3 DENGESİZ

551 36 72
                                    

Yıl 2009:

Orta son, sekizinci sınıf öğrencileri olan Ekim ve Şafak, yeni dönemin ilk gününü yaşıyorlardı.

Yaşadıkları dört yıllık okul hayatlarının sıradan bir günü gibiydi, pek fark yoktu.

Her zamanki samimiyetsiz suratlar, birbirlerine sarılıp, seni çok özledim, faslına girenler, Ekim ve Şafak gibi özlemlerini gıybet yaparak giderenler...

"Ekim yaz tatilinde neler oldu neler..." diyerek konuşmasına başlayan Şafak, tüm yaz tatilini bir çırpıda anlatıverdi en yakın arkadaşına.

Ekim onu büyük bir heyecanla dinledi ve sonra kendi yaz tatilini anlatmaya başladı. Şafak'ta aynı heyecanla Ekim'i dinlemişti. Öğretmenle masasının hemen önünde oturan Ekim ve Şafak, öğretmeninin içeri girmesini bekliyorlardı.

Sınıf arkadaşlarından birinin dersin boş olduğunu söylemesinden sonra herkes yavaş yavaş dışarıya çıkmıştı. Ekim ise kapıdan çıkanlara şöyle bir göz attı ve okuldan gidenler, yeni gelenler ve o gün okula gelmeyenler hakkında konuşmaya başladılar.

Son dersleri dışında o gün tüm dersleri boş geçmişti kızların. Zil çaldığında ise hiçbir kuvvet onları tutamadı ve evlerinin yolunu tuttular.

Ekim ve Şafak aynı mahallede, hatta aynı sokakta oturuyorlardı. Evleri birbirinin çaprazındaydı. Bu yüzden okul dışında da görüşebiliyorlardı.

Evlerine az bir mesafe kalmışken onlarda son konuşmalarını yapıyorlardı. İkisinin evini birbirinden ayıran yokuşa geldiklerinde Şafak aşağıya, Ekim ise yukarıya çıkarak ayrılmışlardı.

Ertesi gün yine aynı okul saatinde, her zamanki köşelerinde buluşup okula gitmişlerdi.

Okul yolunu sohbet ve gıybetle bitirdiler ve sınıflarına girip yerlerine oturdular.

Sınıfta pek bir değişiklik yoktu; dün gelmeyen ezeli düşmanları bugün okula gelmişti ve yeni bir kız vardı. Şafak, henüz yeni kızın varlığının farkında olmasa da Ekim'in gözlerinden kaçmamıştı yeni kız.

Ekim, Şafak'ın koluna vurdu ve ona yeni kızı gösterdi. Şafak ise dostu Ekim sayesinde sınıfta gözleriyle yeni kızı aradı. Bir süre sonra ise Ekim göstermişti ona yeni kızı.

Ekim, Şafak'ı kolundan çekiştirerek yeni kızın yanına gittiler. Kızlar, kısa bir tanışmadan sonra tekrar eski hallerine döndüler.

Aslında pek ilgilenmemişlerdi yeni kızla. Çünkü bilemezlerdi, ileride üçünün en yakın arkadaş olacaklarını, bilemezlerdi, o günden sonra hayatın onları hiç ayırmayacağını.

Teşekkürler hayat, kızları bir araya getirerek mükemmel bir iş çıkardın!

Günümüz:

Ekim'in seslenişleri üzerine araladım gözlerimi. Saat daha dokuz olmasına rağmen geç kaldığımızı, öğlen olduğunu söyleyip Dolunay ile beni uyandırmaya çalışıyordu.

Daha fazla dayanamayıp üzerimdeki yorganı ayaklarımla kenara itip yatağımdan ayrıldım.

Banyoda elimi ve yüzümü yıkayıp, alt kattaki mutfağa indim.

Dolunay'ın yaklaşık üç ay önce tebrik edilen projesi sonucu hediye edilen bu evde üçümüz kalıyorduk. Canım kankamızın mimar olmasının faydalarından biriydi bu.

"Hadi be, yine hayvan gibi uyudunuz." diyerek tüm düşüncelerimden ayırmıştı beni Ekim.

"Saat daha dokuz Ekim, dokuz." dediğimde kolundaki saate baktı ve,

3 DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin