2

2 1 0
                                    


Genç kızın aniden bayılması ile herkes çığlık attı. Aras kardeşini hemen kucaklayıp arabasına götürdü bu hiç olmamalıydı kardeşi onu gördüğünde bayılmamalı ona sarılmalı ve hasretinden almalıydı korkutmamalıydı. Genç adam kafasındaki sorularla hastaneye ne ara geldiğini anlamadı arabadan inip kardeşini kucakladı ve

Sedyeeeeeeeeeeeee diye bağırdı genç adamın bağırması ile görevliler başına gelirken ne olduğunu soruyolardı genç adam en son sinirlenip

Birden bire bayıldı lan bana soru sorma onu iyileştir ona bişey olursa ne sen nede onla ilgilenen biri sağ çıkmaz bu hastaneden duydun mu lan beni

Doktor genç adamı sakinleştirmek için bişeyler söylüycekti ama adamın gözlerinde ki ciddiyeti görünce vazgeçti ve hastasının yanına gitti.

Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyodu genç adam ama kardeşinin arkadaşını yanında görünce

Siz gidin artık geceniz mahvoldu zaten dedi genç kız şaşkınlıkla karşında ki adama baktı

Gerek yok o benim can dostum onu beklemiycem de kimi bekliycem dedi genç kadın kararlılıkla genç adam daha söylüycek bişey bulamadı ve kafasını salladı.

Aradan kaç saat geçti doktor hala çıkıp bi açıklama yapmadı içerden çıkanlarda doktor birazdan açıklama yapar diyip onları geçiştiriyodu.

En sonunda doktor ve yanında bi kaç hemşir ve hemşire ile çıkıp karşılarında durdu

Hastamız bi şok geçirmiş geldiğinde bir nevi ölü gibiydi vücudunu kitlemişti kendine getirmek ondan bu kadar uzun sürdü şuanlık ciddi bişey yok ama tekrar yaşatmamaya dikkat edin serum bitince çıkabilirsiniz ama bana haber verin lütfen genç kızın psikolojik danışmanlığa ihtiyacı var diyip yanlarından gitti.

Genç adam kardeşinin yanına gitmeye korktuğu için yanında ki küçük kıza baktı Betül durumu anlayıp derin bi nefes aldı ve kapıyı açtı

Alya gelen abisidir diye heyecanla baktı ama gelenin can dostu olduğunu görünce hayal sandı tüm o duyguları ve ağlama başladı Betül ne olduğunu anlamadı ve can dostuna doğru hızla ilerledi ve hiç bırakmayacak gibi hep yanındaymış gibi sarıldı. Genç adam içerden hıçkırık sesi duyunca hiç beklemeden içeri daldı gördüğü manzara şaşırmasını sağladı iki küçük kızda sarsılarak ağlıyodu ne yapacağını bilemedi onlara doğru ilerledi ve ikisine birden sarıldı genç kız hemen kafasını kaldırdı ve aralarından çekildi Alya gözlerini yavaşça açarken hasret kaldığı kokuyu içine çeke çeke açtı gözlerini inanamadı beş senedir hasret kaldığı abisi canlı canlı karşısındaydı daha fazla sabredemedi ve kollarını boynuna doladı bırakmak istemezmiş gibi hem ağlıyıp hemde abisine daha sıkı sarılmaya başladı kıymetlisi tek ailesi kollarındaydı işte şimdi Alya Alya olabilmişti.

Genç adam ne yapacağını bilemedi kıymetlisi yaşam kaynağı kollarında hıçkırıyodu o onun gözyaşlarını görmemek için kaçmamış mıydı kardeşi neden şimdi onun canını acıtıyoduki. Uzun süren hıçkırıkların ardından Alya'nın iç çekişleri duyuldu.

Aras kardeşini kendinden uzaklaştırmaya çalıştı ama kardeşi daha çok sardı boynunu. Korkuyodu genç kız abisinin onu tekrar bırakmasından korkuyodu boğuk sesiyle genç kız lütfen lütfen... diyip duryodu Aras kardeşini yatıştırıcı bir ses tonunda teselli etmeye çalışıyodu. Şşşş güzelim burdayım gitmiyorum bi yere hadi yüzünü görüyüm hadi güzelim diye kardeşinin yüzünü görmek için uzaklaştırdı onu kendinden sonunda Alya abisini görünce daha da şiddetli ağlamaya başladı. Aras ne yapacağını bilmediği için gür sesiyle Betül'e bağırdı sesinden korkan küçük kardeşini biraz daha sardı Tamam güzelim yok bişey güzelim kendine gel hadi güzelim bak korkuyorum hadi sultanım hadi... diyip kardeşini sarıyodu biraz daha.

Betül adının içerden gür bi ses tarafından duyunca korktu can dostuna bişey oldu diye korktu ve can havliyle odaya daldı iki kardeşi bir birine sarılmış görünce durumun akıbetini anladı ve iki kardeşi ayırmaya çalıştı baktı ayıramadı can dostunun tikine tutundu bi umut kendine gelince kızacağını biliyodu ama yapacak bişey yoktu. Yorganı kaldırıp arkadaşının ayağına dokunan Betül can dostunun kıkırdıyarak abisinden ayrılmasına gururla bakarken genç adam ne olduğunu anlamayarak baktı ikiliye Betül'de aralarına girip şakıyarak

-aaaaaaayh yeter ama be ben ömrümde görmedim böyle iki sulu göz yeter ayol yeter menopoza girmiş neneler gibi ouff ben sadece Aloşu böyle sanıyodum ama yok anam yokkk bunlar sülalece sulu göz ayy ben.. Alya arkadaşının müdahale etmezse sabaha kadar konuşacağını bildiği için

+Betülcüm canım sussan ha birazcık? Diyerek genç kız baş ve işaret parmağını ufak bir şekilde gösterdi. Betül omuz silkti ve

-oooovvv hanım ağa senin dilin fazla uzamış haa seni oralara yollamadan bi dürterim görün diye can dostuna takılıyodu Betül. Alya arkadaşına gözlerini devirerek bakarken Aras ne olduğunu anlamaya çalışır şekilde iki kızın arasında gidip gelirken dayanamadı ve

-nereye gidiyon sen Alya ? Diye sordu kaşları hafif çatılı bi şekilde adam onun için gelmişken kardeşinin gidecek olma durumu canını sıkmıştı genç adamın. Alya abisinin bu tepkisini anlamadı ilk başlarda. Daha sonra

+eee abi okul bitti bende Mardin'e atandım dedemlerin haberi var bugün yola çıkacaktım ama dostum dediğim düşman yüzünden burdayız diye sitem etti genç kız birazcık Aras kardeşine alınmıştı onu görmek istemiyo muydu yani istemsizce kaşları çatıldı genç adamın Alya abisinin çatık kaşlarını görünce ne yapacağını bilemedi bir an ama hemen gidip elini tuttu ve avcunun içini öptü bu kardeşler arasında ben yanındayım demekti

+noldu abi sen benle gelmiycen mi? Diye sordu genç kız yüzü istemsizce asılırken Aras onun bu haline sulh bi kahkaha attı ve kardeşinin ona yaptığı gibi avcunu öpüp

-şu saatten sonra ölüm bile bizi ayıramaz güzelim dedi kendinden emin bi seste.

Alya sonun da sabah hastaneden çıkabilmiş ve evlerine gidebilmişlerdi üstlerinde ölü toprağı vardı sanki her şey ağır çekimde oluyodu arka koltukta iki dost birbirlerinin omuzlarına başını koymuş ayrılacakları zamanı bekliyo önde Aras Mardin de onun ne beklediğini merak ediyodu üç kafadan farklı sesler yükseliyodu sessizliklerinde ve ayrılışları için son bi adım kalmıştı eve gidip eşyalar alınıcak ve sonrası o meşhur hüzünlü ayrılık geri dönülücek ve görüşülücek ama ne zamn insanların içindeki tek kavuşamama şeysini körüklüyen zaten hep sabahlar değil miydi şimdi de öyle işte iki dost için hatta dost artık onlar için az bile gelir onlar biyolojik bağ dışında kardeşlerdi onlar birbirlerini geç bulmuş iki kardeşti ve artık başlarında bi abileri de vardı.

Betül ve Alya son eşyalarıda alıp kapının önüne giderken içlerinde ki hüznü ikisi de dışa yansıtmayarak sahta gülüşlerini yerleştirdiler yüzlerine sadece dudakları yukarı kıvrılmıştı iki arkadaşında gözlerinde ki hüzün ise yarışıyodu Alya arkadaşı burda tek başına napacak diye düşünürken Betül arkadaşının acılarını düşünüyodu iki farklı sessizlikte yükselen düşünceler... en sonunda Betül dayanamadı ve sesinin titremesini önemsemeden

-ayyy yeter be kurtuluyom senden bi rahat ver artık diye arkadaşına takılıp hemde sardı onu sıkı Alya daha fazla dayanamadı ve gözyaşlarını bıraktı arkadaşının omuzlarına ve

+aaa asıl sen bırak be sarıldın ahtapot gibi bırakta gideyim sensizlik eşittir huzur derken daha sıkı sarıldı iki arkadaş birbirine ve birbirlerinin omuzlarına gözyaşlarını akıtmaya içeri Aras birden içeri girince iki arkadaşı rahatsız etmek istemez ve kapının pervazına yaslanıp bekler

-hahayyt be ben mi ahtapot gibi sarıldım kızım sen bi kendine bak sanki kırk yıllık kocanım hasret kalmışız da kucağıma çıkmaya çalışıyon hele hele hiç daha görüşemeyekmişiz gibi sarılmana Betül bi yandan gözyaşlarını durdurmaya çalışırken bir yandan da arkadaşına laf yetiştirmeye çalışıyodu Aras ise gözleri yuvalarından çıkacak şekilde iki arkadaşı izliyodu Alya bu lafların üzerine

+ulan bi sus be bi sus en çokta senin dırdırından kurtuldumya buna seviniyom oh bee ben... Alya sözlerini tamamlayamadan

~ siz ikinizde yeter artık bende insanım ve yola çıkma vakti hadi son vedalaşmaları da yaptılar. 

BENİ SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin