Her uyku vakti buradaki yetimler için soğuk yataklar içinde kurulan sıcak düşler vakti demekti.Sesli ağlamanın yasak oldugunu söylemiştim. Yastıklara gömülen sessiz feryatlar hep aynı şeylerin hasretineydi. Mutsuzluk hasret sinmiştir yurdun her karesine. Hiç bir gece atlamaz mutlaka bir yetim hıçkırıkları duyulur du sessiz yetimhane odalarında. Aynı gecelerin birinde gelmişti Feride bir görevlinin elinde. Yatamhanenin tahta kapısı yıpranmıştı. Her zaman gıcırtıyla sertçe açıldı. Görevlinin elinde hemen hemen yaşıtımız olan bir kız çocuğu getirmişti. Küçük kızın gözleri göz pınarlarının son çizgisine kadar doluydu ama taşmamaları için sıkı sıkı yutkunuyordu. Kucağına bastırdığı kendisine göre çok büyük olan terliğe bir anlam verememiştim. Saçları bellerine kadar uzundu. Çok ağladığı kıp kırmızı gözlerinden belliydi. Görevli elindeki küçük çantayı demir dolabın önüne bırakıp , kıza döndü ;
Şu boş yatakta yatacaksın. Şimdi uyku vakti . Sabah olunca eşyalarını dolaba yerleştiririz.
Küçük kız görevli hanım ne derse başıyla onaylıyordu. Görevli kadın odadan çıkınca hepimiz yerinizde doğrulmuş Feride'yi seyrediyorduk. Küçük kız çenesi titreye titreye şöyle bir bakınmış tuttuğu göz yaşlarını salıvermişti. Hemen yatağımdan inip yanına gittim.
Şşşşş sessiz ol sesini duyarlar sa çok kızarlar .
Feride elindeki terliği yüzüne bastırıyor , başıyla da beni onaylıyordu.
Benim adım Berrin . Seninki ne?
Feride
O terliği neden taşıyorsun?
O annemin terliği
Annen Nerede ?
Onu araba ezdi ama bir gün gelicekmiş.
Yaaa !
Uyku vaktinde ışık açmak yasaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT bu mu??♡
AdventureBu hikayeyi beğendim ve sizinle paylaşmak istedim. Bu kitabın asıl adı "Kaybolan Ben"