ilk görev

55 21 36
                                    

Multi:Baran

İntikam... her ne kadar kötü bir şey çağrıştırsa da olması gereken bir duygu. Belki hayatınızı değiştirebilecek en güçlü şey.

Herkez toplanmıştı ve ilk görevimizi konuşacaktık. Aslında her ne kadar içimde bir intikam ateşi köpürse de Tolga için üzülmüyor değilim. Ama o beni düşünmüş müydü? Bu aklıma geldikçe doğru bir şey yaptığımı anlıyorum. Evet doğru. Yaptıklarımın hepsi doğru ama içimde bir acıma duygusu da yok değil.

"Doğrusu neyse onu yapıyorsun" diyen Yalına dikkat kesildim.

"Ha?"

"Kendini suçlu hissetme" kafamı hafifçe aşağı yukarı salladım. Nasıl anlamıştı? Gerçi hoş Yalından bahsediyorduk.

"Ne yapıyoruz ben anlamadım da?" Yalın göz devirerek Badeye baktı.

"Dikkatli dinleyin ve yanlışım varsa düzeltin" kafamızı sallamakla yetindik.

"Depoya gidip oraya kamera ve ses kayıt cihazı takacağız"

"Kimle?"

"Baranla" onayladım.

"Nasıl olacak peki? Zor olacaktır ki bir sürü adam olacak orada"eli ile çenesini sıvazladı.

"Bunun için ayrı bir plan gerekiyor" onayladık.

"Bunu biraz sonra düşünürüz. Öncelikle amacımızı açıklayayım" diyip ayağı kalktım ve ortaya geçtim.

"Amacımız Tolgayı bulmak. Ve tabi yandaşlarını da"

"Sadece aldattı ve bir iki sıkıştırdı diye mi tüm bunlar?" anlamayan Ömere döndüm.

"Tabi ki de hayır! Babamı şirkette zor duruma sokup abimin hesabındaki paraları çaldı. Ve bunu 1 hafta içinde yaptı." Sinirlenmiştim.

"Ve ayrıca şirketlerinin güvenliğini de öldürdü" beni düzelten Yalına baktım. En önemlisini söylememiştim. İçime bir vicdan azabı çöktü.

"Gidip ağazına sıçmamız için yeterli sebepler bunlar!" Barana baktım. Canım hep kollardı beni zaten.

"Baran. Öncelikle bu depoya bu gece gideceğiz. Kameraları ben yerleştireceğim sen kolaçan et etrafı. Hatta Duru sen de gel" onayladım.

"Ses kayıt cihazlarını da sen halledersin." Yine onayladım.

"Gece saat 1 de"

"Tamamdır. Ben Duruyu alıp geliriz"

"Yanınıza telefon ve silah almayın ben size şimdi bir cihaz vereceğim. İletişimi bu aletlerle yapacağız ve ihtiyacımız olan bir iki şeyi de sen bilirsin. Birde her ihtimale karşı çakı felan al" kafamı salladım.

"Hadi beyler biz gidelim. Kızlar hepiniz burada kalırsanız sizin adınıza daha iyi olur"

"Zaten öyle yapacaktık"

"Görüşürüz o zaman"

"Görüşürüz"

Gittiklerinde kızlara döndüm.

"Alışveriş yapalım. Bu kıyafetlerle bu işlere kalkışamayız."

"Hadi bakem" diyen Doğa hemen çantasını alıp yanıma geldi.

Hemen arabaya atlayıp bir avm'ye sürdüm. Daha bir mağazaya girmiştik ki elimde iki poşet vardı. Gerçi benimki yine az Doğanın elinde dört poşet vardı.

"Şurada harika eşofmanlar var" diyen Badenin peşinden ilerledik. Gerçekten  iyi parçalar vardı. Elime birkaç(!) şey alıp kabine ilerledim. Siyah tayt ve koyu yeşil bir atler giydim ve kendime bakmak için dışarı çıktım. Olmuştu.

SOĞUK KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin