Sen Smyrna ölmek Gibisin..

914 29 15
                                    

Memet Leon ile yarım kalan hesabının öfkesi ile matbaayı baştan başa arşınlamakta ve gözlerine dolan öfkeyi etrafında bulunan tüm eşyaları kırıp geçirme isteğini taşıyordu gözlerinde. Hilal Memet in taşıdığını öfkesinin ürkekliğini gözlerine gizlemek veye açığa vurmak arasinda bocalamaktaydı
-Ya vuracaktım tek bir kurşun olsaydı Tek bir kurşun anlıyor musun? Hilal! dedi çaresizliğine ve şansına veryansın ederek. Hilal ürkek gözlerini sakinleştirme umuduyla:
-Tamam Memet vurmadıysan vurmadın! Üstelik o da silahsızmış savunmasız birine bunu yapmak alçaklık olmaz mıydı? ikna tonuyla .Memet ise şaşkınlıkla:
-Alçaklık mı? O benim abimi vurdu andolsun ki Hilal bunu elbet bir gün yapıcam! Hepiniz göreceksiniz! derken Hilal ve Lütfü'ye gözlerini dikmekten alıkoymadı kendini. Biraz sonra bir hışımla çekip gitmişti.Lütfü Hilal'in ürkek tavırlarını süzdükten sonra
-Sen iyi misin? Hilal iyi misin? Hilal tüm ürkekliğini dudaklarıyla buluşturdu:
-Ben yaptım! Lüfü şaşkınlıkla:
-Neyi Hilal!
-Memet'in silahını ben boşalttım. Teğmeni vurmasına izin veremezdim. Sözleri ruhunda ve gözlerinde bir rahatlama hissine kapılmasını sağlamıştı

Matbaada bunlar yaşanırken Teğmen matbaanın önünden geçmekteydi. Kulağı istemsizce Hilal'in sesine odaklandı. Pür dikkat beklemeye koyuldu. Kalp ritminin kulağını delip yırtan sesini az da olsa yavaşlamasını diledi.

-Nasıl yani Memet'in silahını sen mi boşalttın Hilal?
-Evet
-Neden yaptın bunu?
-İzin veremezdin Teğmeni vurmasına izin veremezdim!

İşittiği sesler Leonidas'ın aklını ve kalbini birbirine mühürlemişti. Sanki artık ne kalbi atıyor ne de aklı aklının düşünme yetisinin var olduğundan emin oluyordu.

-Buna istersen ihanet de lakin buna zinhar veremezdim.. yapamazdım..

Teğmen şaşkınlığını bir kenara attı.Gözlerine yüreğine daha önce hiç tanımadığı ,kalbini açmaya dahi cesaret edemediği sevinci avuçladı. O an yüreğindeki bütün acıların kıyıya vuruşunu seyretti. Acının yıkılışını izledi yavaş yavaş. ..
Az sonra Lütfü çıkıp gitmişti.

Teğmen heyecanla savrulan yüreğini tuttu. Durdurmanın başka bir imkanı olmadığını düşündü. İçinde durduramadığı gürültüyü ardında bırakarak matbaaya girdi zor da olsa.

Hilal kapının açılmasıyla gözlerini kapıya sabitledi.Teğmen usul usul genç kıza yaklaşmaktaydı. Genç kız kendisini telaşa sevkeden kalp atışlarını duymazdan gelip , tedirginliğinin üzerini örtmeye çabaladı. Leon un hareketleri daha öncesine kıyasla kendinden emin rahat ve güvenliydi. Lakin bu durum Hilal in telaşa daha çok sarılmasını sağladı. Tedirginliğinin ellerini sımsıkı tuttu. Ortalığa dökülmesine asla müsaade etmeyecekti.
-Noldu Teğmen ? Sizi buraya hangi rüzgar attı ? diyebildi. Leon yavaşça genç kıza yaklaşmayı sürdürdü.
-Sana sormalı alayvari gülüşünü gizlemenin anlamsız olacağı bilinciyle.Genç kız Teğmenin ne söylediğine dair en ufak fikre sahip değildi.Sorgulayıcı tavrını korkuyla yüzüne sabitledi.

-Ne demek oluyor bu? Ne söyleyeceksen söyle ve rahat bırak beni! Kelimelerini suratle sıraladı.Tegmen daha da yakınlaştı mesafeleri yok etmek istercesine:
-Sen neden bırakmadın?
-Neyi...? Anlamıyorum!
Teğmen daha da sokuldu Hilal'e
-Gerçekten anlamıyormusun? Buna inanmalımıyım?
Hilal nefesini tuttu "neler oluyordu"sorusu merak çemberinde beyninde dolanmaktaydı.Tekrar havayı soluyabilmek için geri çekildi.
-Uzak durun teğmen.Zira bu mesafe çok yakın.
Teğmen bir adım daha atmaktan geri durmadı. Gözlerini sevdiği kadına dikti. Umudun yeşeren dallarıyla;
-Duramam Üzgünüm Buna izin vermiyorsun!
Hilal tüm bu olanları anlamakta bir hayli güçlük çekiyordu.
-Ben mi izin vermiyorum diyerek geriye doğru iki adım attı. Genç adam Hilal geri adım attıkça ayaklarını sûratle ona götürüyordu tıpkı yüreği gibi;
-Gözlerin Smryna beni çağırıyor kalbin beni çağırıyor ,Tıpkı yaşamak gibi ,nefes almak gibi Smyrna. .. Gariptir çoğu zaman ölmek gibisin.. sonsuzluğa açılan dudakların,okyanusu taşıyan gözlerin, ölümün anahtarı bakışların beni çağırıyor ... Ölmek gibisin Smyrna. ... Defalarca pişmanlığın zerresini dahi hücrende hissetmediğin intihar biçimi sözlerini şairane bir ustalıkla Hilal in kalbine akıttı.Genc kız kalkanını üzerine aldı;
-Ben mi çağırıyorum Ne demek oluyor bu?
-Evet sen çağırıyorsun Bana git diyorsun lakin her zerren beni çağırmakta
-Bunu da nerden çıkartıyorsun?
-Neden senin için yaşamamın ehemmiyeti var ? Sorusu Hilal in şaşkınlığını arttırdı.
Teğmen ise sözlerine hızla devam etme isteği duydu;
-Neden Memet in silahını boşalttın ? diyerek omuzlarından tuttu ürkek hemşireyi
-Neden ?Ölseydim senin için ne farkederdi ki ?

SOKAK LAMBASI ( HİLEON )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin