SOKAK LAMBASI ( HİLEON )

Seni gördüğüm an ihanet ettim kendime

Hilal saatin tik tak sesleri arasında herkes gibi kendisini korkuya teslim etmişti.Silahların ortaya çıkma ihtimali genç kızın kalp atışlarının fütursuzca atmasını ateşlemişti.Zamanın geçmek bilmeyen buhranı genç kızın ilk defa bu kadar ölüme yakın olduğunu hissettirmişti.Diger yandan teğmenin bu işle iştigal olması nedenini bilmedigi bir şekilde rahatlamasına imkan tanıyordu. Duruma bakılırsa Teğmenin hemsireden pek bir farkı yoktu. Kasaların içinden kendilerinin aleyhine birşeyler çıkması demek Hilal ve dahası ailesi için geri dönüşü olmayan bir vaziyet olurdu.Başını döndüren düşüncelere mola verip elini hızlandırdı.Lakin o da ne bir silah üstelik Yunan ordusunun aylardır aradığı silahlar.Şaşkınlığını ve korkusunun iplerini dizginleme çabasını gözlerine ve çehresinde yer etmeye çalışırken gözleri Hilal e kaydı.Okyanusun ve özgürlüğün tezahürü gözlerine daldı.Yüzü mahzunlaşmış küçük bir kız çocuğu siması aynı zamanda kaşlarını çatışıyla tam bir amazon kadın Smryna....
Dönüp kumandan Vasiliye
-Temiz Kumandanım dedi
Azize ve ailesinin şaşkınlığı karşısında. Hilal ise sanki bu duruma daha önceden aşinaymışcasına Teğmenin kehribar rengi gözlerine dikti gözlerini "işte sığınabileceğim tek liman "sözleri yankılandı ruhunun derinliklerinde. İçinde Çağlayan duygulara set çekti zor da olsa bakışlarıyla...

Hilal öğleye doğru üzerinden attığı korkunun rahatlığıyla sokakta yürümekteydi.Ansızın bir elin onu kolundan çektiğini gördü şaşkınlığını bir anlık korkusuna baş kaldırarak
-Leon
-Küçük hanım diyip heyecanını bastırırken sözlrrine devam etmeye karar verdi
-Bugün ki yaptığınız şeyin farkında mıydınız? Buna nasıl cüret edersiniz Hepinizi orada kurşuna dizebilirlerdi!
-Dizseydiniz o vakit dedi cesaretini sere serpe teğmenin çehresine akıttı
-Hilal beni çıldırtmak mı istiyorsun? Öfkesine dur demek istercesine
-Asıl siz naptınız? Sorgulayıcı bir biçimde sorduktan sonra
-neden...dedi sesinde cevabını bildiği lakin duymaktan korktuğu tonla...
Leon elini duvara dayayıp Hilal e yaklaştı.
-Cevabını bildiğin soruyu neden sürekli soruyorsun?
Genc kız nefes alışlarını sıklaştırdı istemsizce
-Bu yaptığınız .... diyebildi Hilal kendisine yakınlaşmakta çekingen davranmayan teğmene
-Ne ?... dedi duyduğu tarifi mümkün olmayan bir hazla kulağına fısıldadı
-İhanet kendi değerlerinize kendi vatanınıza üniformanıza ihanet...diyebildi zoraki seçebilmişti kelimeleri
-İhaneeeet ahhhhh bu ilk ihanetim değil sonda olmayacak Ne üniforması ne değeri ne vatanı seni gördüğüm an ihanet ettim ben kendime .Gözlerinde yok ettim kendimi.Ben senin uğrunda herşeyi feda ederim itibarımı vatanımı sahip olduğum tüm degerleri..
Görmüyor musun? Halimi görmüyor musun?
Genç kızın elini alıp kendi göğsüne bastırdı.
-Bu kalp küçük hanım seni görene dek her sözüme itaat ederdi.Lakinn seni gördüğünden bu yana hürriyetini istemekte. Genç adamın sesi gözleriyle beraber düğümlenmişti.Hilal in gözlerinin mavilikleri gözyaşlarına teslim olmak üzereydi. Elini teğmenin göğsünden çekti.
-Bende hürriyetimi istiyorum. Verdiğiniz ızdırap uykularımı kaçırmakta.nefessimi kesmekte Yaptığız bu işgal kendime olan inancımı güvenimi yıkmakta.Siz yaptığınız ihanete haklı gerekçeler bulabilirsiniz lakin...
-Gerekçeler mi? Hilal yapma !
-Benim yaptığım ihanet teğmen benim sizinle konuşmam dahi ihanet dedi acısını ve kırgınlığını çehresine resmetmiş teğmene
Bolum sonu

Kitap hakkindaki dusunceleriniz benim icin cok onemli ilk kitabim oldugu icin eksiklerim varsa af buyrun yorum ve votelerinizi bekliyorum ona gore 2.bolum gelecek