Okuyucuların dikkatine!!

257 39 129
                                    

Selamun aleyküm arkadaşlar. Hikâye için yeni bir kapak hazırladım ama değiştirip değiştirmeme konusunda kararsızım. O yüzden size sormaya karar verdim. Medyadaki fotoğraf yeni hazırladığım kapak fotoğrafıdır. Değiştirmemi isteyip istemediğinizi yorumda bana bildirirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

***

Sevda dersten çıkıp öğretmenler odasına geçti. Abisi de orada onu bekliyordu. İçeri geçip abisinin yanına oturdu. Ömer sanki bir şey fark etmiş gibi Sevda'nın yüzüne baktı dikkatlice. Bıçak yarasını hatırladı o an Sevda. Abisinin o yaraya baktığını anlayınca hemen elini yüzüne götürdü.
-Soğan doğrarken gözüm yaşarmıştı. Sakarlık işte bıçakla yüzümü kestim. Artık nasıl olduysa. diye güldü. Ömer de gülmüştü bu cevap karşısında.
-Nasıl becerdin benim sakar mı sakar kardeşim? diyince Sevda Emir'i hatırladı. Gerçi adını bilmiyordu ama... Sakar diye hitap eden oydu sonuçta. İçi yine bir tuhaf oldu. Yüzü kızarmaya başladı. Yanakları resmen al al olmuştu.
-Sevda.. diye seslendi abisi kendisinden kaçırdığı gözlerine bakmaya çalışırken. Birden afalladı o an Sevda.
-Efendim!.. dedi aniden.
-İyi misin?
-Evet... ii.. iyiyim abicim. O sakarlığımı hatırladım da bir an. Nasıl olduğu geldi aklıma. Ondan.. daldım..
-Hmm.. Anladım canım. Daha dikkatli ol. abisinin bu sözünü Sevda başıyla onayladı. Elini yüzüne götürüp yarasına dokundu. Hayatını kurtarmıştı Bay Çok Bilmiş. Ona bir teşekkür borcu vardı.
Okul çıkışında kapıda bekleyen abisine eve gelmiyceğini, bir işi olduğunu söyledi. Abisinden onay aldıktan sonra taksi çevirip hastane yolunu tuttu. Adresi verip çantasından telefonunu çıkardı. Funda'yı arayıp hâl hatır sorduktan sonra hastaneye gelebilir mi diye sordu. Funda'nın onayıyla sevindi. Ardından telefonu kapatıp bir süre camdan dışarıyı seyretti. Çok geçmeden hastaneye varmıştı. İlk önce arkadaşı Merve'nin odasına doğru yürüdü. Besmele çekerken aklına ilk gelişi geldi. Sanki her şey Bay Çok Bilmiş'i hatırlatmakta inat ediyordu. Gülümseyerek kapıyı açtığında şaşkınlığını gizleyememişti.

***

Kapının açılmasıyla Merve'nin başucuna koyduğu dosyalardan başını kaldırdı Emir. Karşısında gördüğü manzara karşısında dili tutulmuştu sanki. Sevda gülümseyerek bakıyordu. Daha sonra şaşkın bir ifade yerleşmişti Sevda'nın yüzüne. Beklemiyordu onu. Ama ilk defa kendisine gülümserken görmüştü. Bir rüya mıydı yoksa? Hep kavga ettiği kız kısa bir süre de olsa gülümsemişti ona. "Acaba?" diye düşündü bir an. "Acaba af mı etmişti? Ya da bir şans mı vermişti?" bunu düşünürken yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi. Sevda onu gülümserken görünce adamı resmen incelediğini fark etmişti. Hemen başını eğdi.
-Sizinle konuşmak istediğim bir şey var. dedi başını kaldırmadan. Emir şaşırmıştı. "Bana mı söylüyor?" diye düşünerek etrafına bakındı. Ama odada ondan başka kimse yoktu. Yani olan kişi de uyanık değildi.
-Bana mı dedin? diye sorarak işret parmağıyla kendisini gösterdi. Sevda yine başını kaldırmadan onayladı. Emir de kapıya doğru yürüyerek Sevda'nın karşısına geçti ve eliyle koridoru göstererek;
-Dilersen odamda konuşabiliriz. dedi. Bakışları Sevda'nın yüzündeydi. Ama Sevda başını kaldırmadı.
-Burada konuşmak daha uygun. diyerek içeri doğru adım attı. Emir bu cevaba şaşırmıştı.
-O odaya sizinle konuşmaya gelmem doğru olmaz. Yalnız konuşmak istemiyorum.
-İyi de burada konuşsak da odamda konuşsak da yine yalnızız...
-Burada konuşalım! diyerek sözünü kesti Sevda. Emir de başını onaylarcasına sallamakla yetindi.
-Hayatımı kurtardınız. Size teşekkür etmek isterim. dedi başını yine hiç kaldırmadan.
-Öyle düşünme. Benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı. Aslında... diyip duraksadı bi an. Sevda sözünü bitirmesini bekliyordu ama Emir sustu.
-Aslında... Ne!.. dedi Sevda sessizliği bozarak.
-Aslında gelmeseydim ben kötü olurdum. Yetişemeseydim ve sana bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim...
-Neden? diye sözünü kesmişti Sevda Emir'in.
-Çünkü benim eksikliğimi sen tamamladın. Borcumu ödemek istiyordum. Ve umarım ödeyebilmişimdir.
-Bak Bay Çok Bilmiş! Neden bahsettiğini anlamadım ama borcun
falan yok bana. Ben de en kısa zamanda teşekkür borcumu bir şekilde ödiyeceğim. Merak etme. Yani borcun olduğunu düşünüp de karşıma çıkma. Geçti her şey. Bitti. Bir defa oldu ve bitti. Neyse... Tekrar teşekkür ederim. İyi akşamlar. diyerek arkasını dönüp kapıyı açtı. Kapı içinde durarak derin bir nefes verip çıktı. Sanki üzerinden bir yük kalkmıştı. Ama Emir için aynı şey söylenemezdi. Emir sadece ardından bakakalmıştı. "Borcun olduğunu düşünüp de karşıma çıkma..." diyişi kulaklarında çınlamaya başlamıştı. "Mektup ulaşmış mıydı acaba?" diye düşünmüştü o an. Sonra kendine gelip kendi kendine söylenmeye başladı.
-Neler oluyor ya bana? Neden bu kadar önemser oldum ki? diye diye odasına doğru yol aldı. Koridordan sağa döneceği anda yine Sevda çıktı karşısına. Yine çarpışmışlardı.
-Yaaa! Bu da fazla oldu ama.. dedi sinirle Sevda.
-Çarpmaya alışık olan sensin. Ne yapabilirim ki? Nereye gitsem karşıma çıkıyorsun. Üstelik sakarsın da.. ama ben şikâyet ediyor muyum? diye karşılık veren Emir'e sinirle baktı Sevda.
-Bay Çok Bilmiş! Biraz fazla olmaya başlamadın mı sence?
-Hahayt! Ben mi fazlayım? Sürekli çarpan sensin, ben fazla oluyorum öyle mi Bayan Sakar?! dedi Emir mavi gözlerini Sevda'nın bal rengi gözlerine dikerek.
-Her neyse... Uzatmaya lüzum yok. Arkadaşımı daha fazla yalnız bırakmak istemiyorum. İzninizle.. diyerek tam yanından geçeceği anda kolundan yakaladı Emir. Ve hafiften kendisine doğru çekti.
-Benimle konuşmak istediğini söylemiştin ama bana sormadın ki sormak istediğim bir şeyin olup olmadığını.
-Anlamadım... diyerek sertçe kolunu çekmişti Sevda. Kolunu kurtarmıştı ama tekrar kaptırmıştı.
-Ne yaptığını sanıyorsun sen?! dedi sinirle. Kolunu tekrar çekmeye başladı ama başarısız oluyordu.
-Bir soru sorucam sadece. Mektubum ulaştı mı sana? Sevda bilmiyormuş gibi yaptı.
-Ne mektubu! Bırak kolumu. Bana dokunma demiştim sana!! dedi sinirle. O anda bıraktı birden Emir. Kurtulan Sevda'nın yaptığı ilk iş tokat atmak olmuştu. Sertçe bir tokat atmıştı.
-SEVDAA!! diye bir ses geldi koridorun öbür ucundan. İkisi de aynı anda o tarafa çevirmişlerdi bakışlarını. Seslenen Sevda'nın abisi Ömer'di.

Çarpıştığıma Memnun OldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin