BÖLÜM 3

27 4 0
                                    

Onların yok oluşlarını izlemeye daha fazla dayanamayacağını bildiğim için kardeşimi de alıp saklanacak bir yer bulmaya başladım. Yaratıklar yok olmuş, onların yerine korku ve doktorların kafatasları kalmıştı. Saklanılabilecek yerleri hızlı bir şekilde gözden geçirdim.

İlk başta aklıma eski hastane geldi ama orası çok dikkat çekebilirdi. Karşı taraf iyileştirme işlerinin çoğunun orada gerçekleştiğini düşünüyordu. Bu yüzden şehirin olmaması gerektiği gayet açıktı. Geriye tek bir yer kalıyordu. Orman...

Koşarak ormana gittik. Ormanın başındayken güvende olacağımız fikrimin değişmesini sağlayan korkunç bir olay oldu. Saydığım kadarıyla beş tane büyük ve yeni teknoloji sanal insan yaratan makineler üzerimize birkaç tane büyük top bıraktı. Bunların sanal insana dönüşeceğini düşünmüştüm ama önceden en fazla ortalama bir insan büyüklüğünde üretilebiliyordu. Oysa şimdi karşımda dönüşen toplar en az ortalama bir insanın on katı kadardı. Yanımda silah da yoktu. Önceden yanımda sadece silahın olmadığını düşünüyordum ki kardeşimin olmadığını farkedince bu his pek uzun sürmedi.

En az o sanal insanın büyüklüğündeki bir telaşla kardeşimi aramaya başladım. Ben onu ararken dev insan önüme düştü. Sonra da kardeşim." Çabuk burdan gitmeliyiz. Sakın bunu nasıl yaptığımı sorma. Seni önceden kursunun camından antrenman yaparken izlemişliğim var."dedi ve kolumdan çekerek koşmaya başladı. Bir yandan bana" Daha hızlı koş!"diye bağırıyor,bir yandan da arkasını kontrol ediyordu. Aklım başıma gelince kardeşimin arkadaşlarının birinin evine doğru gittiğimizi gördüm. Eve girdik ve kızı aramaya başladık. Kardeşimin neden bizi buraya getirdiğini anlamıştım.

Aradığımız kızın teknolojiyi kullanmak konusunda doğuştan gelen bir yeteneği vardı. Zaten şu ana kadar bize saldıran o icatları da büyük ihtimalle o geliştirmişti. Kızın sesini başka bir odadan duyduğumda ikimizin de çok irkildiğini anladım. Kızın sesini duyunca sesin geldiği odaya doğru olabildiğince hızlı bir şekilde gittik. Kız korkudan yatak odasının bir köşesine sinmiş,sanki iki gündür gözüne uyku girmemiş gibi ağlıyordu.

Kardeşim kızı sakinleştirdikten sonra hafızasını kontrol etmek amacıyla daha önce onun hakkında hiç bilmediğim bazı şeyleri sordu. Kızı aldık ve daha güvenli bir yer aramaya koyulduk.
Düşmanlarımızın bizi büyük bir dikkatle ve yanılma olasılıkları olmadan izlediklerini bildiğimiz için kızı evden olabildiğince uzağa taşıdık. Kız şoktaydı. Galiba çok korktuğundan da dilini yutmuş olacak ki konuşamıyordu ve nefes alamıyordu. Kardeşimle kızı bir binanın içerisine götürüp yatırdık ve dilini geri çekebilmek için bir alet var mı diye çantasını açtım. Fakat aradığım aleti değil düşmanlarımızın biz Dünyalı'lardan asker çalmak için hazırlamış olduğu bir afiş gördüm. Elime aldım ve kardeşime "Sen kızla ilgilen! Ben biraz sonra geleceğim."dedim ve oradan bir süreliğine uzaklaştım. Elimdeki kağıtta bir adres vardı. Çok küçük harflerle yazılmış olmasına rağmen kağıdı biraz gözlerime yaklaştırınca kolaylıkla okudum. Bu adresten insanları yarın alacaklarını ve daha sonra birkaç eğitim aşamasına dahil olacağımızı hemen ardından da görev paylaşımının yapılacağını söylüyordu. Bu fırsatı kaçırmamalıydık.

Kardeşimin yanına koşarak gittim ve onunla buradan bir an önce gitmemiz gerektiğini söyledim. Gözleri hemen arkadaşına kaydı. Onun gelmemesi gerektiğini anlatmak istercesine bir bakış attım ve o da anladı. Kızın ilk yardım müdahalesini yaptık ve koşarak adrese doğru gittik.

ÖLÜM YAKINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin