{Şarkı Önerisi; Ufomuo/Yıldızlar.}
Şuan dersteydik ve Ayaz'ın saçmalıklarını dinliyordum. Evet Ayaz'la oturunca otomatikmen ders dinleyemiyorum.
Şu çocuğu tanıdığım gün bir melek gelip bana 'o mal onunla konuşma' dese yemin ederim kabul ederdim.
Şaka şaka Ayaz kalp ben.
"İşte sonra yurtta ki kadın bana işekli dedi bende saçını yoldum."
"Ne yaptın ne yaptın?" Diye bağırdım.
Tarih hocası bana bakıp "Kızım ne bağırıyorsun?" Dedi.
Elimi anlıma götürüp "Hocam! Şey Ayaz size birşey sorucakmış ama çok utanıyormuş."
"Ne soracakmış bakalım."
"Bilmem kendisine sorun."
Ayaz bana sıçtım kafana Asel bakışını attı.
Tarih hocası elindeki kalemi masasına koydu ve "Evet Ayaz söyle bakalım." Dedi.
"Ho- hocam şey sorucaktım ben şeey...Heh şey Asel hamilede şey dicektim Asel bana dedi ki hamilelikte ne yenir diye sor dedi bende utandım sormaya."
Hoca ve ben şaşırarak Ayaz'a baktık.
"Oğlum ne diyorsun sen?"
"Ayaz seni öl-dü-rü-rüüüm."
Diye bağırarak Ayaz'ın üstüne atladım.
"Aah Asel kalk Aaah saçım ah popom."
"Geber pislik."
Bize gülen tüm sınıfa dil çıkarma isteğiyle dolup taştım.
Ama yapmadım.
"Asel! Kızım tamam otur yerine."
"Ama hocam ben hamile değilim ki."
"Tamam kızım hamile değilsin hadi otur yerine."
"Ama-"
"Asel!"
"Tamam yaa ne bağrıyorsunuz."
"Off."
Ben suçsuzum der gibi ellerimi kaldırdım.
"Ayaz!"
"Asel!"
"Ayaz!"
"Aseel!"
"Ayaaz."
"As- her neyse ben öğle yemeğinde yokum."
"Neden?"
"İşte."
"Kim işte?"
"Baban işte Aselcim baban."
"Babam, çalışmıyor yani rahatsızmış ya ondan."
"Biliyorum."
"İyi."
"İyi."
*****
Şuan da öğle yemeğini tek başıma yiyordum.
Kesin Ayaz trip atıyordu yada gerçekten bir işi vardı. Ama ben ne yapar eder onun ağzından lafı alırdım. Aklıma gelen şeyle kendi kendime gülümsedim.
Bugün Ediz'in maçı var!
"Selam." Oha oha oha Ediz oha benim oha masama oha oturdu oha.
"Se-selam."
"Afiyet olsun."
"Sağol."
"İzel di değil mi?"
"İzel değil, Asel."
Mahçup olmuş gibi baktı ve "Ah pardon Asel!" Dedi.
"Sorun değil."
"Peki."
"Dün," dedi önümde ki benim suyumdam benim bardağımdan bir yudum alırken. Şu an kalbim yerinden çıkıp masaya fırlayacakmış gibi atıyordu.
"Bizim sınıfta ne arıyordun?"
Gözlerine diktiğim gözlerimi başka tarafa kaçırdım.
"Ee a-arkadaşım var dı?"
"Yaa kimmiş o?"
Sıçtım!
"Şe-şey ta-tanımazsın yani."
"Hadi ya bizim sınıfta ve tanımıyorum!" Dedi iğneleyici bir ses tonunda.
Yine sıçtım!
"Hı hı tanımıyorsun!"
Bir kez daha sıçtım!
Masada biraz yaklaştı ve fısıltı şeklinde "Hayalet casper falan mı?" Dedi.
Bu sefer hem sıçıp hemde sıvadım!!!
"Ne saçmalıyorsun?" Dedim kendimi geri çekerken oda doğruldu.
"Yalan söylüyorsun, dün o sınıfta ne işin var dı?"
"Sa-na-ne?" Dedim ve elime tepsimi alıp ayağa kalktım tam arkamı dönüp ilerleyecekken "Alara'nın çantası dün ayran ve kraker içindeydi umarım bu işin içinden sen çıkmazsın ASEL!"
Hızlıca arkamı döndüm "Ben yapmadım!" Dedim ve ilerleyip tepsiyi bırakıp yemekhaneden çıktım.
"Emin misin?"
"Evet." Yalan.
"İyi." Dedi ve basıp gitti.
Pezevenk yakışıklı Ediz.
:)
:/
:(
:<
:P
:d
