20

7 1 2
                                    

zuzumdan;

ben hala danlanın yerdeki cansız bedenini izlerken içeriye ambulans görevlileri girmişti bile. bir an kriz geçirdiğimi hatırlıyorum banada sakinleştrici vurmuşlardı. hastanede oturakta öylece otururken birden ağlamaya başladım hömkürdümde denilebilir. acım o kadar büyüktü ki konuşmak imkansız geliyodu. kimse beni anlamıycak gibi geliyodu. telefonumun zil sesini duymama rağmen elim telefona gidemedi. şuan danlayı danlamı düşünüyodum...

doktor yanımıza doğru geldiğinde ayağa dikildim ve pür dikkat doktoru dinlemeye çalıştım. doktor kendi dilinde bişeyler anlatırken sema doktora bağırırcasına " ne diyosun doktor sen bana kuzenim yaşıcakmı onu söyle yaşarsa bi hasar kalıcakmı bun söyle ağzında bişeyler geveleme " dediğinde senem ise semanın kolundan tutup "sakin ol " dedi. doktor sonunda anlayabildiğimiz bişeyler dedi. danla geçici bir hafıza kaybı geçircekmiş. hasar yokmuş. bunları duyduğum an biraz rahatlasamda hafıza kaybını duyunca biraz endişelendim. sonuçta geçici olsada belkide bizi hatırlamıcaktı. kendimi toplayıp  hastanenin lavabosuna gittiğimde elimi yüzümü yıkadım. aklıma tekrar olup bitenler gelince ağlamamak için kendimi zor tuttum bir dakikalığına falan sonra yanaklarımdan yaşlar hızlı hızlı akmaya başladı aynada kendime bakıp ağlarken hepsi benim suçumm diye bağırıp ağlamaya başladım. gerçekten hepsi benim suçumdu o kahvaltıya hiç gitmicektim. o çokk mutlu en mutlu olduğum dediğim kahvaltıya gitmicektim. bu gün  en güzel günüm dememeliydm en berbat demeliydim. sevdiğim kankam hatta kankamdan öte kardeşim elimden kayıp gidicekti. omzumda bir el hissettiğimde  yan tarafa baktım . sema " geçti dimi zeynep geçti üzülme ve senin yüzünden değil bunu aklına sok " dediğinde. hiç bir cevap vermedim kendime aynadan tekrar baktığımda gözlerimin ağlamaktan kanlandığını gördüm. danlanın beni böyle görmesini istemezdim. birden dudaklarımdan bu sözler döküldü.  " ne zamandan itibaren unutmuş" işte bunu söylemek acı verdi bana. kalbimden bir kırılma sesi geldi sanki. ' unutmuşş' kelimesi ne acı verici.....

 kendimi toparlayıp odaya girdiğimde bana danla tip tip bakıyodu. " selam prenses " dediğimde güldü ve " selam zuzum " dedi. sesini duymak beni duygusallaştırıyodu. " iyimisin " dediğimde " ahh artık bu sorudan sıkıldım iyimisin iyimisin iyiyim kardeşim iyiyim " dedi yni çemkirdi. " seni özledim bu çemkirmelerini bile deli " dediğimde sırıttı. yanına oturmayı artık başardığımda elimi ona dokundurmak bana koymuştu. onun hep o hali aklıma geliyodu. o cansız bedeni. onu o halde gördüğümde bile ona dokunamamıştım bir an kal gelmişti sanki . şimdi onun elini tutunca garip geldi. sanki bir yabancı gibi. ama o hala aynı sıcak kanlılıkla elimi sıktı ve bana sarıldı. yanağımdaki yaş omzunu ıslatınca " heyy kes şunu ağlamanın sırası değil" dediğini duydum..... 

(3 gün sonra )

sabah güneşin gözüme vurmasıyla uyandım. bir kaç uyanma hareketi yapıp lavaboya koştum. artık çişim kendiliğinden sızıcaktı. dünden beri tuvaletimi tutmak karnımda bir ağrıya sebep olmuştu. tuvaletimi yaptıktan sonra ağrı kayboldu. elime telefonumu alıp instagramda gezinirken bir mesaj geldiğini ekranda gördüm. savaş yazısını görünce çıkaramadım ama bu galiba kızların bahsettiği  yani benim patronum blki olacak adamdı....

gönderen: Savaş Bey 

işe alındın bu arada geçmiş olsun .....

koşa koşa odadan çıktım ama yavaş yavaş indim merdivenlerden kızlar tam tamına 100 defa tembihlemişlerdi. aşağıya sonunda indim ve telefonu semaya uzattım okuduğunda bana sarıldı ve tebrik etti senem ve zeynebede bu mesajı gösterince bir kutlama yapmaya karar verdik. ama ilk başta kızların yaptığı kahvaltıya geçtik yemekten şiştiğim sırada kızlarla evimi temizlemeye karar verdik saatlerce ev temizledikten sonra  cips felan filan bir çok abuc cubur aldık. zeynebte bize ensardan bahsetti. yani onu unuttuğumdan dolayı anlatması iyi olurdu. kızlar bana birkaç komik ilginç anımızı anlatınca çokk ama çokk şaşırdım. baya baya bela peşimizi bırakmıyodu. kendime balalı kız desam müthüşlü otururdu. 

kızlarla bir kaç gıybet ettikten sonra aklıma savaş bey geldi yani kızlar aklıma soktu " ya danla sen şu adama sorsana ne zaman ve saat kaçta gidickmisin " dedi senem. ve kızlarda sor diye ısrar edince. mecbur telefonumu elime aldım kızlarda tepeme toplaştılar.

gönderilen: Savaş Bey

teşekkürler.. peki ne zaman ve saat kaçta işe başlıyorum?

bu mesajı gönderdikten sonra birkaç dakika bekledim ama cevap gelmeyince kızlarla televizyon izlemeye başladık. yani bi tek zuzum izliyodu diğerleri telefonda .. biz zuzumla televizyondaki kızı eleştirirken ani bir uykuyla oracıkta  uyumaya başladık................................

bölüm sonuuu ..... vote+ yorum  ..........inş beğenmissinizdir .. güzel yorumlarınızı bekliyorumm........dileğim sizle koca bir aile olmak ve okumayı bir türlü bırakamadığınız en çok sevdiğiniz kitab olması..... herzaman sevildiğinizi ve bir kitabın tüm hayatınızı değiştireceğini unutmayın.... öpüldünüz ^-^............................

YOU TROUBLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin