♡ 5. Bölüm ♡

362 14 5
                                    

Aslında yazmayacaktım çünkü hala sınırı aşmadı (-_-) Yine benim insafıma geldiniz hadi neyse kısa bir şey yazdım -.- ( Bu arada lütfen 4. bölümü +20 yapın :((( ) Bıyırın :3 

                                                      ♡ ∞ ♡  İntikam  ♡ ∞ ♡ 

Gözlerimi açtım ve boktan günün başlayışını,günün aydınlanışını izledim.Sonra yatakta doğrulup etrafa bakındım.Bu sabah kesinlikle diğer günlerden farklı hissediyordum.Ayağa kalkıp yavaş adımlar ile banyoya doğru yürüdüm.Aynayı,suratımın yansımasını inceleyip duruyordum.Bu sabah bir farklılık istiyordum.Tıpkı hislerim gibi.Zaten Cumartesi günü olduğu için bu farklılık olayına yeterince vaktim olacaktı.Duş kabinine doğru yöneldim ve suyu akıtmaya başladım.Kaynatıcı ve dondurucu dışında başka bir seçeneği yok mu bu lanet musluğun? 

*

Duştan çıktım ve aynanın önünde oluşan buharı elim ile sildim.Derin bir nefes aldım ve odama gidip gardolabı açtım.Kendime giyecek güzel bir şeyler arıyordum.Bu sefer hiçbir zaman yapmadığım bir şekilde cırtlak pembe tonlarında uçuşan bir elbise giydim.Saçımı ise düzleştirdim.Ve tekrardan garip bir şekilde dudağıma ruj,gözlerime ise rimel sürdüm.İnanın ben bunları yapacak biri değilim.Oluşan son eserimi bir süre inceledim ve sonra aşşağıya indim.Kendime kahvaltı koymak yerine dışarı çıkıp bir kafede kahvaltımı yaptım.Farklıydım,ama bu hoşuma gidiyordu...

Elime telefonumu aldım ve Sebastian'ı lunaparka davet ettim.Teklifimi kabul etti ve 20dk sonra orada olmak üzere sözleştik.Bu lunapark fikri aklıma nereden geldi bilmiyorum ama uzun süredir çocukça eğlenmemiştim.Galiba zamanı gelmişti.

**

Lunaparkın önündeydim ve bir süre sonra Sebastian da gelebilmişti.

''Merhaba,vov! Bugün harika görünüyorsun Jen.'' Dedi çarpık bir gülümseme ile.

''Teşekkür ederim,sen de çok yakışıklı olmuşsun.'' Dedim.Beraber içeriye girdik.

*

İlk olarak Ranger'a bindik.Gerçekten çok eğlenceliydi bir ara düşecek gibi hissetmiştim.Çılgınlar gibi bağırdık.Ondan sonra ise 9D Sinema vardı.Bu kadar gerçekçi olabileceğini tahmin etmiyordum.

 Bu kadar ekşın sonrası biraz dinlenmek için bir kafeye gittik.

*

Lunapark harikaydı.Şuan akşam olmak üzereydi ve biz sahilde gün batımını izliyorduk.

''Gerçekten harika bir manzara.'' Dedi Seb hayranlıkla.

''Evet öyle...Gökyüzündeki renkler tıpkı saçların gibi içten.'' Ne? Bu nasıl bir cümle? Tamam edebiyatım iyi değildir ama bu ne böyle? Her neyse...

Sebastian bana döndü ve gözlerimin içine baktı.Sanki bir cevap arar gibiydi.Sorunun ne olduğunu-büyük bir ihtimal cevabı da- bilmiyordum.Bu yüzden kafamı tekrardan gökyüzüne çevirdim.

Biz böyle gökyüzünü izlerken sırtımda bir el hissettim.Arkamı döndüğümde bilin bakalım kimi gördüm?Evet soru kolaydı çünkü böyle bir anın ancak Taylor denen manyak içine sıçabilirdi!

 ''Jeniffer bu ne büyük bir tesadüf ! Sen buralarda mıydın?''Dedi ve beni hızla ayağa kaldırıp sarıldı.

Bu sarılma karşısında birazcık afalladım.Sebastian ise neler olduğunu çözmeye çalışıyordu.

''Ah biz çok yakın arkadaşız,bizim selamlaşma şeklimiz bu...(!)''

Seb kaşını kısa bir süreliğine kıstı ve bizi inceledi.Şuan bu aptal durumdan nasıl kurtulurum onu bilmiyorum.

''Seni çok özledim bebeğim.'' Dedi.

''Gerçekten çok yakın arkadaşmışsınız.'' Dedi kaşlarını kaldırarak.Evet böyle arkadaş olur mu ben de bilmiyorum ama bu olaydan başka türlü sıyrılamazdım.

''Hey bu çocuk kim? ARKADAŞIN MI?'' Tamam cümlesinin sonuna doğru kelimelerini bastırarak söyledi.Bu iyiye işaret değil.

''E...v...Yani yakın bir arkadaşım.'' İyice boka batırıyordum.

''Şimdi hatırladım benim önemli bir işim vardı kendine dikkat et Jeniffer.SEN DE.'' Sonunda yaptığı sinsilik gülüşü beni korkutmaya yetmiş hatta artmıştı.

Taylor biraz uzaklaştıktan sonra Seb lafa başladı.

''Imm çok...Yakınsınız sanırım.''Dedi şüpheci bakışlar ile.

''Evet.'' Dedim ve konuyu kapattım.

Biraz daha yürümek ister misin diye sordum ve kabul etti.Uzun ve keyifli bir yürüyüş Taylor'un yarattığı kasırganın ardında kalan dağınıklığı birazcıkta olsun temizleyecekti.

Yürüşümüzün ortasındayken birden Sebastian'ın elini tuttum.Tamam bu gün gerçekten değişikti...

**

Uzun bir yürüyüş sonunda eve varabilmiştik.

''Her şey için teşekkür ederim.Gerçekten her şey harikaydı,en başta sen...'' Dedim ve sarıldım.Bu sarılma karşısında artık kendini tutamamış olacak ki birden lafa başladı.

''Ne oldu?'' 

''Ne ne oldu?'' Dedim şaşırmışçasına.

''Yani kararın nasıl bu kadar çabuk değişti,daha dün hazır olmadığını söylüyordum oysa şimdi bana o kadar yakındın ki...Yani ben tüm bunlara anlam veremiyorum.''

''Ben sadece sana olan duygularım gerçek miydi değil miydi anlamak için hazır değildim.Ama sana olan aşkımın gerçek olduğunu anladım.İşte kararımı değiştiren şey buydu.'' Dedim ve tebessüm ettim.

Çok sürmeden Seb de gülümsedi...

Bir süre sonra birbirimize veda ettik ve eve girdim.

1-2 saat televizyon ile oyalandım saat gece 3'e doğru odama çıktım ve kendimi yatağa attım.

Tavanı seyrederken bugün olanları düşündüm.Vaay be ne ekşın ama...Sebastian mı? Tamam çok kızacaksınız seb çok hoş çocuk.Bana çok değer veriyor ama onu öpmem ve onu sevdiğimi söylememdeki amaç aslında...İNTİKAM.(Vırmayın yaağğh)

Ama bunu yapmak zorundayım.Bu olanlardan sonra ona acı çektirmek zorundayım.Ne yani bana yaptığı karşılıksız mı kalsaydı?

Yo...Buna izin veremem.Öyle canı yanacak ki,öyle bir pişman olacak ki sonunda peşimi bırakmak zorunda kalacak.

Gözlerimi sımsıkı kapattım...

O kadar kolay olmayacak Taylor,intikam soğuk yenen bir yemektir.Bu yemek kısa zamanda masana konacak...

✖ASKIYA ALINDI✖Yeni Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin