you're not alone [evak]

0.6

Sabah olmuştu ve okul vardı.Erkenden kalkıp her zamanki işlerimi halletmiştim.Yani tuvalet ihtiyacım falan.

Mutfağa inip kendime lezziz bir sandviç hazırladım.Kafamı duvar saati çevirdiğimde geç kaldığımı fark ettim.Zaten ne kadar erken kalkarsam kalkayım geç kalıyordum.Geç kalksam da okula geç kalıyordum.Yani her türlü geç kalırdım ama kalmadığım günlerde oluyordu.

Anahtarlarımı alarak sokak kapısını açtım,ayakkabılarımı giydim ve kapıyı kapadım.Bahçede kilitli olan bisikletimi alıp okula doğru sürmeye başladım.Telefonum cebimde titredi.Bana sabah sabah mesaj atsa atsa Jonas atmıştır.Ya da belki de bu aralar düşüncelerime musallat olan çok sevgili bilinmeyen numaram bana günaydın mesajı atmıştır.

Okula geldiğimde bisikletimden inip onu kilitledim.Etrafa bakındığımda çokta geç kalmadığımı fark ettim.Hep böyle olurdu zaten.Her sabah saate baktığımda geç kaldığımı görürdüm ama bir şekilde okula yetişirdim.Zaten okul evime bisikletle 5 dakika uzaklıktaydı.Cebimden telefonu çıkarıp bildirime baktığımda Jonas'ın mesaj attığını gördüm.Demiştim sabah sabah bana anca benim gerizekalı sevgili en yakın arkadaşım Jonas mesaj atardı.

Jonas: Neredesin? zil çalacak.Ders beden.Geç kalırsan neler olacağını biliyorsun.

Bir şekilde okula yetişirim diyordum fakat dersin beden olduğunu unutmuştum.Evet okula yetişmiştim ama lanet olası cezalarına lanet ettiğim lanet derecesinde çok sevgili lanet olasıca beden hocamızın o lanet olasıca cezalarına lanet bir şekilde kurban gidecektim.

Spor salonuna doğru ilerlerken ellerimi hızlıca ekranda gezdirerek Jonas'a mesaj attım.

Isak: Okula geldim.Lütfen bana Lanet herifin hala derse girmediğini söyle?

Ne bir cevap ne de bir görüldü almayınca adımlarımı hızlandırıp spor salonuna ulaştım.İçeri girdiğimde dersin başladığını gördüm.Bay Christensen derse erkenden başlardı.Okula geç kalmamıştım ama derse geç kalmıştım.Tırsarak sınıfa doğru yürümeye başladım.

Bay Christensen beni görünce sinsice sırıttı. "Fazla konuşmayacağım Isak cezalısın bunu zaten biliyorsundur her dersime geç kaldığında çekeceğin şınav sayısı 10 tane artacağını da biliyorsundur.Bu yüzden lafımı kısa kesiyorum üzerine beden kıyafetlerini giy ve gel.Ne kadar çabuk gelirsen o kadar çabuk serbest kalırsın"

Kafamı onaylarcasına salladım "Özür dilerim Bay Christensen.Bir daha geç kalmayacağım" dedim.Alaycı bir yüz ifadesine bürünüp kaşlarını kaldırdı.Alaycı bir sesle "Bunu üçüncü kez duyuşum Isak" dedi.

Daha fazla vakit kaybetmeden soyunma odasına doğru adımlamaya başladım.Bizim beden hocamız da böyle gıcık bir adamdı.Ondan önce spor salonunda sırada olmazsak ceza verirdi ve ben geç kalmıştım.Cezam ise şınav çekmekti.İlk başta 10 şınavla başlamıştım her geç geldiğimde 10 şınav eklendiğine göre bugün 30 tane şınav çekecektim.En kötüsü ise ben cezamı çekerken o lanet ettiğim çenesini kapatmayıp bana en büyük cezayı vermesiydi.Buna sinir olduğumu biliyordu ve inadına yapıyordu lanet adam.

Soyunma odasının önüne gelince içeri girip hemen üzerimi değiştirmeye başladım.İşim bittiğinde tam kapıdan çıkacakken bir şeyin yere düşme sesini duydum.Refleks olarak hemen kafamı içeriye doğru çevirdim"Hey orada kimse var mı?" Odaya baktığımda düşen şeyin su şişesi olduğu gördüm.Cevap almayınca kapıyı kapatıp sahaya doğru ilerlemeye başladım.Sahaya varınca beden hocasının yanına yürüdüm.

Hoca beni fark edince neler yapacağımı anlatmaya başladı.

"Aslında neler yapacağını biliyorsun ama sana tekrar hatırlatacağım Isak.İlk önce sahanın etrafında 4 kez koşacaksın.Sonra ısınma hareketlerini yapıp şınav çekmeye başlayacaksın.Bu arada 30 tane çekeceksin yanında bizzat ben sayacağım.Bundan sonra ise sınıf arkadaşlarının yaptıklarını yapacaksın.Yani 30 tane mekik çekeceksin sonra serbestsin"