~1~

10 1 1
                                    

Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın..
Umarım yazarınızın ricasını kırmassınız..

Anneannemle birlikte dirseklerimize çıkacak kadar yaptığımız çılgın alışverşten sonra ölüden bir farkımın olmadığını anlayıp kendimi yatağa atalı 15 dakika olmadı ki.

"Mercan kızım, hadi gelde şunları dolaba yerleştirek"

Bence en iyisi ses çıkarmamak, bir bağırır,iki bağırır hadi Allah'ın hakkı üçtür diyelim ondada gıkımı çıkarmam, sonra mercan hanım yarın sabaha kadar uyu babam uyu.

" Mercannn!"

Ben size birşeyi açıklığa kavuşturayım birinci çağırdığında güzellikle ikincisinde bağırarak üçüncüsünde hep olduğu gibi meşhur hafif topuklu terliğiyle odayı basar.

" Mercan"

Anneannem odayı bastığı gibi  saniyede beş kere kırptığım gözlerden anlayıp beni tıpış tıpış kaldırır genelde,millet uyuma numarasını on numara yaparken ben kapattığım gözlerimi beş-altı kere kırptığımdan dolayı anneannem hemen anlıyor. Anneannem 56 yılın izlerini taşıdığı kırışık elleriyle yüzümü sakladığım saçlarımı geri çekerken adımı seslenmeyi unutmuyor.

" Ah mercanım ah!"

Dedikten sonra yavaş adımlarla odadan çıktı,niye beni böyle şaşırtıyo şimdi,normalde olsa popoma şaplağı geçirip uyusam bile uyandırırdı ki bence uyumadığımıda anladı.son zamanlarda çok değişik davranmaya başladı ama hadi hayırlısı, hâlâ salak gibi kapının ardından bakarken tuhaf ve istemsiz bir şekilde iç çektim,anneannem resmen üstüme karabulut bırakıp odadan çıktı, bunak karı ne olacak ama birazda tatlı hatta birazda pamuk şeker ve sadece benim anneannem o. Neyse yaptık bir oyun bari gerisini getirelim dimi, ayağa kalkıp küçükte olsa odamda bana ait olan banyoma girdim, boynumdaki siyah kelebek kolyeyi banyo dolabındaki diğer aksesuarların yanına koydum, banyo yaparken kolyemin kötü olmasını istemiyorum, çünkü annemden bana kalan küçük ama anlamı büyük olan bir kolye, annemle babamın hayatı bu kolye üzerinden geçmiş.

****************

"Mercan hadi kızım kalk yemek hazırladım"

İki saatlik güzel uykumun arasına giren anneannemin yemek hazır cümlesi girdi,tamda hayatımın aşkıyla Öpüşmek üzereyken,ben huysuzca homurdanırken baş belası ama tatlı belası kolumu tutmuş beni sarsıyor.

" offf tamam"

"E hadi kızım kalk da"

Anneannemin ponçik suratına bakıp yine hüzünlendim, sabahki hali tavrı hâlâ canımı sıkıyor, belkide duygusallığa gelemiyor hayatı tespih yapmış salak saçma sallıyorum,bu anneannemin bugüna kadar bana hep neşeli davranmasından kaynaklanıyordur.

" Tamam hadi git geliyorum"

Anneannem minik adımlarla odadan çıkarken gözlerimi cama dikmiş karanlık havaya bakıyorum,yataktan hışımla kalkıp beni aşağıya indiren merdivenlerden teker teker inmeye başladıkça güzel kokularda burnumu doldurmaya başladı,küçük bir adada küçük iki katlı tatlı evimizin duvarlarındaki her bir resimde başka anımız olan resimlere bakıp kalbimin yarısı kararırıp hüzünlenirken yarısı bunları görüp mutlu oluyor. Mutfağa girdiğim gibi gözlerini yere sabitlemiş uzak diyarlara dalan anneannemi gördüğüm gibi kapıda değişik bir hâl almış suratımla ona baka kaldım, bu gün neden böyle bir hâl takındığına anlam veremeyip yavaşa adımlarla içeri girdiğim gibi anneannem olduğu yerde sıçradı.

" Ben özür dilerim korkutmak istemedim"

Anneannem zorla gülümserken birşey olduğundan daha emin oldum.

"Saçmalama maymuncuk, hadi yardım et de sofrayı kuralım"

Sofrada tek yaptığım kaşığı tabaktaki çorbayı karıştırmak,anneannem ise karşısındaki benim seçtiğim kelebek desenli tüle takılıp kaldı, benim gözlerim ise bundan iki sene önceki rahmetli dedem, anneannem ve benim onlara sarılı olduğum resimde takılı kaldı, oturma odasındaki küçük masamızdaki tek boş olan dedemin sandalyesine bakıp seslice iç çektim.
Ben dedemi baba anneannemi anne olarak çok seviyorum, dedem ölünce tam bir hafta ağladım, acaba babam ölüncede çok ağladımmı. Anneannem ben annemin karnındayken annemle babamın silahlı saldırıya uğradığını söylemişti. Şimdi ise onlardan bana kalan kelebek kolye ve şuan oturduğumuz ev,dedemin emekli maaşını çekip idare ediyoruz. Benim sadece lisede bir senem kaldı, mesleğimi elime alıp tüm bu zorluklardan çıkıp anneannemi mutlu etmeye çalışıcam.

" Dedemi çok özledim, eskiden üçümüz ne kadarda mutluyduk değilmi?"

Bu sözlerimin üzerine anneannem artık sanki zorlukla tuttuğu gözyaşlarını saatler sonra bıraktı. İki senedir dedemin yokluğunu hissettirmeyen anneanneme bu gün ne oldu anlayamıyorum.

" Anneanne iyi misin?"

"Mercan çabuk yemeğini ye, sonrada sofrayı topla benim biraz başım ağrıyor, yatıp uzanıcam sakın uyandırma"

Zorla konuşup hışımla kalkan kesinlikle benim anneannem olamaz değilmi? Sabahtan beridir bu kadında tuhaf birşeyler var, ama ürkmeye başladım, neyse kafamı en iyi ne dağıtır ben çok iyi biliyorum,  biraz korku filmi izlesem kesin geçer.

Karanlık odayı tek aydınlatan korkudan bakamadığım televizyon,
Bacaklarımın arasına aldığım yastıkla az da olsa televizyonun ekranını kapladım ve elimdeki mısıra odaklanmaya çalışıyorum ama sesler bile ürkmeme neden oluyor, en sonunda bunaldığımı anladığım gibi kalkıp lambayı açtım, televizyonuda bir hışımla kapatıp gözlerimi on bire gelen saate çevirdim, biraz dışarı çıkıp hava almassam kafayı yiyeceğim.

Belki erayı da çağırırım biraz dertleşiriz, lakin anneannemi uyandırmadan çıkmam lazım, yoksa izin vermez, reşit olmadan geç saatte dışarı çıkmam gerektiğini güzel! Bir dille gösterdi.

Hemen odama çıkıp telefonumu elime alıp erayı aradım.

-eray bizim parkta buluşakmı.

-senin moruk izin vermeden olmaz,
Geçenki gibi kafamda tava falan kırar.

-yok uyuyo merak etme.

-iyi bak tam emin olmada sakın çıkma.

-tamam, çekirdekte al he kolada al.

-gene neyin stresini atıcan.

-gelince konuşuruz.

-tamam güzellik.

Bende telefonu kapatıp hazırlanmaya başladım.

Umarım beğenmişsinizdir.
Beğendiyseniz bölümün başındaki uyarıya dikkat edelim....

İLK SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin