Phoenix

2.2K 202 193
                                    

Jungkook

"Taehyung lütfen hastayım diyoru-"

Hoseok kapıyı kırarcasına açtığında yapıştığım bedenden ayrıldım. Koluma asılıp her zaman ki gibi bedenlerimizi birleştirdi ve zavallı midemi daha çok sarstı.

"Küçük prensimiz sabahları izin alıp gelmez, akşam hasta olduğu için izin ister, müşterilere kötü davranabilir, kimsenin altına giremez söylesene ne sikime yarıyorsun sen burada? Biz hayır kurumu muyuz?"

Ağlamaklı gözlerimi Taehyung'a çevirdiğimde sıktığı kolumu kurtarmaya çalıştım. Taehyung derin bir nefes verip gözlerini kapattı. Aramıza girip biraz daha dursa kusmama sebep olacak eli çekti.

"Halledeceğim ben, kaybol."

Meydan okurcasına yüzünü Hoseok'a yaklaştırıp, geri bana döndü. Kolumu yavaşça kendine çektiğinde göğsüne yatırdı.

"Merak etmeyin sonunuz sandığınızdan çok daha yakın."

Taehyung sesli bir küfür savurduğunda Hoseok tam üstümüze doğru gelmişti ki Jimin kapıyı açtı. Çok... Çok yanlış bir zamanlamaydı. Gülen yüzü hemen soldu ve elini sertçe tutan Hoseok'a bakarak yutkundu.

Birlikte dışarı çıkmadan önce gördüğüm ağlamaklı yüzle Jimin'e üzüldüm. Gözyaşlarım hem ağrımdan hem de Jimin yüzünden daha çok artmıştı.

"Bugün sana izin vermemin imkânı yok. Hasta olduğunu biliyorum ama çok üzgünüm, önemli müşterilerin var."

Midem daha çok yükselmişti. Gelen kasılmayla ağzımı tutarak odada ki küçük tuvalete girdim. Öğürürken arkamdan gelip saçlarımı önümden çekti.

"Beni o kadar zor durumda bırakıyorsun ki..."

~

Maalesef ki izin alamamıştım. Bugünün özelliğini şimdi daha iyi anlıyordum. Her tarafta takım elbiseliler vardı. Oturduğum yere daha çok sinip ellerimi karnımda birleştirdim. Canım çok yanıyordu.

Gözüm her yerde yavaşça gezerken barmen kısmının yanında ki odadan Jimin'in üstünü düzelterek çıktığını gördüm.

Onunda gözleri beni bulmuştu, duru bir tebessüm gönderip ilerledi.

Tüm herkes tek bir yere odaklandığında bende dikkatimi zorlukla, aksayan bedenden çekip girişe yönlendirdim.

Ultra yakışıklı -evet kabul etmezsem çarpılabilirdim- iki kişi içeri girdi. Biri esmer diğer tam tersine süt beyazdı. İkisi de uzun boylu ve korkutucu görünüyordu. Müziğin el verdiği kadar fısıldaşmaları duyuyordum. Kime gelmiş olabilecekleri hakkında konuşuyorlardı.

Korkuyla masaları süzüp tek boş yerin benim yanım olduğunu gördüm. Hoseok'da biraz önce Jimin'in çıktığı odadan çıkıp büyük bir gülümsemeyle ikilinin yanına gitti. Yerimde rahatsızca kıpırdanıp bakmamaya çalıştım. Başarılı olamamıştım tabi.

Bana doğru gelmeye başlamışlardı, esmer olan Hoseok'la rahat bir şekilde konuşuyordu. Saçma esprilerin döndüğü sohbetleri bittiğinde tam dibimde durdular. Hala belki benim müşterim olmayabileceklerini söyleyen ses susmuştu.

Revenge [Yoonkook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin