Rachell için oldukca sıradan bi gündü. İngilizce dersinde öylece tahtaya bakıyor,etrafına dersin bitmesine kaç dakika kaldığını soruyordu.Birden sınıf kapısı çaldı ve içeri nöbetçi öğrenci girdi,
''Bugün son ders klüpler var!'' Tüm sınıf üzülsede,Rachell sevinmişti çünkü müzik klübündeydi.Müziğe gerçekten aşıktı,şarkı yazıyor ve besteliyordu.Fakat çok utangaçtı. 5 dakika sonra zil çaldı ve Rachell çantasını,montunu toplayarak en alt kata müzik odasına girdi.Oturacak yer kalmamıştı fakat Rachell'in o kadar fazla tanıdığı vardı ki,herkes kenara kaydı ve Rachell'e yer verdiler.Rachell,Kat'in yanına oturmayı tercih etti.Kat,uzun saçlı,kısa boylu çok tatlı bir kız idi,Rachell ile yazın tanışmışlardı. Rachell arkasını döndüğünde,uzun boylu,evlerinin önündeki parkta sürekli kestiği,gür dalgalı saçlı çocuğu gördü.Aslında onu bir kaç haftadır kesiyordu fakat bugün ayrı tatlı gelmişti Rach'in gözüne.
Rachell aşka inanmazdı,o yüzden bu konuya pek takılmadı. Bir kaç dakika sonra müzik öğretmeni içeri girdi,uzun boylu o çocukta olmak üzere,bir kaç kişiyi daha yanına çağırdı.Konuşmaları dinlemeye çalışan Rachell,uzun boylu o çocuğun gitar çaldığını ve şarkı bestelediğini duymuştu.Baya bi etkilenmişti çünkü Rach eğer biriyle çıkacaksa onun uzun boylu,gür saçlı ve müzikle ilgilenen birisinin olmasını isterdi.Hayalindeki çocuğun şuan karşısında olması tuhaftı oldukça.Uzun boylu çocuk (ismini öğrenene kadar böyle mi kullanacağız?!) ve arkadaşları yerlerine oturdu. Herkes gürültülü,her boka gülen,sıradan kişilerken,Rachell bunların tam tersiydi.Aslında Rach'de her boka gülerdi,ama..Herneyse.Uzun boylu çocuğa bakmaya başladı,oda oldukça sessizdi,elleriyle oynuyordu,eğer kaliteli bi espri yapılırsada hafifce gülümsüyordu. Rachell 40 dakika boyunca ona baktı fakat sadece 2-3 saniye göz göze geldiler.Zil çaldı.Rachell omzunda bir yumruk hissetti;
-Aaaaah!!
arkasını döndü,en yakın arkadaşı Marie imiş meğer;
+''Sakin ol rach,nasıldı?''
Rachell şaşkın bi ifadeyle; ''Ney nasıldı?''
+Hadi ama...Sizin klüptekiler bana bir ders boyunca şu uzun saçlı çirkin çocuğu kestiğini söyledi.
Rachell gülümsedi her ne kadar gizlemeye çalışsada.
''Ah benim aşık olmayacağımı biliyorsun,hoşlanmamda..Hem o çirkin bir çocuk değil!''
Marie gülümsedi, ''Pekala.Sana anlatacaklarım var eve gidince Facebook'a gir!''
Rachell çıkış kapısına doğru tek başına ilerledi fakat kapıda onu bekleyen 5-10 kişilik arkadaş grubu vardı.Hemen koşarak yanlarına gitti,birlikte eve gittiler.
Rachell eve gittiğinde ailesine selam bile vermedi,araları oldukça bozuktu zaten.Odasına geçti,pembe pijamalarını giydi,yatağına atladı ve telefonundan Marie'ye mesaj attı.
''Ne diyeceksin Prenses?''
''Rach,ben Drew'e deli gibi aşık oldddduuum!''
Rachell erkeklere oldukça soğuktu fakat Marie tam tersi.Rachell cevap verdi; ''Ah yine..Hiç şaşırmadım! Tanışıyorsunuz değil mi?''
''Tabii tanışıyoruz! Hemde bana aşkım diyor,bende ona.''
''İşi yine kaynatmışsın Marie...Hadi şimdiden hayırlı olsun.''
Rachell telefonunda müzik çalarını açtı, Lorde-Teamın ritmi kulağına geldiğinde...Ah,bu şarkıya aşıktı.
Sadece şarkılara mı aşıktı peki? Rachell gözlerini kapattığında şu ''Uzun boylu çocuk'' aklına geldi yine. Rach bu duyguları ilk defa yaşıyordu...Daha fazla uykusu geliyordu,çocuk aklına geldikce gülümsüyordu.Rachell,uyumak için,yatağını açtı,küpelerini çıkarttı ve gözlerini kapattı.
BİLİYORUUM OLDUKCA SIRADAN Bİ BÖLÜMDÜ.FAKAT SANDIĞINIZ GENÇ-AŞK HİKAYELERİNDEN DEĞİL BU.BENİM GERÇEK HAYATIMI ANLATIYOR ^^ UMARIM FİNALE DOĞRU OKUMAK İSTERSİNİZ ÇÜNKÜ FİNALİ ÖYLE GÜZEL YAZDIM Kİ BEN BİLE HEYECANLIYIM