Day 2

602 43 34
                                    

''Nasıl gidiyor?'' diye sordu Nagisa Karma'a.

Karma başını indirdi. ''Yavaş.'' Diye cevap verdi. Elindeki eldivenleri çıkardı, antrenman yapması için sadece bir koruyucu 'zırh'ı vardı.

Nagisa'ın babası Karma'ın silah ve savaş malzemelerine erişimini açık bir şekilde reddetmişti. Sadece birkaç kılıç, bir kalkan ve bir çift eldiveni bırakmıştı. Kral Nagisa'ya "Karma kendisinin inandığı kadar iyi bir kılıç ustası ve savaşçıysa, birkaç temel aletle de idare edebileceğini" söylemişti. Ama Nagisa hala Karma'ın antrenman yaparken gereksiz yere yaralanmasından korkuyordu.

Karma başını kaldırdı ve Nagisa'ın bildiği -sonuçta onun Karma'sıydı- mavi gözleriyle utanmaz bir dikkatle ona baktı. ''Eğer sizin türünüzden biriyle bile karşı karşıya gelirsek, korkarım ki bu durumda çok da adil olmazdık.''

Nagisa'ın kalbini anlık bir bıçaklanma hissi kapladı. ''Benim türüm?''

''Üzgünüm, Nagisa'' diye özür diledi Karma hızlıca. ''Ben sadece sihri olanları kastetmiştim. Senin güçlerinin yarısına sahip olan bir büyücü bile bizi –beni yenebilir.'' Yine başını indirdi ve yere baktı. ''Seni koruyamam.''

Naisa anlamıştı. Akabane Karma'a diğer büyücülerden korumak ve Nagisa'yı koruyucusu rolünü üstlenebilmek için bu görevi üstlenmişti.

''Kendime bakabilirim, biliyorsun.'' Dedi Nagisa usulca.

Karma ona baktı.''Biliyorum. Fakat en azından seni korumama ihtiyacın varmış gibi rol yapmama izin ver, böylece etrafta kılıç savurarak senin hizmetine zaman harcadığımı ispat edebilirim.''

Nagisa, Karma'ın yüzünde oluşan soluk gülümsemeyi gördü. Ve eğilip ondan bir öpücük çalmaktan kendini alamadı. ''Akabane'i korumak, beni korumak, hizmetinin bir parçası.''

Karma usulca gülümsedi. ''Ben hizmet ettiğim için mutluyum.''

Nagisa'ın Karma için bir teklifi vardı. ''Peki ya ben sana antrenmanlarında büyümü kullanarak yardım etsem, sen de bu şekilde büyü saldırılarını önceden fark edebilsen nasıl olur?''

Karma bir an için düşündü. ''Sanırım bu işe yarar.'' Dedi ve Nagisa'ya göz kırptı. ''Neye sahip olduğunu görmek için sabırsızlanıyorum.''

——————–

Nagisa koridorlarda Karma'yı arıyordu. Ona Maria'nın ailesiyle olan yemekten ne beklediğini sorması gerekiyordu. Köşeyi hızlıca döndü ve yeşil gözleri olan birine çarptı – Maria.

Kendini tutamadan bir çığlık ağzından çıkıvermişti.

''Nagisa.'' Dedi Maria. ''Neyin var senin?''

Nagisa cevaplamadan önce sinirlerini yatıştırmak için derin bir nefes aldı. ''Özür dilerim, beni korkuttun.''

Maria kaşlarını çattı. ''Kız kardeşimi hatırlıyorsun.'' Dedi. ''Hoshi.''

Nagisa onaylamak için başını salladı. Kaşları çatık halde Maria'ya baktı. ''Elbette.''

Hoshi ile tanıştığı için mutlu olduğunu söylemeliydi ama hiç mutlu değildi. Gerçi, Nagisa onun eski hayatındaki kadar korkunç olmadığını itiraf etmeliydi. Belki de bunun nedeni üzerindeki zırhtı veya kara şövalyeleri Kameko'nu salıp Karma'ya saldırmamış olmasıydı. Ama Maria'nın kız kardeşi onu hala ürpertiyordu.

Maria gülümsedi. ''Seni tekrar görmek güzel Nagisa.'' Bu Nagisa'ın hayal gücü müydü, yoksa Maria'nın gece yarısını delen gözleri sıcaklığı ve gülümseyişini yansıtmıyor muydu?

It So Happened One DayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin