Daha 17 yaşında 2 çocuk degildi artık onlar. Aşkın gözlerini kör etmesiyle yaşlandı onlar. Onlar gökyüzündeki özgür kuşların yeryüzündeki yansımasıydılar. Ruhlarını teslim etmeye hazır 2 yaşlıydılar.
Hikâyenin sonuna geldik. Benden bu kadar. Yazamayacağım artık. Kimse inanma da bu olayların hepsi kendim tarafından yaşanmıştır. Kitaptaki Zeynep ismi gerçek değildir. Gerçek ismi yazarsam rahatsız olur diye yazmadım. Sonunda ne olduğunu merak ettiyseniz kısaca bahsedeyim.
Zeynep'i zengin biriyle evlendiler. Zorla olduğu söylemedi aslında . Yani evet derken gözlerinin içinin güldüğünden böyle anlaşılıyor. Şuan hamile ve bebeğine Papatya ismini vermiş.
Furkan ise bu yaşanılanların tümüne sahit olmuş ve kendini koyvermistir. Şuan bi kosebasinda torbacılık yapmakta. Kolları mor. Vücudunun her yeri yara bere içinde. Adını söyleyebilecek hali yok ama suan bunları yazabilecek kadar bıkkınlığı var.
Papatya Saçlı kız Zeynep Allah mutluluğunu daim etsin.Bi şarkı var kulağımda Çiceklerde telaş var diye. Sen telaş yapma. Torbacin hep arkanda. Bi gülüşüne dünyayı sallar hala. Eğer yazdıklarımı okuyorsan beni Nerede bulacağını biliyorsun. Sizin köşe başında (HANİ ŞU KOCANLA SENİN OLAN EVİN OLDUĞU SOKAGIN KÖŞE BAŞI VARYA İŞTE ORDA) bekliyorum .
Papatyalara kustum. Barıştırmak istersen bekliyorum...........