BÖLÜM 5

14 1 0
                                    

Artık bilincimi sürekli kaybetmekten bıktım! Bir an önce şu olayların bitmesini hiçbir şeyi istemediğim kadar istiyordum. Çünkü beynim bazı şeyleri gerçeklik mi sanal mı olduğunu ayırt edemiyordu. Öyleki elim ayağım yerinde mi diye 10 dakika kontrol ettim. Keşke o süre kadar kardeşim yanımda mı değil mi diye baksaydım. Çünkü yine yoktu.

Onu bulmak çok zor olabilirdi. Ama bulmalıydım. Nasılsa ormandan çıkamıyorduk değil mi? Ama Ally zekidir diye de düşünmeden edemiyordum. Bir yolunu bulup çıkmış olabilirdi.

Fazla zaman kaybetmeden aramaya koyuldum. Dev yapraklı çalıların arasından geçiyor, oralarda bir yerde Ally'i bulma umuduyla oradan oraya dolanıyordum.

Yaklaşık bir saat sonra başladığım yere geri döndüm. Ally yoktu! Ama eğer buralardaysa onu bulmadan önce hayatımı kurtarmalıydım. Çünkü ölüm dediğimiz yaşamdan kopma seramonisi bana gittikçe yaklaşıyordu.

Güneş batıyordu ve ben az da olsa halimden memnun bir şekilde -üzerinizde yırtık bir tişörtle ve ölümcül yaralarla be kadar memnun olabilirseniz - bulduğum bir dereye ayaklarımı uzatmış güneşi izliyordum. O sırada arkamdan yaprak hışırtıları geldi ve arkamı döndüm. Aniden üzerime sarı ve yuvarlak bir yaratık zıplayarak geldi. Ben bu yaratığı bir yerden biliyordum. Küçükken bayağı oyununu oynadığım hatta saatlerce televizyonda izlediğim Pac-man di bu! Ama sanki dişleri biraz farklıydı.. Çok sivri ve sanki beni yiyecekmiş gibi geliyordu. Hemen toplanıp dereye doğru kaçtım ve içine daldım..

Pac-man ciddi bir şekilde beni yemeye çalışıyordu. Ama ben kendimi yem etmemeye yeterince kararlıydım. Hemen suyun altına inip taş aramaya başladım. Ama daha iyisini buldum. Bir bıçaktı bu, şu uzun ve çok keskin olanlarından. Bıçağı alıp hemen yukarı çıktım ve yaratığa doğru son hızla koştum. Sim torbasının patlaması gibi sarı parıltılar saçmadan önce bana doğru zıplamıştı ve düştüğümde her yerim sarı parıltılardan gözükmüyordu.

Böylece hem bu ormanı yapanın canının sıkıldığını hem de aynı yerde fazla durmamam gerektiğini anlamış oldum. Tekrar yola çıktığımdaysa saat gece yarısını geçmiş olmalıydı.

ÖLÜM YAKINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin