Bölüm 1: İnsan Türü

85 7 10
                                    

Evrende karanlık enerji hızla genişliyordu. Bundan habersiz Güneş sisteminde mantık yürütebilen bir tür vardı .İnsan türü. Kozmosun içerisinde kendisi bir yer işgal ediyordu ancak bundan habersiz kaldı binlerce yıl. Güneş sistemindeki mavi gezegende yaşıyorlardı.

Bu gezegeni Dünya olarak isimlendirmişler ve kendilerinin bu kozmosta yalnız olduklarına inandırmışlardı. Aslında zeki form olan insan türü korkularından dolayı kendilerine benzemeyen türleri asla aralarına alamazlar ve onlarla ortak hayatı yaşayamazlardı. Bunun için bu evrende kendilerinden başka bir tür olsa bile bunu hep inkar yoluna giderler inanmak istemezlerdi.

****

İnsan türü zeki bir yaşam formu olduğu için, hayatı anlamlandırmak ve yaşam mücadelesi vermek onların varoluşlarıyla ilgiliydi. Aynı gezegende yaşan diğer canlıları kendilerine hizmetkar olarak görüyorlardı. Aynı zamanda bu canlıların bedenlerinden de beslenebiliyorlardı. Beslenmek için öldürme düşüncesi ilk insan türlerinin kendileri gibi olmayan canlıların yaşam mücadelesine çok benziyordu. Zaman içinde çevrelerinde görüp beslendikleri canlıları ve bitkileri kendileri yetiştirmeye başladı. Daha ilkel canlıları kontrol edebildiklerini öğrendiler , bitkilerin yer değiştirebildiğini ve tohumlarının olduğunu keşfetmişlerdi. Bu keşif onlar için büyük dönüşümlerin başlangıcıydı.

Yerleşik yaşamla birlikte insan türünün nüfusu hızla artmaya başladı,yaşam süreleri uzadı. Artan nüfusun getirmiş olduğu şartlardan dolayı hastalıklar yaygınlaşmaya başladı. Ölüm onlar için yok olmaktı.Peki neden ölüyorlardı? Bir çaresi yok muydu sonsuza dek yaşamanın? Tüm bu sorularının cevaplarını bulmak için çeşitli yollara başvurdular. Acaba devasa görüntüsünden dolayı tanrı olarak kabul ettikleri Güneş'in bir cezalandırması mıydı? Tanrılarından bağışlanmalarını dilemek için en değerlilerini feda bile etmeye hazırdılar. Çekilmez olan bu anlam veremedikleri, kendilerini ölüme götüren hastalıklarının son bulmasını istiyorlardı. Tapınmayı öğrendiler,bunun devamı gelecekti. Çünkü feda ettikleri hayvanlarından sonra bir kaç insan türünün yeniden iyileştiklerini görmüşlerdi. Bu onlar için kesinlikle Tanrı'nın bir bağışlamasıydı. İnsan türü artık sadece öldürüp beslenen değil aynı zamanda inanan dindar bir tür olmuştu. Muhteşem bir stres ve motivason kaynağı sağlıyordu. Bundan vazgeçemezlerdi. Hayatı anlamlandırmaya mı başlamışlardı? Belkide.

Artan nüfusla birlikte bir çok alanda farklı ilerlemeler kaydetmişler basit teknik araç gereçler bile geliştirmişlerdi. Zaman ilerledi yıllar geçti..

***

Belki binlerce yılın geçmesiyle birlikte çok yönlü düşünebilen insan türü ,sorgulamaya ve nedenlerini ve niçinlerini anlamlandırmaya başladı. Bütün bu olanları tekrar eden bir kaç sebeple izah edemiyorlar. Olanlar artık onları şaşırtmıyor aksine meraklandırıyor.En değer verdiklerini kurban vermelerine rağmen en sevdikleri yine öldü.

İnsan türü yaşamayı çok sevdi. Ancak sevdikleri mavi gezegenden hemen ayrılmak onlar için inanılmaz bir acı. Üzerinden binlerce yılın geçmiş olmasına rağmen hala istedikleri cevapları bulmuş değiller. Artık tarım onlar için devamlı bir geçim kaynağı, hayvancılık ise eski türlerden kalan bir miras olarak devam ediyor. Düzenli olarak geliştirdikleri inanç sistemlerini uygulamaya çalışıyorlar. Hem Tanrı'ları hemde kendileri için modern binalar inşaa etmeye başladılar. Binaları süslemek için doğada gördükleri canlı ve bitkilerin benzerlerini yapmaya çalışıyorlar.Hayal güçleri gördükleriyle sınırlı. Basit binalar onlar için artık bir barınak değil, zaman geçirme, basit ticaret yapma alanları. Yerleşik hayat nüfusun aşırı derecede artmasına neden olduğu için farklı bölgelere yayılmış insan türleri bulunmakta.Kendi aralarında takas esaslı ekonomik alışverişleri de var. İlkel dürtülerinden esinlenmiş olsa gerek savaşma ve birbirlerini yok etmenin bir üstünlük olduğunu düşünmeye başlamışlar. Bundan sonra sürekli kendi aralarında savaş ve üstünlük kurma temelli, ekonomik ve teknolojik gelişmelere yoğunlaştılar.

***

Teknik olarak ilerlemiş bir zeki tür olan insanın yok etme ve hükmetme dışında bir nihai amacı olmadı. Artık mavi gezegen çeşitli insan türleri arasında hep savaşların ve işgallerin olduğu bir çatışma alanına dönüştü.

İnsan türü mavi gezegende kendi aralarında üstünlük mücadelesini sürdürürken farklı gezegenlerde yaşayan farklı form ve türlerden habersiz yaşıyorlar.

İnsan türünün mavi gezegendeki serüveni devam ederken farklı gezegenler de farklı hayatlar devam ediyor. İnsan türünün kozmosa açılması nasıl olacak egolarını nasıl yenecekler. Artık farklı boyutlarda gelişmiş zeki formlar insan türünün galaktik düzeyde ruhsal ve yaşamsal ilerleme kaydetmelerine yardım edecekler , dolaylı veya doğrudan temas kuracaklar.



Ruhun Yolculuğu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin