Minik Hatalar

Bölüm 4 - Doğru ve Yanlış

--------------------------------------------------

Yola çıktığımızda saat dörde geliyordu... Merkez parkını geçtikten sonra büyük, şanlı ve görkemli bir bankanın yanında küçük, duvarları soyulmaya başlamış , sararmış eski bir bar gördüm.

" Burası mı ?" diye sordum Hector'a, ilk sorduğumda beni duymamış kendi fikirlerine kapanmıştı. Elini yumruk şeklinde yapmış ağzına getirmiş öylece bekliyordu. Tekrar aynı soruyu sorduğumda hayata yeniden gelmişcesine bana döndü ve soruyu duymadığını söyleyerek özür diledi.

" Evet burası. "

" Hector sen iyimisin ? "

" Evet evet. Hadi girmiyormuyuz ? "

Arabayı boş bir  park yerine koyarak vitesi çektim.

" Hadi inelim o zaman ? " Dedim ve arabanın kapısını açtım. Hector' da arabadan indikten sonra arabayı kitledim ve Tayden 'ın yerine doğru ilerledim. Ben kapıya yaklaştığım sırada Hector hızlı adımlarla beni geçerek benden önce bara girdi. İçeride sanki bir atı canlı canlı öldürüp çürümeye mahkum etmişlercesine bir koku vardı. Dışarıdan gelen atmosfer ile buranın atmosferini vücudum dayanamadı ve ilk etkisini gösterdi kusmamak için elimi ağzıma götürdüm ve bir süre bekledim.

" İyimisiniz ? " dedi Hector ve koşarak bir kaç adımda yanıma geldi .

" İyiyim iyiyim. Sadece buranın atmosferine alışamadımda..."

" Bende alışamadım. İsterseniz size bir su ısmarlayayım." dedi ve yarısı çatlamış , tahtadan bir yere ilerledi. İlginçtir ki , her yer o kadar çok karışmış bir haldeydi ki Hector nasıl oluyordu da ilk gelişine rağmen barın yerini bulmuştu ? Üstelik bu iğrenç ötesi kokuyuda ilk defa almasına rağmen hiç bir belirti göstermemişti.

" Hayır teşekkürler ben almayayım." diyerek konuyu geçiştirmeye çalıştım ama ısrar etmeye devam etti.

" Bir suyun fazlası olmaz herhalde değil mi ? "

" Olmaz, olmaz da ben istemiyorum sağolun. " 

" Öyleyse peki." diyerek bir işaret yaptı ve suyu tekrar gönderdi. 

" Tamam buranın görevlisiyle nasıl konuşabilirim ? " Diyerek sesli bir tavır gösterdim. Gıcırtılı bir kapı sesiyle iri - yarı bir adam karşıma çıktı , o kadar iriydi ki gölgesi neredeyse beni kaplayacak duruma gelmişti.

" Burayı siz mi yönetiyorsunuz efendim ? "

Kaba bir tavırla " Evet. Bir sorun mu var ? " dedi üstüme gelerek.

" Hayır bir sorun yok ama , size bir kaç soru sormam gerekli. "

" Polis misin ? "

Kimliğimi gizlemem gerekliydi. Sonuçta ne yapacağını bilmiyordum. Tam adamın sorusunu reddedecekken Hector benim yerime söze girdi : " Evet. O bir polis ! "

Hectorun ayağına sert bir şekilde vurdum ne yapıyorsun sen !? şeklinde bir hareket yaptım.

Patron kızmış gibiydi... " Ne aradığınızı sorabilirmiyim acaba polis bey ? " gölgesi artık tüm vücudumu kaplamıştı bana doğru yaklaşıyordu...

Tedirginliğimi belli etmeyerek ; " Evet. Anthony adında bir genç buralarda takılıyor muydu ? "

" Ne Bilelim ! " Diyerek beni itmeye kalkıştı ama tam o sırada Hector, adamın önüne geçti ve onu durdurdu.

" Şşş... Ağır ol et yığını... " diyerek adamın kolunu sert bir şekilde tutup sert bir şekilde iterek geri bıraktı. Hector'un cesaretini anlayamamıştım, benden cılız bir adam nasıl oluyorda iri yarı bir adama kafa tutuyordu ki ?