Ben onu ne zaman tanıdım? Hayatıma ne zaman girdi? Ona ne kadar bağlıyım yada bağlıyız? Bilmiyorum. Bağlıyız diyorum çünkü o aramızda hayallerini yaşayan tek kişi ve altı kardeşin en büyüğü..Aklım da onca soru var. Ve eminim o doğduğun da hayatları çok değişmiştir anne ve babamın. Çünkü ilk çocuk, ilk göz ağrısı... Daha mutlu olabilmeleri için Allah tarafından onlara verilmiş harika bir hediye. Doğduğunda gözleri kim bilir nasıl boncuk boncuktur yada kaç kilodur? Lakin onlara sorsan suskunluklarını bir kenara atar sessizliklerini bozup gözlerinin içi gülerekten büyük bir sevinçle anlatırlar. Benim bildiklerim ise bunlardan ibaret. Daha yaşına bile girmeden yürümeye başlamış küçük bir kız çocuğu ve tabi ilk geçim sıkıntıları. Gelin kaynana tartışmaları aile içinde olmayan ilişkilerin bozulmaları kısacası belkide her şeyin başlangıcı. Ve adını büyük babaannemizden almış, ilerde azimle çalışkanlığı ile herkesi bize kıskandıracak bizi biz yapacak ablam...
-------
Abim de göz ağrılarından biridir. Ablam ile aralarında bunca zıtlıklara rağmen ikisinin de bir biri ile muhteşem anlaştığı harikulade iki insandan biri.
Abim asabi ve özgür ruhlu koca yürekli biri. Ablam için dediklerim abim içinde geçerli o neyse o da odur... Tabi bu sadece aile içi ve tabi haliyle anne ve babam için de geçerli... İki göz ağrıları diyorum bu ikisine çünkü ilki kız olarak ve ilk çocuk olarak ön planda diğeri ise erkek varisçi ve dedemin adı ile herkesin kucaktan kucağa severek dolandırdığı şahıs. Biri ablam diğeri abimm..
Abim zorluklarla mücadaleden kaçan tuhaf yapılı dolu dizgin bir genç şimdilerde..
Zıt kutpu olan ablam ise hala hayallerine koşar adımlarla giden genç bir kız..
