6

118 7 5
                                    

Merhaba uzun bir aranın ardından tekrar sizlerleyim. bir süredir yazma yeteneğimi kaybetmiştim fakat  moonligt wiht night durum hikayemi yazdıktan sonra,umarım larrye uyarlayacağım onu, tekrar yazmaya kararverdim. sonra bir yorumu okuduktan sonra bu beni yazmaya yönetti. Bundan sonra düzenli paylaşmaya çalışacağim bu hikayeyi. sonu belli değil ondan istek ve önerilerinizi bana bildirebilirsiniz. böylelikle isteklerineize göre bir son düşünebilirim. bu bölümü o yorumu yapan okuyucuma ithaf ediyorum vote ve yorum yazmayı unutmayın :) iyi okumalar...  

  Zayn’le evden çıktığımızda kapının önünde hala ona sarılıyor, omzunda ağlıyordum. Bana belimden sarılmıştı ve kulağıma ’’Seni bu hala getirmesinden nefret ediyorum. Gülmek sana çok yakışıyor. Önceden gözlerin ışık saçıyordu. Bizi neşelendirip hareketlendiren sendin. Oysaki şimdi… Kimsenin seninle oynamasına izin verme. Her şey düzelecek sadece bana güven ve kendini bana bırak.’’ Diye fısıldadı. Bu sözleri duyunca sadece gözlerine bakabildim ama ilginç bir şekilde ağlamam durmuştu artık o kadar kötü hissetmiyordum. Ayrıca Zayn’e sarılırken farklı bir şeyler de hissetmiştim diğerlerinde olmayan farklı bir şey vardı, onun üzerimdeki etkisi artmıştı onu dinliyordum. En azında bedenimin onu dinlediğini anlamıştım. Ağlamamın kesilmesini de buna bağlıyordum. Zayn’e baktım bir süre sonra ağlamaktan kısılmış sesimle yalnızca ‘’ Onunla aynı evde kalırken ona bu kadar hasret olmaktan nefret ediyorum. Onu özlüyorum.’’ Demiştim. Zayn sözlerimi işittikten sonra yüzünün bir an için hüzünlendiğini fark ettim ama kısa sürede yüzünü eski hale getirerek ‘’ Ona neden çok bağlı olduğunu bir türlü anlayamıyorum. O seni sevmiyor, sen daha küçük bir çiçeksin o da senin gördüğün ilk kış. Onda gördüğün kış güneşinde topraktan başını çıkarttın onun aldatıcı güneşine kanarak. Şimdiyse sana gerçek yüzünü gösteriyor ve soğuğuyla seni öldürüyor. Onun yakınında durdukça da böyle olmaya devam edecek. Diğerleriyle ve benimle artık daha fazla zaman geçireceksin ve yeni yaşamına bu akşamdan başlıyoruz. Beraberiz bu akşam.’’ Dedi. Bunları söylerken hiddeti bir anda artıyor sonra yumuşuyordu. Şimdiyse elleriyle yüzümü kavramış yanağımı hafifçe okşamıştı, bu sayede önceden fark edemediğim ela gözlerini daha yakından görebilme fırsatını elde etmiştim.

   Bana aç olup olmadığımı sordu. Ben de aç olduğumu söyledim ve beni bir restorana götürdü. Aslında burayı daha önce de görmüştüm ve grupla birlikte gelmiştik. Zayn’le yan yana oturmuştuk ilk konuşmalarımız ve anılarımız burada başlamıştı. Bir masaya geçip oturduk. Bana istediğimi yiyebileceğimi bu gecelik hesabı kendisinin ödeyeceğini söyledi. Bunu söylemesi iyi olmuştu çünkü ani gelişleri ve daha ne olduğunu anlamadan kendimi Zayn’le dışarıda bulmamdan dolayı yanıma para almayı unutmuştum. Bu söylediği için ona teşekkür ettim. Tam karşıma oturmuştu ellerini ovuşturuyordu. Gözlerini benden ayırmıyordu, tüm yemek boyunca bana ve yemek yememe bakmıştı. Evden çıktığımızdan beri onda bir farklılık vardı. Gözleri ela bir güneş gibi parlıyordu, bu parlayışın içime derinliklerime işlediğini, orada donmuş hayat damarlarımı yaşama döndürmeye başladığını hissediyordum. O bana baktıkça ben de heyecanlanıyordum ve yemek yerken bir iki kere aptalca şeyler yaptım ve bu bizim gülmemize sebep olmuştu. Zayn’le yediğimiz yemekte uzun zamandır gülmediğim kadar çok gülmüştüm. Yemeğim bittiğinde ona dönerek ’’Daha önce hiç yemek yiyen bir insan görmedin mi? ’dedim. O da ‘’Yemek yerken yüzünün ayrı bir tatlılıkta olduğu bir kıvırcığı daha önce hiç görmedim. Seninle her zaman yemeğe çıkmıyoruz bu anın aklımdan hemen çıkmasına iznin vermek istemiyorum. ’diye cevap verdi. Bu sözleri işittikten sonra engelleyemediğim bir gülümsemeyle yüzüm süslendi.’’ Çok naziksin Zayn. Hadi şimdi beni eğlenebileceğimiz bir yere götür.’’ Dedim. Yüzünün aldığı şekillerden onun da bunu söylememi beklediğini anlamıştım ve bana ‘’ Senin için sürprizlerim var dediğimde buna eğlence de dâhildi küçük kıvırcık. Artık depon dolduğuna göre son hız takılabiliriz. ’dedi. Ona gülümseyip beraber arabaya binerek beni götüreceği yeri görmek için beklemeye başladım. 

    Bunları Naill’a anlattığımda merakla gözleri açılmıştı. Tam azımı açıp da devam edecektim ki aklıma Louis geldi kim bilir o aptal kızla ne yapıyorlardı. Beni bu hale getirdiğini bilerek neden sürekli onunla olduğunu anlayamıyordum. ‘’Ah, Naill bu sevgi işleri zormuş. Şimdi düşünüyorum da zayn’in o gece bana söylediği şeyde oldukça haklıymış. Benimle oynuyor sanki canı isteyince benimle canı isteyince onunla belki artık her istediği zaman elde edebileceği bir olmaktan biri olmaktan çıkmalıyım’’ dedim. Naill bana dikkatlice bakarak ’’Durumun oldukça zor dostum ama söylediğinde haklısın. İnsanlar istedikleri zaman istediklerini yaptırdıkları insanlara değer vermezler, ancak bu konuda kendi sınırların olduğunu da hissettirirsen eminim ki kendi davranışlarını gözden geçirip gerçek sevgisinin kime karşı olduğunu sorgulayacaktır. Bu konuda çalışmalıyız Bay Styles’’ dedi. Son söylediğiyle bir bardan çok bir toplantı salonunda gibi hissetmişti. Havayı dağıtmak için son söylediğinden sonra gülümsedi ben de ona eşlik ettim. Naill’a bakıp aklımdan geçeni direk söyledim. ‘’Zayn’le daha bugün hiç konuştun mu?’’ dedim o da bana bakıp gülümsedi ve kulağıma eğilerek evet tüm gece boş boş oturup televizyon izleyeceğini söylemişti. Ben de seni almaya gelmeden birkaç dakika önce onu aradım ve şimdi olduğumuz yere gelmesini ve ona güzel bir sürprizim olduğunu söyledim. Onu görmek her zaman seni mutlu etmiştir. Zayn gelmeden söylemeyecektim ama senin aklına onu çağırmamız geldiği için söyleyeyim dedim.’’ Bunu duyunca farkında olmadan çene kaslarımın gerildiğini fark ettim ve ağzımdan Zayn kelimesi çıktı. Daha sonra bir şey söylemeden kafamı etrafta gezindirdim ve sevgilisi olan heteroseksüel çiftlerin ne kadar mutlu olduğunu gördüm. Bu kadarının yarısı için bile çok çaba sarf etmem gerekiyordu. Mutlu olmak eşcinseller için zorlu parkurlardan geçmeleri mi gerekiyordu. Acaba Louis bunları düşünmüştü de kendi için en kolay olanı mı seçmişti. Bana karşı duyduğu küçük sevgi kırıntıları yerine pastanın büyük dilimine mi göz dikmişti? Aslında küçük şekerlemelerle doymaktan ve asıl büyüğünü yiyememektense küçükleri feda etmek daha mantıklıydı. Gerçekten kafasından bunlar geçmiş miydi bu kadar mekanik miydi aralarındaki olanlar? Küçük Hazzasının ne kadar hassas olduğunu bilmiyor muydu?   

   Gözlerim bu düşüncelerin etkisiyle yaşlarla dolmaya başlamıştı bu acımasız tablonun usta ressamının bu dehşete düşürücü soğukkanlı tekniğini anlamaya çalışmak çok acıtıcıydı. O sırada bir çocuğun ilgi odağı olduğunu ve istediği kızı aldığını fark ettim. Kızları istediği gibi elde ederken bunda sıkıntı çekmiyordu. Kızları da onun ışığının parıltılarıyla kör olmuş müzik eşliğinde dans eden yılanlara benziyordu. ‘’İşin sırrı bu demek ki’’ dedim, ’’Kendin için kolay olanı almak, böylelikle muylu olmak.’’ Bu duygusuzluğu yapabilecek miyim diye düşünürken barın kapısından muhteşem saçları kötü çocuk imajı ve gece için yaratıldım bakışlarıyla içeriye giren Zayn i gördüm. Herkesin gözü onun üzerine çevrilmiş olsa da o benim gözlerimi kendisinde görünce yalnızca bana bakmaya başladı. Bu bakışları beni kendimden alıyordu ve kendime mutsuzluğumu neden hala sürdürdüğümü sorgulatıyordu. Aynı zamanda bu aklımdaki soruların basit bir cevabı olduğunu da göstermişti.   

NOTALARIN ARASINA HAPSEDİLENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin