İçerisi oldukça soğuktu,belli belirsiz çerçeveler,üzerleri siyah küçük pullarla kaplı koltuklar ve kocaman bir televizyon bir an durumunun iyi olmadığını düşünsemde merdivenleri görmemle bu düşüncem değişti,yavaşça yukarıya çıkmaya başladım.Gözlerimi sağa devirmemle kocaman bir oda ve odanın her köşesinde nota resimleri yerlerde kağıtlar,nazikçe eğilip yerde duran hafif mavimsi kağıda uzandım üzerinde kırmızı kalemle yazılmış notalar vardı bu edisin müzikle ilgilendiğinin göstergesiydi.arkamı dönmemle yine o koca gözlerle karşılaştım kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ve galiba ellerim birazda terlemişti.
-Al ufaklık biraz büyük gelebilir ama idare et.
Diyerekten beyaz bir kazak uzattı.üşüdüğümü farkederek hafif bir gülümseme ile aldım.evi dolaşırken üst katta gördüğüm banyonun yolunu tuttum.aynanın karşısına geçtiğimde ne halde olduğumu gördüm.hatırladığım kadarıyla eniştemden kaçarken yere kapaklanıp küçük su birikintisine düşmüştüm. Elimi saçıma getirdiğim de diplerinin hala ıslak olduğunu farkettim. Birkaç dakika öylece kendime bakarken birden afalladım aman allahım! Napıyorum ben kim olduğunu bilmediğim birinin evinde ve üzerimde o kişinin kazağı...aşağıdan gelen bir sesle dikkatimi oraya toparladım.
-Yemek Hazır küçük hanım
Saçma sapan bi hikayenin içinde olsam da karnımın sesinden aç olduğumu anlayıp uzatmadan aşağı indim.Kocaman bir masa ve çeşit çeşit yiyecekler Baya becerikliydi anlaşılan.sandalyenin kenarından tutup hafifçe geriye iterek oturmamı sağladı teşekkür edercesine gülümsedim.Bu koku tarif edilemezdi en sevdiğim omleti yapmış olması tesadüf olamazdı.omletimden birkaç çatal aldıktan sonra edize döndüm;
-bana neden yardım ediyosun?
Ediz ağzındaki lokmayı yutup tam bana cevap vercekti ki birden kapı çaldı.O kapıyı açmaya gidince yemeğime devam ettim.
-Way Way Way...bugünkü kurbanın bu muydu ediz bey?
-Abi sandığın gibi birşey yok
-Ne bişey yok! Sen hergün benim evime kız getirmek zorunda mısın ya büyü artık ediz.
Bu kızgın ses tonuyla yerimde hopladım hışımla ayağı kalkıp;
laflarına dikkat et dememe kalmadan gözlerim kocaman açıldı.Allahım bu nasıl birşey o gözler,o boy,o kas tüm bu iltifatlar beynimde savaş verirken:
-Birşey mi diyodun küçük hanım?
Demesiyle irkildim.
-Ben....
Cümlelerimi kafamda toparlayamıyodum Ediz zor durumda kaldığımı anlayıp yardım etmekten sakınmadı.
-Abi bu kızıl hiç öyle bakma ufaklık adını bilmiyorum
-masal,masal ben
-tekrar memnun olsun masal devam ediyim abi şimdi duyduğun üzere bu tatlı şey masal kendisiyle arabamda tanıştık(Dalga geçercesine)Yorgun korkmuş ve bir o kadar da masum görünüyordu kıyamadım ve aldım harbi ufaklık sen neden benim arabama bindin?
Sakince yutkundum
-Herşeyi anlatıcam....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
Подростковая литератураGİRİŞ Gözleri soğuktan kızarmış sessizce yürüyordu;Yorgun,Suskun,Bitkin...Rüzgarda uçuşan kızıl hafif dalgalı saçlarını,ince bir o kadarda zarif parmaklarıyla hafifçe geriye itti.üzerindeki mini şortu ve ince badisiyle dışarıdan insanların o kirli b...