SİLAH/zeyker

"Şimdi sana bir görev vereceğim, ZEYNEP YILMAZ bu kız..." Diyerek elindeki dosyanın ilk sayfasındaki fotoğrafı gösterdi."
Kerem yutkundu. "Ee nolmuş o kıza."
"Bekle, o bizim planımızın bir parçası. Bu kızın annesi, annesini biz öldürdük."
"Nee?" Diye bağırdı Kerem. Afallamıştı.
"Ben sana ne diyorum Kerem? Sakin olucaz dimi?"
"Tamam. Peki. Devam et. Patron sensin."
"Ha şöyle Kerem. O kızın babasında bize dair bir kanıt var. Ona ulaşmak için o kıza ve sana ihtiyacımız var. O kıza yaklaşacaksın. Evine gidecek, babasını kızını öldürmek için tehdit edeceksin, sonra silahı yani kanıtı alacaksın."
~Flashback son~

"Şunu unutma Kerem kıza aşık olma, yoksa ölür. Kız..."
"Tatamam patron. Artık gidebilir miyim?"
"Kapı size eşlik eder Kerem bey." Kaya sırıtarak arkasını döner.
Kerem ölü bir ruh gibi evden çıkar. Annesi onun her şeyidir. Ne kadar abisinden sonra çok ilgi görmese de onu çok seviyordur. Eve geldiğinde babasının meraklı gözleriyle karşılaşır.

-Zeynep-
Offf inanamıyorum. Melisin erkek arkadaşıyla buluşacağım. Diye düşünürken telefonum çaldı. Arayan Melisti.
"Alooooooooo Meliiii resmen artık çocukla çıkıyorsun ve bana şimdi mi haber veriyosuun. Nak arkadaş çevresinde tek yalnız benim. Gerçi şimdi biriyle çıksa. Gitti mi geldi mi başka kız var mı beni seviyo mu canı mı sıkkın iyi mi..."
Melis sözümü keserek konuşmaya başladı.
"Motorun soğusun kızım yavaş. Hem biz daha yeni çıkmaya başladık. Dün teklif etti."
"Nasıldı? Romantik miydi? Teklif... "
"Hayır KEREM öyle biri değil. Tabi sen bizim okulda okumayınca bilemezsin. Sayer koleji ya bu da KEREM SAYER."
"Havalı, umursamaz, şımarık, züppe mi uani?"
"Tanımadığın insana ne çok saydırdın Zeynep."
"Huyum kurusun."
"Aaamiiin."
"Neyse akşama geliyorsun dimi bir sorun yok yani?"
"Yok canım geliyorum."
"Çok güzel olma ama Keremin gözleri kaymasın bak."
"Tamam Meli."
"Baaay ZeyZey"
"Öptüüüm." Diyerek telefonu kapadım ve dolabıma doğru ilerledim. !çok güzel olmamalıydım(!)! Toz pembe elbisemi deri ceketimi ve siyah topuklularımı giydim. Saçımı maşa yapıp çıktım.
Taksinin gelmiyeceği tuttu. Neyse sonunda geldi. Mekan çok büyük ve güzeldi. Melinin kızıl saçlarını gördüm. Yavaşça masaya yaklaştığımda yanındaki çocuğun çok yakışıklı olduğunu gördüm. Turuncu saçlar yeşil gözler, çok farklıydı. Aman ne diyorum ben kendime gelmeliyim. Masaya geldiğimde Meli beni gösterip
"Bak Keremcim bu Zeynep, Zeynep Yılmaz." Duyduğu isim ve gördüğü kişi karşısında beyninden vurulmuşa döndü.