Bir Hileon Aşkı

Bölüm 9: Hamam. Yoksa...

Leon'dan:

Onu kendime aniden çekince bir an ne diyeceğini bilemedi zivzivim ama sonra tam konuşacaktı ki  gözlerimi gözlerine kilitledim ve yine ben konuştum.

"Gerçekten bu gece başka hiç bir şey olmadı mı Hilal?"

"O... Olmadı dedim ya"

"Peki"

"Artık gidebilir miyim?"

"Ta... Tabi Hilal"

O giderken ben içimden "Sen dur bakalım sana öpüştüğümüzü nasıl hatırlatacağım zivziv." diye geçirip odama girdim.  Odama girdiğim gibi kendimi yatağa bıraktım. Yastıkta onun saçlarının kokusunu almamla kendimden geçtim resmen bu onun saçlarının kokusuydu. Çünkü ona her sarıldığımda saçlarından bu vanilya, yasemin karışımı kokuyu almıştım her defasında ve şimdi evde de ikimizden başka kimse yokken ve yastığımda onun kokusu varken... Eminim ben uyuyorken yanıma yatmıştı ve hatta alnımı öpen de oydu. Bundan bir kere daha emin olarak onun yastığıma sinmiş kokusunu içime çeke çeke mutluluk ve huzur içinde uykuya daldım. Sabah ise yine müthiş bir şekilde uyandım Çok huzurluydum. Sebebi ise dün gece olanlardı. Aklımda Hilal'e o malum olayı hatırlatacak müthiş bir plan vardı. Hemen telefonumu çıkarıp arkadaşım Elena'ya facebook'tan mesaj yazacaktım ki Elena'nın az önce bana mesaj yazdığını gördüm. İzmir'e akrabalarını görmeye geldiğini yarın benimle görüşmek istediğini yazıyordu.  Ben de hemen kabul ettim görüşmeyi ve "Olur." diye mesaj attım.  Zaten buraya geldiğimden beri Helen'den başka arkadaşım yoktu. Gerçi onun bana olan tavırları dostluktan fazlası olsa da o benim arkadaşımdı. Neyse işte sabah olduğunda ise teyzem Nermin'in sesiyle uyandım.

"Leon, oğlum hadi kalk; kahvaltı hazır."

"Teyze siz eniştemle döndünüz mü?"

"Evet oğlum döndük ama Ahmet enişten erkenden çıktı. İşi varmış."

"Peki teyze, ben geliyorum şimdi."

"Peki yavrum. "

Hemen hazırlanıp aşağı inmiştim ki tam yemek masasının orada Hilal ile karşılaştım.

"A... Neden kalktın sen Leon? Eğer kahvaltı istiyorsan ben ya da annem birazdan odana getirirdik.Bak dün gece zaten sar..."

"Biliyorum küzük hanim sarhoştum ve hatta sonra da ateşlendim ama şimdi çok iyiyim. Sen beni iyilestirdin hem de öyle bir iyilestirdin ki çok iyiyim şimdi."

(Hilal'in yanakları kızarmıştı.) "Yok canım ne yaptım ki sirkeli soğuk bez işe yaramış olmalı."

"Olur mu sırf midem düzelsin diye de yoğurt verdin ban. Sonra o iztiğim çorba var ya... Ben ömrümde böyle çorba içmedim. Anlayazağin zok iyiyim Hilal."

"N...Neyse... Mademki iyisin... Otur kahvaltıya."

"Bence de oğlum otur masaya."

"teyze?"

"anne? Sen ne zamandır..."

"Her şeyi duydum kızım. Leon dün gece hasta mı oldun oğlum?"

"E...evet teyze. Dışarıda biraz içmiştim. Sonra da o dokundu her halde midem kötü oldu. Bir de hava değiziminden midir bilmem ateşim biraz zıkti. Sonra da Hilal bana yardım etti hastayken iyilesmem izin."

"Anladım oğlum. Neyse sen otur. Hilal sen gel benimle mutfağa da sofraya getireceklerime  yardım et."

"P... Peki annecim."