"Ben Aida değilim. Ben Leena."
"Yalan söyleyerek kurtulabileceğini mi sanıyorsun ha? Oğlumun intikamını almadan biryere gidemezsin iblis! Senelerce bekledim seni. Bir gün geleceğini biliyordum. Bir gün karşılaşacağımızı biliyordum Aida!"
Ağlayacak gibi olan yaşlı adam titreyen çenesiyle Leena'ya bağırıyordu.
Yattığı yatağında boğazına yapışmış eller ile yaşlı adamın ağırlığı genç kızın hareket etmesini engelliyordu.
O sırada içeride uyuyan oğlu Kyne sesleri duyup genç kızın odasına girdi. Leena karşısındaki uzun boylu genci görünce çok sevindi. Boğazına yapışmış adamı ittirmeye çalışmak zorunda değildi artık.
Kyne babasını arkadan tutup çekerek Leena'yı kurtardı.
"Baba o Aida değil! O dün gece gelen misafirimiz."
"Yalan söylüyorsun. İntikamını almayı senelerce bekledim. Şimdi karşımda. Sende onu sevmiyorsun. Şimdi neden savunuyorsun?"
Babasını kendine doğru bir yandan çekmeye çalışırken diğer yandan Leena'dan özür diliyordu. Çok üzgün olduğu yüzünden belliydi. Babası adına utanmıştı. İlacını içmemiş olmalıydı.
Kızın bulunduğu odadan çıkardığı adamın mutfaktan koşarak ilaçlarını getirdi ve içirdi.
"Şimdi daha iyi olacaksın baba. Hadi gel içeri gidelim ve biraz uyu."
Adamı kolunun altına aldı ve yatağına götürerek yatırdı. Birkaç saat ilacın etkisiyle uyuyarak her şeyi unutup normal hale dönecekti.
Genç kızın odasına geldi ve birdaha özür diledi.
"Babam sabah ilacını almayı unutmuş. O yüzden seni Aida sandı. Kusura bakma. Arada var böyle halleri. Birkaç saat sonra her şeyi unutur. Hep olduğu gibi.."
Ayağa kalktı ve çantasını, yatağını toplayarak gitmek istediğini dile getirdi.
"Ben.. ben gitsem iyi olacak. Rahatsız oldunuz benim yüzümden."
"Hayır saçmalıyorsun. Seni bir kahvaltı etmeden bırakmam tamam mı? Ayrıca rahatsızlık veren sen değilsin. Ben bu olayları hergün yaşıyorum."
"Ama sadece bir kahvaltı. Anlaştık mı?"
"Anlaştık."
Hiç itiraz etmedi ve Kyne'yi izleyerek mutfağa doğru ilerledi. Dolaptan birkaç kahvaltılık çıkartarak ona yardım etti. Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar güzel bir kahvaltı yapacaktı. Fıstık ezmesi, yumurta, bal, süt, aklına gelebilecek her şey vardı.
Her şeyi hazırladıktan sonra kahvaltıya oturdular ve afiyetle kahvaltılarını yapmaya başladılar. Bu arada yemeğini yerken çok sessiz bir ortam oluştu. Her ikisinde yemeğe odaklandıktan bir süre sonra sessizliğin farkına vararak sohbet etmeye çalıştılar. Kyne sessizliği bozarak bir soru sordu.
"Eğer sorun olmazsa bir soru sormak istiyorum."
"Tabiki sorabilirsin."
"Nasıl dilenci oldun? Yani karakterin ve görünüşün hiç öyle göstermiyor."
"Aslında yalan söyledim. Dilenci değilim. Ev sahibimin aylık kirasını ödeyemediğim için beni kovdu. Birkaç gündür buralarda kalıyorum."
Şuan bile yalan söylemişti. Halbuki genç oğlan, Leena'nın gerçek yaşantısını ve yaşadıklarını duysa, belkide korkup kaçardı.
"Öyle deseydin yine kabul edebilirdik seni. Keşke yalan söylemeseydin."
Sohbet içinde kahvaltısına devam ederken Leena'nın yüz ifadesi saniyeler içinde şaşkınlıkla kalakaldı. Zeytin tabağının hemen yanında katlanmış gazete kağıdının içe doğru kıvrılmış kısmında kendi resmini gördü. Tam içeceği sıcak çikolatalı sütü ağzından öksürükle çıkardı. Kyne hemen bir bardak su getirdi ve endişelendi.
![](https://img.wattpad.com/cover/93279170-288-k125394.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leena
Science FictionLeena özel güçlere sahip olan ve göremediği ama aralarında bir bağ olan Catrin isimli bir kız kardeşe sahiptir. Her iki kız, özgürlüklerine kavuşabilmek için mücadele vermeye kalkmakla başlarından geçen olaylar anlatılmaktadır.