**Başlıyor**

131 44 7
                                    

➡1.Bölüm... ⬅
İşte yine başlıyorum senii hissetmeye..  Geldi yine karanlığın gücü senin vazgecilmezligin aldı gidiyor o sessizliğin icinde..Ensemde ki nefesin soğutuyor tüm bedenimi.Düşünmek yerine kalkıp pencereyi açtım. Soğuğun yüzüme çarpmasına izin verdim.Dışarıda çok derin bir sessizlik vardı. Kuş bile uçmuyor bu sessizlikte..Uyuyamıyordum..  Sabahı beklemek zorunda kalıyorum her seferinde bu da o gunlerden birisi... Pencereyi kapayıp yatağıma doğru yürüdüm.Karanlığı ve sessizliği seviyorum.. Bir kitaba başlamıştım "halka".Kitaplar benim vazgeçilmezim olmustu son zamanlarda. Hayat akıp gidiyordu da sanki ben geri kalmışım gibi.Her seferinde bunları düşünüyorum.  Yarın okulum açılacak tiksindirici geliyor simdiden. Gecen sene onca olay yaşamıştım.Annem ve babam böyle devam etmemi istemedi. Surekli arıza çıkarıyordum.Yatılı olma hakkımı kaybettim kısacası yurttan atıldım.Sanırım aileme layık bir kız olamadım ve olamaycagım."Aysima" çok hoş bi isim degil mi?  Ewet bu isme sahibim.. Çehresi, yüzü güzel olan, iyi düşünen, nurlu anlamına geliyor...Saat 15.32 olmuştu aslında benim icin erken tabi bu kisiden kisiye değişiyor. İyice bunalmaya basladım. Aniden bi aglama sesi duydum hemde hıckıra hıçkıra.. Kim aglar ki bu saatte?  Yan odadan geliyordu ahh Ece!! Yatağımdan hızlıca kalkıp kapıya doğru yöneldim. Odanın kapısını acıp ışığı yaktım. Ece, dizlerini kafasına dogru kapamıs sekilde ağlıyordu..  Kafasını kaldırıp bana baktı yemyeşil gözleri ışıl ışıl parlıyordu.ece'ye doğru adım atmaya basladım. Ece'nin saçlarını okşayıp alnından öptüm.
-Ece neden aglıyorsun anlat bana..
Ece iki dakika boyunca gozlerini gözlerime dikti. Göz bebekleri büyüyordu.
-Abla enseme Dokun.
Hemen ece'nin ensesine dokundum adeta buz kesiyordu. Olamaz eceye de mi aynısı oluyordu.? Benim hissettiklerimi hissediyor muydu?. Ben bunu zor kaldırıyorken ece'nin kaldırması imkansızdı.Ece lise hayatına daha yarın adım atacaktı.Ece benden sadece iki yas küçük aramızda yas farkının az olmasına rağmen bana abla diye hitap ediyordu ve bundan ne o şikayetci ne de ben şikayetciydim.Bi kac dakika sadece bir noktaya odaklandım. Ve basımı aniden cevirip
-Gidiyoruz ece
-Nereye abla?
yüzüme hafif bir tebessüm yerleştirip
- Benim odama Ece
Dememle ayaklanıp odama doğru yürüdük. Zaten odalarımız dip dibe.. Aradaki duvarda prefabrik. Odadaki tum sesler duyuluyor bu nedenle.odamın kapısını acıp yatağıma doğru ilerledik.Ece'ye duvar kenarına geçmesini soyledim. Basını olumlu anlamda sallayıp duvar dibine doğru gecti.Bende pandiklerimi çıkarıp ece'nin yanına uzandım. Saate baktım 4.01 olmuştu. Ecenin bu saatte kalkıp ağlaması ensesinin benim gibi buz kesmesi... Kendim yetmezmis gibi bide Ece mi cıktı basıma?  Neller bekliyordu bizi o nefes beni mi istiyor eceyi mi? Eceye doğru basımı cevirdigimde coktan uykuya dalmıstı. Elimle saclarını oksayıp Şirince burnunu öptüm.Bu gece aglamamıstım hic tek zerre gözümden yaş gelmiyordu.Telefonumu elime alıp müzik listesine girdim. Sanıser "benim aklımdan zorum var" müziğini acıp dinlemeye başladım.. Gece müziksizde olmuyor. Sessizliği dinlemek daha güzel ama bazen insan düşünmek istemiyor..İlk kez bu kadar derin uyumak istiyordum. Gözlerimi kapayıp kendimi müziğin eşsiz melodisine bıraktım...

Yazım yanlışım olmuş olabilir. Lutfen kusura bakmayın.☺

Nefese İhanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin