Twix'in birleştirici gücü

110 3 3
                                    

Markette her zaman ki gibi sevgililerimle yiyişiyordum. Hepsi birbirinden güzeldi ama onların hepsini eve atmam imkansızdı. Yollu sanmayın olom beni. Twix'lerden bahsediyorum. Mükemmel birer çikolataa.

Bir poşet Twix almıştım resmen. Bunların hepsi bana 1 günlüktü. Çok ciddiyim. Zaten yarısından çoğunu ev arkadaşım Eva aşırıyordu. Gözümün önünde yiyordu ama sonra "Ben yemedim Valerie gerçekten!" derdi. Bu yüzden hergün Twix almak zorunda kalıyordum. Beni mutlu eden tek şey Twix'di. Tabii Eva'dan sonra. Şey.. Bide Niall. 

Bundan bahsedecek olursam Niall benim hayalimdeki tek erkek. Sürekli evin biraz uzağındaki sahile inip iskelede onunla ilgili hayaller kurarım. Yaz geceleri iskeleye gidip denize doğru ayaklarımı sarkıtıp yatarım ve gökyüzündeki yıldızlara bakarım. Sırf onunla ilgili hayaller kurmak için daha erken yatarım. Bazı şarkılar onu anlatıyor diye yüz binlerce kez dinlerim. Ben onunla ne zaman tanışacağımızı,ilk nerede karşılaşacağımızı,ne zaman ve nerede bana çıkma teklifi edeceğini,ilk ne zaman sarılacağımızı,ilk öpüşmemizin nerede olacağını hatta çocuklarımın adını bile planlamışken o benim adımı bile bilmiyor. Eğer ona attığım tweetlerden en az 1 tanesini görmüşse -ki bu oran %1 o zaman belki adımı anımsıyordur. Herneyse gerçeğe dönecek olursak twix'leri alıp eve doğru gittim. Tabii iskeleye baktığımda suratımda aptal bir gülümseme oluştu. 

***

Sonunda eve geldiğimde Eva oturmuş SpongeBob'ı izliyordu. Bir poşet dolusu twix'i masaya döküp yanına oturdum ve hemen twix'lere saldırmaya başladık.

"Bu akşam iskeleye gidecek misin Valerie?"

"Sanmıyorum. Hava yağmurlu"

"Pekala. Gideceksen ben de seninle gelecektim de"

"Neden?"

"Bilmem. Merak ediyorum."

"Neyi?"

"Aşk ile ilgili hayal kurmayı."

"İyi de sen aşık değilsin."

"Kim demiş?"

Eva'nın bu dediğini anlamamıştım. Ne yani? Birine aşık olmuştu ve ben bunu bilmiyor muydum? 

"Neyse Valerie. Sen bunu boşver de.. Mayıs ayında ne yağmuru bu?"

"Nerden bileyim ben?"

Konuşmayı bırakıp SpongeBob'u izlemeye başladık. Eva bi süre sonra gözlerini televizyon başından ayırmadan konuştu

"Yarın işe gidiyor musun?"

"Evet maalesef."

Aslında market kasiyeri olmak küçükken bana eğlenceli gibi gelirdi. Ama şimdi tam bir kabus. Prezervatif alan azgın iğrenç adamlar,regl döneminde ped alan kızlar,büyükanneleri için takma diş suyu alanlar... Evet bunların tamamen iğrenç olduğunun farkındayım. Ama biraz daha para toplayıp Eva'yla hayallerimizdeki One Direction konserine gitmeliyiz. Zaten o da konser parası için minik bir kahve dükkanında çalışıyor.

SpongeBob bittiğinde bizde twix'leri bitirmiştik ve bir an önce uyumak için yukarı çıktık. Daha bir sürü odaya sahipken Eva'yla aynı odada kalıyorduk çünkü geceleri uyuyamadığımızda oturup konuşuyoruz ya da bir şeyler oynuyoruz. Saçma salak fotoğraflar çekip eğleniyoruz.. Ben Patrick'li pijamamı giyerken Eva'da SpongeBob'lı pijamasını giymişti. Birbirimize bakıp gülüştük. Sonra Iphone'larımızın çalar saatini sabah için ayarladık. Duvar kağıdımdaki Niall gifine bakarak gülümsedim. 

"Uyumak istemiyorum Valerie"

"Bende"

"Ve çok sıkılıyorum"

PIER DREAMSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin