patron olabilirsin ama emir veremezsin

30 8 12
                                    

Adelya
Sabah kuş sesleri ve şiddetli bir baş ağrısıyla kendime gelmeyi bekledim bir beş dakika gözlerimi kapatıp bekledikten sonra kafama dank eden şeyle gözlerim tabiri caizse fal taşı gibi açıldı bu oda benim odam deil ki bu ev benim evim hiç deil nerdeyim ben beyaz yatak siyah dolap yatağın karşısında siyah koltuk beyaz bir makyaj masası ve kocaman bir pencere genellikle siyah ve beyaz ağırlıklı bir oda bu oda birisinin ruh halini anımsatıyor ama neyse allahtan klişe sahneler gibi üstüm falan degiştirilmemişti sonra kalkıp odanın kapısını açtım o sırada kapıda bekleyen bir evren görmek düşüncelerim arasında yer bile almıyordu bana bakıyordu ama ağzını açıp tek kelime dahi etmiyordu bende daha fazla dayanamayarak
"Evren bey benim sizin evinizde ne işim var rica etsem açıklar mısınız "
Daha sonra beklentiyle baktım biraz daha baktıktan sonra ağzını açıp açıkladı
"Akşam içkiliydin sen benim başıma kaldın malesef rüzgar ortalarda yoktu bende seni alıp arabaya getirdim sende evini tarif etmeden uyuyunca malesef seni buraya getirip yukarı taşıdım şimdi daha fazla soru sorma kahvaltıya in sonrada şirkete geçmem lazım "
Ağzımı açmama bile fırsat vermeden arkasını dönüp gitti bende sinirden yerimde tepindim sonrada aşağıya inip kahvaltı yaptım ve arabaya binerek şirkete sürdü tek kelime bile etmedi ben de konuşmadım şirkete gelince arabayı park etti anahtarı şoföre verip şirkete ilerledi bende arkasından girdim evren odaya geçerken bende kahvesini yapıp odaya getirip masasına bıraktım ve işlerin başına geçtim bir sürü dosya vardı bilgisayara geçmesi gereken tam on beş tane öğleye kadar anca iki tanesini geçirdim öğle arasında rüzgarı göremedim melisanın da şimdiye kadar çoktan arayıp başımın etini yemesi lazımdı bi işte bi gariplik var ama kendimi aç hissetmediğim için bi kafeye gidip kahveyle bir dilim çikolatalı pasta sipariş ettim siparişim gelene kadar melisayı aramaya karar verdim bir iki çalıştan sonra telefon açıldı"alo melisa iyi misin seni orda unuttum kusura bakma sarhoş olmuşum "
Melisa ise"yok tatlım önemli deil ama keşke beni bu oduna emanet etmeseydin"
Odun kim ya
"Odun kim melisa sen ayık mısın"
"Odun senin şu öküz patronun"
Oho bu kız iyi deil kesin
"Melisa tatlım lütfen açık bi sekilde anlat şunu!" diyerek bağırdım hadi ama sabrım ancak bu kadar yetti napim ama
"Ya of adelya rüzgar mı ne ismi hani yakışıklı demiştim" tam o sırada bir ses
" demek beni yakışıklı buluyorsun " dedi bu rüzgarın sesi melisa ise "kim seni mi ha ha ha güldürme beni"diyerek cırladı aman allahım sese gel melisa beni unuttu be rüzgarla atısmaya başladı bende telefonu kapattım ve gelen kahveyle pastayı mideme indirdim ve şirkete doğru yürüdüm sonra odaya girdim ve evren hala gelmemişti bende biraz Oturdum sonra kalan dosyaları bilgisayara girdiğim sırada kapı çaldı bende mecbur
"Gel" dedim
Hadi ama bu kadar tesadüf fazla bu benim çocukluk arkadaşım berk aya kalktım ve
"Berkkkkk" diyerek ona sarıldım berkse "kızılım benim" diyerek sarıldı bir süre öyle kaldık sonra ise ayrıldık" berk inanmıyorum ne işin var taşındıktan sonra hiç görüşmedik" şimdi diyeceksiniz çocukluk arkadaşınsa nasıl tanıdın bir süre görüntülü konuştuk sonra araya mesafeler girdi"burda çalışıyorum asıl sen ne arıyorsun"
"Ben burda staj görüyorum"
"Desene artık beraberiz"
"Ayyyy evet melis da çok sevinecek ama konuşmazsa karışmam"
Gülerek"tamam sorun yok " dedi tam o sırada bir öksürük sesi ve tabiki de ukala patron evren bey berk kulağıma eğilerek "çıkışta görüşürüz" dedi ve gitti evren önce dik dik baktı sonrada kolumu sıktı "sen ne yaptığını sanıyorsun !"
Bense"anlamadım"dedim onu daha da sinirlendirdim "ne yapıyordunuz burada"diyerek bağırdı "size soracak değilim kiminle konuşup konuşmayacağımı" diyerek meydan okudum ve bi anlık boşluğundan yararlanarak kolumu hızla çektim
"Kes sesini!"
"Kendinize gelin evren bey patronum olabilirsiniz ama bana emir veremezsiniz ben kendi kararlarımı kendim alabilirim" dememle sinirle duvara yumruk attı ve kapıyı çarpıp çıktı.

bende tekrar yerime oturdum ve kalan dosyaları geçirdim çıkış saati çoktan geçmişti ve benim  bir dosyam kalmıştı onuda geçirdim tam eşyalarımı alıp dışarı çıkacağım sırada bir ses duydum sonra karanlıktan gelen bir silüet gördüm sonra bir çift göz nefesim sıklaşmaya başladı ve vücudum boşluğa gelerek sarsıntılı bir şekilde titredim tam düşeceğim sırada bir çift kol beni tuttu son hatırladığım kahve gözlerdi

YANLIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin