek zorundayım, gene de unutmanı istemediğim bir şey var seni her zaman seveceğim.’’ Bu sözleri işittiğimde ağladım. Uzun zamandır gözlerim ilk defa kanayan kalbimin tercümanı olmanın dışında başka bir amaç için dil dökmüştü. İlk kez aramızdakileri kabul etmişti. ‘’Biz’’ diye bir şeyin olduğunu sonunda kabul etmişti. Bana sarılmalarını, saçlarımla oynamalarını, tenine değdiğimde hissettiğim sıcaklığı sonunda anlamlı olduğunu kendi ağzından da duymuştum. Başımı omzundan kaldırıp kulağına ‘’Seni ilk tanıştığımızdan beni seviyorum asla sevmekten, umut etmekten vazgeçmedim. Kalbim seni aşkların hiç solmadığı bahçede sonsuza kadar bekliyor olacak. ’dedim. Sözlerim bittiğinde yüzümü iki elinin arasına aldı. Gözlerimiz uzun bir zamanın ardından ilk defa birbirlerine kenetlenmişlerdi. Elektrik mavisi gözlerini ne kadar özlediğimi bir kez daha anlamıştım. O minik gözler imkânsız duyguların sapladığı hançerle kanayan kalbin feryadını bana iletiyorlardı. Bana ‘’üzgünüm Hazza.’’ Dedi ve onun yanına gitmek için yanımdan ayrıldı.       

   ‘’Harry sence Zayn sana karşı özel bir şey hissediyor mudur? Son zamanlarda seninle bayağı alakadar oluyor. Perrie var. Ama sana da az ilgi göstermiyor değil.’’ Bu kelimeleri duyduğumda gayri ihtiyari olarak kafamı yanımdaki sahte sarışına döndürdüm. Söyledikleri onu bayağı eğlendiriyordu ki gözlerimi onun yüzüne odaklayabildiğimde hem gülüp hem de bana göz kırpıyordu. Sözlerine ‘’ Bir keresinde sana sürpriz yapmak için Louis’le oturduğunuz eve gelmiştik de seni gözyaşları içinde görünce Zayn seni kollarının arasına almıştı ve birlikte dışarıya çıkmıştınız. Biz de Liam’la biraz oyun oynadık. Fakat aklımız sizde kalmıştı. Ne yaptığınızı ve Zayn’in seni nereye götürdüğünü merak etmiştik. Nitekim siz gittikten yarım saat sonra aradığımızda Zayn bize her şeyin yolunda olduğunu ve eve geç döneceğinizi söylemişti. Çıktığınız zamandan alarak olanları anlatsana. ’diye devam etti.

NOTALARIN ARASINA HAPSEDİLENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin