Bu bölümde hangi kitabı yazacağımı bilmiyordum o yüzden belirtmemiştim karar verdim yazarına da bildirdim …
Bu bölümde SAVAŞÇI: Melez Okulu ‘nu ele alacağım.
Yazarımız Dilşah buradaki ismiyle Kaıra, aslında güzel bir konu bulmuş ilgi çekici ve birazda biyoloji bilgisi ile harmanlamış, Latince kelimelerle süslemiş bu eseri. Ben akılımda kalan melez okulunu anlatayım öncelikle.
Defne, annesine hasret büyümüş dünyanın dört bir yanını gezmiş bir kız sıradan bir hayatı ve her şeyden çok sevdiği bir babası varken bir anda her şey tepe taklak oluyor kendini okulda buluyor üç özel tür var Defne, Berkay ve Dağhan. Cadılar ve diğerleri diye bir grup var bunların arasına karışmış melezler var, bir tane vampir var cadıların vampirleri varmış aslında o ırkın nasıl bittiğini bilmezken onları cadıların yok ettiğini öğrendik bir anda, daha sonra rüya meselesi var Berkay’ın annesi ölmüştü rüyada öylelikle geldi sanmıştım ama yaşadığını öğrendim. Yani o niye yaşadı nasıl oldu da sağ kaldı anlamdım, daha sonra annesi ve kız kardeşini bulan bir Defne çıktı karşıma ve gece herkesi kurtardı. Dağhan ve Bahar da gitti yok oldu çok mükemmel arkadaşalarmış diye düşündüm sonra birden bitti..
Koskoca 27 bölümün özeti bu kafamda peki niye? Bakın arkadaşlar madem böyle söyleyecektin niye yazıyorsun ki? Sen beğenmek zorunda değilsin biz beğeniyoruz diyebilirsiniz, diyecek olanlar tepki verenler olacak elbette ama kimseye değil Dilşah a yazıyorum, Dilşah ben eleştiri yapmadan önce bir kitabı iki kez okumaya gayret ediyorum elime bir kâğıt alıyorum aklımdakileri yazıyorum önce sonra onu Word de yazıyorum ve kâğıtla çoğu zaman aynı olmuyor eksiklikleri oluyor muhakkak ve yaptığım mantık hataları oluyor kopukluk yaşamamak için böyle yapıyorum ki kafa karıştırmayayım bende bu işte yeniyim neden eleştiri yapıyorum çünkü çok kitap okudum haddi hesabı olmayan isimlerini unuttuğum kitaplar bile okudum ve biz yeni neslin yani yazmada yeni olan neslin eleştiride yeni olan biriyle beraber olması gerektiğini düşündüm ben usta değilim belki çırak bile değil ama beraber öğreneceğiz beraber yazacağız bana kırılma lütfen. Çok güzel bir konu bulmuşsun ama kopukluk yaşamışsın ve bu benim kafamı çok karıştırdı. Güzel cümleler kurabilen ve eseri için geçmiş birikimlerinin yanı sıra sürekli bir araştırma içerisinde görünen sen için de negatif bir yan olmuş. Senin elinde ne var üç özel tür birbirlerinin gücünü tamamlayan üç özel bunlar herkesten farklı olmalıydı yine gece öldürmeliydi ama defne zirvedeyken gece bunu üstlenmeliydi. Ve Berkay ne yazıkki bana göre acı çekmeye dayanıklı bir özel tür savaştığını göremedim yani o kısımda olması neye yaradı anlamadım. Dağhan ve Bahar iki başkarakterin yakın arkadaşları nasıl bırakır giderler ya. Evet, söz geçiremiyor olabilirler ama arkadaşlığı bu kadar minik ve değersiz göstermek mmmm nasıl desem hoş değil. Gecenin dönüşümü de basite alınmamalıydı. Aber e ne oldu bilmiyorum kaçırdım galiba o kısmı aynı anda o kadar çok olayı servis ediyorsun ki önümüze daha ara sıcaktayken biz ana yemek geliyor ara sıcak ne oldu yani tadını alamadık oluyor ana yemeğin yarısına gelmişken sen çıkıp “ tatlı zamanı!” diyorsun ben bu durumda diyorum ki abi ben ne yedim? Sorular bırakıyorsun arkada ama bu sorular bana beyin fırtınası yaptırmıyor diyorum ya bu ne ara böyle oldu ona da eyvallah çekiyoruz sonra bam ! Her şey olmuş aslında biz daha Dağhan da kalmışız. İşte bunların asıl nedeni kopukluk yaşaman ve başlangıçta olanlarla sonu bağlayamaman. Yani kahramanımız babasının esir alındığını bu kadar çabuk sindirmemeliydi. Biraz diretse ne hoş olurdu. En azından unuttu adamı hayırlı evlat demezdik tabii diyecekler kitap bu arkadaş ne diyorsun sen diye anne baba sevgisi tüm kitaplarda aynı, bana böyle gelmesin kimse. İstisnalar elbette ki var ama burada babasına bağlı bir kızdan bahsediyoruz.
Bir nokta daha var çok fazla tür var kitabında ne nedir ne yapar yani kimdir ben anlamadım hiç güvenlik birimi ne yapar mesela sonra gücü olmayan melezler nerde onlar ne işe yarıyor bu da cevaplanmamış diğer bir soru. Böyle çok fazla sorum var benim bu da işte teknik olarak senin eksikliğini gösteriyor.
Bu kadar şey yazdım beni yanlış anlama çok güzel bir kurgusu var ama acemilik ve acelecilik senin ihtişamını gölgeliyor okuduğum için pişman değilim ama gözüme batan çok kısım oldu.
J.K.Rowlıng Harry Potter ın yazarı, benim lise dönemim onun en büyük hayranlarından biri olarak geçti bana fantastik eserleri o sevdirdi ve alacakaranlıkla onu bile çok karşılaştırdım itirazları tahmin edebiliyorum ama kişisel zevk burada devreye girdiği için bu konuya hiç girmeyeceğim. Yani demem o ki kocasından yeni ayrılmış bir kadın, işsiz, bir Çin lokantasında yazarak bu eseri veriyor ama kurgu yeni biri için mükemmel ve onu geliştiriyor geçmişte yazdıklarının hiçbir ayrıntısını unutmadan yeni kitabına aktarıyor. Ve başarı burada gizli aslında bunlar küçük zekâ oyunlarıdır. Bağlamak kopmamak çok önemli okuyucu aa evet orda böyle oldu ve ondan dolayı bunlar oldu diyebilmeli.
Bir okul var elinde, üç büyükler de var Dağhan, Berkay ve Defne. Defne cadı kızı cadısal özellikleri de olmalı değil mi sonuçta melez o özellikleri gösterebilmeli. Müren balığına atılan baba çok çabuk ayağa kalktı. Sonra bir yerde 2 ayda çok şey oldu demişsin valla açık söyleyeyim ben 15 günde yaşadı sandım bunları. Yani zaman kavramını net olarak veremedin bana. Hikâye ve romanın biliyorsunuz ana taşları değişmezleri OLAY, KİŞİ, YER ve ZAMAN dır. Sende kişiler var ama çok gölgedeler karışmışlar, olay var ama o da biraz aceleye gelmiş, yer sabit zaman da zaten ben yakalayamadım onu. Yani elindeki malzemeyi okuyucularının acelesine getirmişsin gibi yani sen bir yazar olmak istiyorsun profilinde öyle okudum senin derdin okuyucu olmasın eserin olsun saygısızlık olarak algılama ama bu kitabı ele al ve geliştir lütfen böyle basit olarak bitirme çünkü basit bitecek bir hammadde değil elindeki onu kullan lütfen. Cidden en sinirlenerek okuduğum eser oldu ya diyorum niye böyle atlayarak yazıyorsun ki yani sen çok daha iyisini çıkarabilirsin çünkü araştırıyorsun kendini geliştirmeye çalışıyorsun cümlelerinde gayet güzel e tüm donanımlara sahip sayılırsın sana kalan şey konuyu işleyip bağlantıyı iyi kullanman gerek kopma yaşatmaman gerek. Yani diyorum ya baştan al düzenleme yapabilirsin üzerinde yada al baştan eline ve kimse tutamasın seni bizde restore edilmiş melez okulunu okuyup evet diyelim bu iş tamam Dilşah bu işi yapıyor zevkle okuyalım olmaz mı?
Kesinlikle kırmak maksatlı eleştirmedim bunu, cidden bu eseri çok daha iyi yerlerde görmek istediğim için bunları söylüyorum, bu konuda iş var ve sen daha iyi hale getirebilirsin. Ben gönülden bunu istiyorum cidden yanlış anlamanı hiç istemem. Saygı çerçevesinden çıkmadım inşallah diye düşünüyorum seni değil kaleminin teknik kusurlarını söylüyorum buna rağmen kitabın toplam 20 bin okuyucusu var be da konunun işlekliğinin kanıtı konu ilgi çekici gerçekten ve sen de bunun mimarısın daha iyisini yapabilirsin diye umut ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WATTPAD KİTAP ELEŞTİRİLERİ
Não Ficçãoyazar olma yolunda kendini aşmaya çalışan geleceğin yazarlarının kitaplarının yorumlandığı bir kahve molasıyla zevk alınacak bir köşe.. eleştirihane.. yorumhane.. Geleceğin suçlusunu yetiştirmenin 8 basit kuralı... 1. Küçükken daha, çocuğa ne ister...