Louis alarmının Çığlık atan sesine uyandı.Uyanmak istemediği için homurdandı ama sonrasında bugünün Harry ile buluşacağı gün olduğunu hatırladı.Büyük ihtimalle olmayacaktı.Yani eğer gelirse ama ben yine de kontrol edebilirdim.Ayağa kalktı ve Dolaba doğru yürüdü.Güzel ve uygun tişörtü bulmaya çalıştı.
"Hayır."
"Hayır."
"Hangi siktiğimin gününde bunu aldım ben!"
"Ahhh boşver iğrenç."
"Bekle.Evet!"
Louis sonunda uygun kıyafeti buldu ve yerdeki kıyafetleri siklemedi.Banyoya doğru yürüdü ve hızlıca giyindi.Saçına bir Şeyler yapıp yapamayacağına baktı.Telefonuna baktı saat çoktan 09.45 olmuştu.
"Sıçtım."
Louis aceleyle diş fırçasını Aldı ve dişlerini fırçaladı.Vanslarını giydi anahtarını Aldı ve gitti.Starbucks'a giderken endişeyle ter döktü."Siktir deodorant sıkmayı unuttum."Elleriyle yüzünü kavradı.Stresten dolayı ağlayacaktı.
Starbucks'ta durduğunda elleri yapış yapış olmuştu.Etrafta bir sure park edecek yer aradı ve ön tarafta buldu.Yavaşça park etti.Bu artık iyi bir fikir değil.Anahtarları kontağa geri takıp geri gitmeyi düşündü ama sonra karşıya baktı ve Gözlerine inanamadı.
Küçük kahve dükkanının köşesinde kahverengi kıvırcık saçlı bir oğlan duruyordu ve onun gözleri.Gözleri yeşildi.Kumlu kar yığını ile size ilkbaharın geldiğini hatırlatan bir yeşildi.Esirlere kışın hücrelerine dönmelerini sağlayıp hayat veren bir yeşildi.Bu çarpıntı,fırtınayla okyanusun Dönmesi kadar şiddetli bir yeşil.Ormanın yağmurdan sonraki rengi. Irıbaşların havuzcukta küçük dalgacıklar yapmasının rengi.Sana umudu ve hayatı ne olursa olsun veren yeşil.Louis bunları sadece Gözlerine bakarak görebildi.Ve Louis görebileceğini de biliyordu.Tam da bu Heyecanlı anda Harry kafasını kahvesinden kaldırdı ve tam olarak Louis'in mavilerinin içine doğru baktı.
Harry'nin dikkatini kaybetmeye Cürret edemediğinden ona bakmayı sürdürerek anahtarını cebine koydu.Sonra arabasından çabucak indi ve Starbucks'a doğru koştu.Etraftaki insanların ona baktığının bilincindeydi.
"Harry"
"Louis"
Louis Harry'ye yaklaştı ve ona sarılmak için öne doğru eğildi.Harry ayağa kalktı ve yanlışlıkla Louis'in tişörtüne kahve döktü.
"Ups"
Onun favori tişortüne kahve dökmesini hiç umursamıyordu.Sadece gülümsedi ve basit bir kelime söyledi.
"Selam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Me Bitch (l.s.)
Fanfiction/1./Translation/ @larry_butter Louis çok yalnızdı ve hoşlandığı kişi Harry Styles hakkında atıp tutmak için karışık numaralara mesaj atıyordu...