Yemekten sonra odama çıkmıştım. Günlüğümü yazıyordum. Evet bir günlük tutuyorum. Harry'i tanıdığım günden beri. Fakat günlüğü yazma şeklim biraz değişik. Sanki Harry'le konuşuyormuş gibi yazıyorum. Ve bu günlükten Ashley'in bile haberi yok. Tabiki de çok iyi bir yerde saklıyorum.
Kapı çaldığında günlüğümü bırakıp açmak için aşşağı inmiştim ki Ashley çoktan açmıştı. Bende kim olduğuna bakmak için yanında duruyordum. 2 tane kız vardı. Biri kızıldı diğeri esmerdi. Çok fazla esmerdi. Harry ve Niall'ın arkadaşları olduğunu söylediler bizde içeri aldık. Hep beraber salona geçtik ve Niall esmer kızı gördüğü an kalkıp ona sarıldı. Harry'de kızıl olana. Kim olduklarını hala bilmiyordum ama çok fazla yakın arkadaşlardı sanırsam. Bir köşeye oturmuştum onlara bakıyordum. Kızıl saçlının adı Becky, esmer olanın ise Rose'du. Konuşmaya başladılar.
"Tanrım Becky bu senmisin! Ne kadar da çok değişmişsin."
"Sende öyle! Ama kıvırcık saçların hala aynı"
Harry saçlarını düzeltip gülmüştü. Bu konuşmadan anlayabildiğim tek şey çocukluk arkadaşları olmalarıydı. Hepsi oturup birlikte konuşuyolardı. Bende telefondan twittera bakınıyordum.
"Hangisi senin sevgilin Harry?"
"Sevgilimi? Biz hepimiz arkadaşız."
Kulaklarım onlardaydı ve bu "arkadaşız" kelimesini ömür boyu unutmayacağımdır. Hemen ortaya atladım.
"Evet Becky bizler arkadaşız. Sadece geceleri bazen barlara gidip sarhoş oluyoruz ve öpüşüyoruz. Çok ateşli hemde. Hatta bazen banyo yaparken birbirimizi izliyoruz. Birbirimizle sex hayalleri kuruyoruz ama bizler arkadaşız. Çok iyi arkadaşız."
Bu sözlerimden sonra herkes bana bakıyordu. Ne var yani doğruları söylemiştim sadece. Ashley'le Niall'ı öpüşürken görmüştüm. Harry'nin banyo yaparken beni izlediğinide farketmiştim. Ve şu birbirimizle sex hayallerini kurduğumuza emindim. Yani en azından ben kuruyordum. Ah her neyse.
"Bakışlarınızı üzerimden çekermisiniz? Sadece arkadaş olduğumuzu söyledim."
Herkes omuz silkmişti. Becky gülümseyip konuyu değiştirdi.
"Burada ki üniversitelerden birinde sınav olmak için geldik. Artemide Otel'de kalıyoruz. 1-2 gün durup tekrar döneceğiz ve burda olduğunuzu duyduk. Uğramak istedik."
"Çok iyi yapmışsınız."
"Evet kesinlikle arada sırada buluşmalıyız."
"İyi olur."
Birbirlerinin telefon numaralarını aldılar ve kızlar gitti. Harry ve Niall'da onları yolcu ettikten sonra tekrar yanımıza geldiler.
"Ne sikim konuştun sen öyle?"
"Doğruları söyledim Harold."
"Pat diye söylenicek şeyler değildi onlar"
"Ama söyledim"
"İyi bok yedin."
"Sıktın Harold. Ben gidiyorum"
Arabanın anahtarlarını alıp dışarı çıktım. Temiz hava almak istedim o yüzden her zaman gittiğim bir sahil yeri vardı oraya gittim. Burayı çok seviyordum sessiz oluyordu genelde. Bazen hep burda kalmayı bile düşünmedim değil. Denize dalmış bakınırken birden arkadan bir el dokundu. Büyük bir eldi. Arkamı döndüm ve sırıtan bir Harry'i gördüm. Yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.
"Selam."
"Sen burayı nerden biliyorsun?"
"Seni takip ettim."
"Peki"
"Özür dilerim"
"Ne için?"
"Bilmem. Özür dilerim işte."
"Sorun değil. Her ne içinse işte."
Gülümseyip yanağımı öptü. Yanağımı tutup bende gülümsedim.
"Demek seni banyoda izlerken beni farkettin?"
"Evet" Küçük bi kahkaha attım. Harry'de elleriyle yüzünü kapattı. Utanmıştı. Harry Styles'i utandırmıştım. Vay canına.
"Selena.."
"Efendim?"
"Sanırım sana söylemem gereken bir şey var." Yüzünden ellerini çekip bana bakmıştı. Bende ona seni dinliyorum bakışı atmıştım. -bu bakışın nasıl olduğunu bende bilmiyorum-
"Seni seviyorum."
Gözlerimi büyültüp ona bakmıştım. Sadece bakıyordum.. Kendime geldikten sonra dudaklarımı araladım.
"Bende seni seviyorum."