Ruhun Yolculuğu

Bölüm 2: Karşılaşma

Mavi gezegenin beklenmeyen ve istenmeyen misafiri geldi. Ancak bir plan dahilinde değil kaza yaparak gelmiş oldular. Daha doğrusu uzay araçlarının hava akım sistemini ölçen cihaz arıza yapıp türbansa girmiş.Araç kendini toparlayamamış ve yeryüzüne çakılmış.Belkide fark edilmek için bu yolu denediler.

 Büyük bir kazaydı ve insanlar mavi gezegenin yörüngesindeki uydular sayesinde bu kazayı fark etti. Esrarengiz cismin  konumunu özel ekip tespit etti ve askeri ekiplerini oraya yolladı. Herkes çok şaşkındı kimse ne yapacağını bilmiyor. İnsanlar  evrende yalnız olduğuna o kadar inanmışlar ki bu misafir huzurlarını iyi kaçırdı. Bu araç kendilerinin ürettiği teknik araçlara hiç benzemiyor.  Yönetici konumundaki insanlar heyecan ve merakla önceden yolladıkları askeri birliklerin ne bulacaklarını bekliyor. Askerler devasa yuvarlak esrarengiz cismin yatay olarak çakıldığını tespit etti. Ancak havanın karanlığı iyice arttı, bu çalışmalarını iyice aksatacak. Birliklerin başındaki kişi hiç kimsenin buradan ayrılmayacağını ve her şey anlaşılıncaya kadar çalışmalara devam edeceklerini söyledi.Herkes derin karanlıkta kaza yapan aracı inceliyor, mekanik kısımlarını anlamaya çalışıyor. 

***

Askeri birlikler  ikiye ayrıldı. Birinci kısımdakiler aracı detaylı inceleyecek diğerleri de farklı kazalar ve olumsuz durumlar var mı diye etrafı kontrol edecekler. Aracın açılabilir dört ayağının olduğunu, yuvarlak şekilde antiyerçekim kuvveti üreten bir döner çarkın olduğunu fark ettiler. Ancak bu araç herhangi bir ses çıkarmıyor. Aracın enerjisinin ne olduğu  çözemediler. Döner çarkın hala aktif bir şekilde çalıştığını ancak aracın dengelenme sistemlerinin çöktüğünü fark ettiler. Aracın içine giriş yapmak istiyorlar . Ne bir kapı ne de bir delik var içeriye girmek için. Askeri birliklerden sorumlu yardımcı aracın etrafında turlarken ayağı bir boşluğa geldi ve ani bir refleksle sağ elinin beş parmağını açarak  düşmemek için uzay aracının üzerine dokundu. Aracın temasa duyarlı olduğunu anladı.Aracın içerisine doğru yoğun beyaz ışıklı bir kapı açıldı. Arka tarafta kalan askerleri hemen yanına çağırdı. İçeriye kendisinin gireceğini söyledi. Ancak çok korkuyor, ne yapacağını neyle karşılaşacağını bilmiyordu. Yakın temasa duyarlı kapıdan içeri girdi ve kapı aniden kapandı. Dışarıdaki askerler panik halinde bağırmaya başladılar. Kapının nasıl açıldığını onlara anlatma fırsatı olmamıştı. 

***

Bu arada etrafı kontrol amaçlı giden askerler henüz geri dönmedi. Yönetici insanlar sürekli olay yerinden bilgi almak için arıyor, ne bulduklarını anlatmalarını istiyorlar. Ancak çalışma yapan birlikler elle tutulur doğru düzgün bir rapor oluşturamadı. Askeri birliklerden sorumlu insan yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve ilk fırsatta kendilerini bilgilendireceklerini ifade etti ,yardımcısının başına gelenleri gizli tuttu. insan araca girince ışık söndü. Artık geri çıkamaz ve bir şekilde içeriyi gezip neler olup bittiğini anlamak zorunda. Küçük bir adım atarak her hangi bir tepkinin olup olmadığını ölçmek istedi. Bir problem olmayınca yuvarlak boş bir holün ortasında buldu kendisini. İçerisi zifiri karanlık olduğu için hiçbir şey göremiyordu. Aracın duyarlı olduğunu daha önce fark ettiğinden iç zemine dokundu aynı ışık yoğunluğunun gelmesi için. Temasa duyarlı araç hemen tepki verdi ve iç aydınlatması çalıştı. İçerisindeki enerji o kadar yoğundu ama  gözlerini hiç yormadığını ve kendisine bir huzur verdiğini duyumsadı .Aracın içerisinde birilerinin olup olmadığını kontrol etmek için bulunduğu holden diğer odalara geçmek istiyordu. Odalar arasında geçişi sağlayan bir kapı gözükmüyor . Bu oda da bulduğu tek şeyin olağan üstü güzelliklerde ışıklar saçmasıydı. Işıklar adeta dans ediyor ,erarengiz şekiller çiziyor. Yeşil- sarı karışımını andıran ışığın altına gitti .Göz kapakları ağırlaştı ve aniden bedeninde felç geçirir gibi bir donma oluştuğunu hissetti. Zihni açıktı ancak bedenine ne olacağını korkarak bekliyor. Bu onun hayatına mal olabilir. Belki çok şiddetli bir radyasyona maruz kalıyor. Evet hepsinin farkındaydı ama artık geri dönemez bir şekilde ışıklar vücudunu kuşatmış ve bedenini şeklini aldı. Zihninden hayal etiklerinin görsellerinin yansımasını gördüğünü fark etti.İlk başlarda yanıldığını düşündü. Nasıl mümkün olabilirdi bu. Çok özlediği eşi ve çocuklarının görüntülerini hafızasından geçirdi ve karşısında onların şekilleri belirdi.  Bedenini kuşatmış ışıklar onun zihinsel süreçlerini okuyup yorumlayabiliyor muydu?. Bu ışığın altından hemen çıkmak istedi. Bu ışığın tamamen zihin kontrol odaklı çalıştığını anladı. Bedenindeki uyuşukluk gitti normalleşmeye başladı.  Daha meraklı bir şekilde mor bir ışığın altına gitti. Herhangi bir donma ya da felç geçirme gibi bir durumla karşılaşmadı. Ancak kulaklarının hassasiyetinin arttığını fark etti. Çok gürültülü bir ses duyuyordu. Nereden geldiğini anlamak için etrafa baktı. Bir şey fark edemedi. Dikkatini yoğunlaştırdı ve duyduğun sesisin kalbinin pompaladığı kan sesi olduğunu düşündü. Ama bu nasıl mümkün olabildi, aşırı derecede gürültülü sesler işitiyor. Organların bu kadar ses çıkarabildiğini bir türlü anlayamadı. Mor ışığın altından hemen uzaklaştı.Başına kötü şeyler gelecek endişesiyle diğer ışıkların ne olduğuna cesaret edemedi.