'' Hoşçakal İstanbul''

60 10 1
                                    

Bu sabah yine Emre üzerime çıkıp beni zorla uyandırmasıyla başladı. ''Eğer bir erkek kardeşiniz vara işiniz zor!


Özge: ''Emre defol'' diye bağırdım ama o sırıtmaya devam etti.

Emre:''Yaşasın Kötülük'' diye bağırdı, bu sözü söylemesinde nefret ediyorum. Her sabah bunu söylüyor. Aman ya neyse yatakta doğruldum sonra, Emre cebinden telefonunu çıkarıp beni çekmeye başladı.

Özge:''Çekme dedim'' o hala sırıtarak beni çekiyordu. Telefonu elinden almaya çalışınca kaçmaya başladı.

Emre:''Yakalayamaz ki''

Özge:''Emre dur'' çok hızlı koşuyordu çocuk jet gibi bu ne böyle lan. Derken odayı annem bastı. 

Annem:''Çocuklar bu ne hal'' Emre ve ben önce anneme sonra birbirimize baktık o parmağıyla beni işaret etti. Bende onu parmağımla gösterdim. İkimizde aynı anda

''O yaptı'' dedik.

Annem bize ''Hiçbir şey anlamadım'' bakışı attı. Birazda sinirli gözüküyordu. ''Kahvaltıya'' dedi  ve odayı tek etti. Emre'ye dönüp.

Özge:''Hepsi senin suçun'' dedim.

Emre:''Hayır senin''

Özge:''İlk başlatan sendin'' dayanamayıp birbirimize daldık. ''Bırak lan saçımı diye bağırdım''

Emre:''Ah kafam'' bu sefer annem ve babam aynı anda odayı bastı.

Babam:''Ne oluyor burda'' diye bağırdı babam ikimize kötücül bakış atarken. Emreyi işaret etti.

Babam:''Bay Efendi önce kahvaltıya sonra odana cezalısın!''

Emre:''Of''

Babam:''Anlamadım''

Emre:''Yok bir şey baba'' dedi ve odayı terk etti.

Babam:''Ve sen küçük hanım bunu senden hiç beklemezdim demedim mi ben sana şu bacaksıza uyma diye neyse cezanı sonra düşünürüz''

Özge:''Peki baba''

Annem:''Hadi kahvaltıya'' babamın arkasından kahvaltı masasına oturdum. Yemek yemeyi çok sevdiğim için hemen daldım. ''Hey bana da bırak'' da dedi Emre ama onu aldırmadım.

Özge:''Olorono soğlok onno çok gozol olmoş''

Annem ne söylediğimi anlayamamıştı. ''Ağzındakini bitir de öyle konuş'' yutkundum. Yemekler miğdeye gidince.

Özge:''Diyorum ki ellerine sağlık anne çok güzel olmuş''

Annem:''Afiyet olsun kuzum'' dedi annem. Gülümsedim, ''Boğazında kalır inşallah diye atladı Emre lafa. Gözlerimi devirdim. Babam söze daldı sonra.

Babam:''Burayı özleyecek misin? hiç öyle durmuyorsunda''

Özge:''Özleyeceğim tabi ki'' dedim. BTS (BANGTANBOYS) için gidiyorum. Ama yinede özleyecektim İstanbul'u 

Özge:''Hepinizi çok özleyeceğim'' parmağımla Emreyi işaret ettim. ''Şu şahıs harç'' dedim. 

Emre:''Ben seni özlemeyeceğim asıl''

Özge:''Hıh çokta tın!'' Her neyse Kore'ye BTS'de çalışmak için gidiyorum. Yurtta kalacaktım. Bu arda azdım Özge 2 kardeşiz Emreyi tanıyorsunuz zaten çok yaramaz bir çocuk. 14 yaşında ama hala 5 yaşındaki çocuklar gibi Emre iste onu değiştiremem!

Annemle babamda biliyorsunuz böyle normal bir aileyiz. Sadece Emre'nin ''Uzaydan geldiğini düşünüyorum o kadar.

Babam:''Özge hazırsan çıkalım''

Özge:''Hazırım baba'' Ayakkabılarımı giydikten sornra dışarı çıktım babamda arkamdan gelmişti. Babam valizimi arabanın garajına koyarken bende Annem ve Emreyle vedalaşıyordum. ''Dikkatli ol tamam mı? Vardığında bize haber ver'' Asker duruşu yaparak ''Baş üstüne anne''  sonra annemin arkasından Emre bana baktı ve yanağına işaret etti.

Emre:''Bana öpücük yok mu?''

elimle başını okşadım ''Saç olmaz'' sonra güldüm ve yanağına bir öpücük kondurdum. Sonra arabaya yöneldim ve yerime oturdum. Babam arabayı çalıştırdı... Hoşçakal İstanbul.

RUH ÖKÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin