YOU TROUBLE

19

rüyam:

ben : senem nereye gel buraya ( seneme doğru koştu)

senem : uzatma danla uzatma işte gidiyorum hataların hiç bitmiyo hep bir b*klar yapıyosun seni kurtarmaktan bıktım anlıyomusunn ( bağırdı)

ben: ya ne yapıyorum ki bende böyle olsun istemem .

zuzum: danla bırak senemi haklı hatta , hatta bende gidicem yeter ya daha dün beni kurtarmaya çalışırken öldürülüyordun.

ben: ama ama durun ya nolur gitmeyin sizsiz napıcam .

(gittiler)

gözümü açtığımda zuzum yoktu bu ne korkunç bi rüya yaa diye cinnet geçirirken. yataktan kalktım ve odamdaki lavaboya gittim. elimi yüzümü yeterince yıkayınca havluyla yüzümü sildim pardon kendimi boğdum dicektim. havluyu bırakıp aynaya baktığımda dometesimsi bir suratla karşılaştım. ve lanet okudum. en sevmediğim surat rengi pembedirr. lavabodan çıktım. ve telefonuma uzandım . ama telefonumu elimden düşürdüm ve çattt yere. mal mal telefona bakarken nolurr yanımaa gel gibilerinden telefonumla bağlantı kurmaya çalıştım. tabi bu ne kadar doğrudur bilinmez. en sonunda gelmeyeceğini kabullenip yerden aldım. aynada son kez kendime bir bakış atıp aşağı inmeye karar verdim.  gördüğüm manzara ile rüyam aklıma geldi. gelmesi normal çünkü kimse yoktu. korkuyla " KIZLARR "diye bağırmaya başladım. kimse cevap vermeyince merdivenden uçar derecesine salona inmeye kalkarken ayağımın nereye çarptığını anlamadan yere düştüm galiba kafamı bir yere çarpmıştım çünkü şuan bayıldım....

neden uyanmıyorum kendimle savaş verirken bir şeyin beni uyanmamak için zorladığını hissediyordum. hani derler ya hayatım film şeridi gibi geçti acaba şuan bunumu yaşıyordum. herşey neden bu kadar hızlı. NEDEN GÖZÜMÜ AÇAMIYORUMM??? kendimle büyük bir savaş verirken birden senem çıktı karşıma bana uzunca baktı neden bakıyo gelse bana yardım etse diye düşünürken . oturduğu yerden kalktı ve gitmeye başladı senem nereye gel buraya  diye ona seslendiğimde uzatma danla uzatma işte gidiyorum hataların hiç bitmiyo hep bir b*klar yapıyosun seni kurtarmaktan bıktım anlıyomusunn  dedi . şaşırdım fazlasıyla neden bana bunu demişti dememeliydi. ya ne yapıyorum ki bende böyle olsun istemem  dedim  bana uzunca baktı . ardından zuzum geldi elinde bir mektub bana bakıyodu ve danla bırak senemi haklı hatta , hatta bende gidicem yeter ya daha dün beni kurtarmaya çalışırken öldürülüyordun. dedi. bunu dedi baya baya dedi. ben istemezdim böyle olmasını ağlamak istiyodum fazlasıyla olmuyodu . NEDEN BUNLARI DİYOSUNUZ  demek istesemde diyemedim sadece  "ama ama durun ya nolur  gitmeyin ben sizsiz napıcam" dediğimde zuzum bana yaklaştı ve mektubu uzattı . " bunu biz gidince oku , arkamızdanda gelmeye çalışma gelemezsin " dediğinde . bi söz bulamadım. onlarda yavaş yavaş gittiler. işte şuan yaşlarımı yanaklarımdan kayarken hissedebiliyordum... hatta hatta kafamdaki ağrıda artıyordu. off bu nası bi ağrıdır beynim delindi diyebilirim. 

 zuzumdan ;

sabah gözümü açtığımda danlanın vücudu resmen üzerimdeydi. nyse ona kızmanın zamanı değil gibilerinden düşünürken kalktım telefonumu ve hırkamı alıp aşağı indm. kızları kaldırıp onlara güzel bir kahvaltı yapmamızı söyledim sonuçta danla cezalıydı. biz gitsek baya o cezalı olduğunu anlar yani kafasına sokar ve pişman olurdu. hala ona sinirliyim beni bu kadar çok zorladığı için. neyyse kızları kış uykularından kaldırıp giyinmelerini başardım. 

kendimde güzel giyindim hazırım yani. cüzdanıma bir bakış atıp içindeki hazınelerime baktım bu para kahvaltıya yeter gibilerinden konuştum. odadan çıkmadan danlayı kocaman yanağından öptüm . miraz mızırdandı anlamadığım şeyler söyledi. bitek bunu anladım gitmeyin . neyse bu gene kabus görüyo diye düşündüm . odadan çıktım. kızlarla baya müthiş bir kahvaltıya gidiyorduk. arabada koptuk yani en güzel anlarımdı. en sonunda kahvaltıya oturduk. ben gene kötülüğümü konuşturup . ona kahvaltıuı ve bz yerken felan filan 5 foto attım. AHH GICIKK OLMAKK . kahvaltımız bitince telefonumu tekrar elime alıp cevap verdiimi diye baktım. ama cevap vermemeyi bırakın görmediğini bile gördüm. gene uyuyo pamuk prenses diye söylendim. arabaya bindik veeee eve vardık. bu yolcuklarım çokkk ama çokk müthüşlü bir  yolculuktu. anahtarı bulamam ile sema zile bastı pardon abandıı. yani danla uyanmasa pes uyanır hemde çabucak. senemin anahtarı bulması ile eve daldık.  ama , ama görüntü hiç okadar güzel değildi. gözümden bir damla yaş aktığını yanaklarımdaki ıslaklıktan anladım. danla yerde baygın bir şekilde yatıyodu kafasının olduğu bölge kan gölü gibiydi. sema ve senem çıldırırcasına danlaya uçtuklarında ben bişey yapamadım aklıma şey geldi. pamuk prenses demiştim ya  o geldi. hakketen ya pamuk prensesmi yoksa benim kankam . sonu nası biticek peki kim onu uyandırcak . ben baya saçmalıyodum. birden şey oldu ayağımı hissedemedim ayakta durmak ölüm gibiydi. ayağım güçsüzleşince yere oturdum. onu izlerken sema ve senemin çığlıkarı evi dolduruyodu. peki ya şimdi nolucakk????  benim kankam bu acıya dayanıcakmı dayanamassa ben naparım???................

evet bebetolarım  bölüm sonuu.... inş sizde benim gibi yeni bölümlerde heyecanlanıyosunuzdur .... yada sizde zevkle okuyosunuzdur.......koca bir aile olmak dileğiyle sizi öpüyorum..... böcüklerimm..>.<... vote + yorum plss.....