oldjae: Şu kapının üstüne anahtarlarımı bırakan sendin değil mi
oldjae: Nerede düşürmüştüm
oldjae: Teşekkür ederim bu arada
bumbum: Kaykay kayarken düştü
bumbum: Ben de aldım ve iyi bir aşık olduğum için sana getirdim
bumbum: Bu arada sana eve ne zaman gideceğini sormamın nedeni buydu
bumbum: Sen gelmeden birkaç dakika önce bıraktım
bumbum: Malum etraf pek güvenli değil
oldjae: Bana bu kadar yakınsan seni neden göremiyorum
bumbum: Çünkü gözlerinle bakıyorsun
bumbum: Ben ise yalnızca kalbinle baktığında görebileceğin bir yerdeyim
oldjae: Ah Tanrım
oldjae: Gerçekten şu aşk zırvalıklarını bırakamaz mısın
bumbum: Sen bu kadar aşık olunasıyken
bumbum: Hayır?
oldjae: O zaman sana aşkla ilgili ne düşündüğümü anlatayım mı
oldjae: Belki o zaman vazgeçersin
oldjae: Bana göre her aşk bir gün biter
oldjae: Çünkü Tanrı aşkına, en büyük acının bile zamanla geçtiği bu dünyada neyin aşkından söz ediyoruz ki
oldjae: Üstelik aşk acizliktir
oldjae: Acizliktir çünkü aşk bağlanmaktır
oldjae: Ne kadar güçlğ bağlanırsan o kadar hızlı yere çakılırsın
bumbum: Ne acımasız cümlelerin var öyle
bumbum: Gerçi biliyorum
bumbum: Sen şu benim sözlerim canını yakar tayfasındansın
bumbum: Düşüncelerimi en ufak bir şekilde etkileyemediğini de belirtmek isterim
bumbum: Çünkü seni, bence senden daha iyi tanıyorum
bumbum: Her ne kadar ben aşık olmam tavırlarında dolaşsan da aşık olduğunda aşkı için ölebilecek sayılı insanlardansın
bumbum: Yani kendini kandırma
oldjae: Herneyse
