İkilem Yaklaşıyor

125 4 6
                                    

   Arkadaşlar bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi oldu. Olayların başlamasına az kaldı ve Raizel büyük bir ikilemde kalacak yakında. Umarım beğenirsiniz. Ayrıca ben media da belirttiğim şarkı Lady Gaga – Bad Romance ile yazdım bölümü. Okurken dinleyebilirsiniz :) İyi okumalar :)

Ertesi sabah okula gittiğinde Neissy çoktan yerini almış ve büyük bir sıkıntıyla etrafını izliyordu. İçeri giren Raizel’ı görünce kızın mavi gözlerinden okunamayacak hızda bir duygu seli geçti ve sonra genç adama o gözlerini kırparak selam verdi. Dünkü hızlı gelişen olaylardan sonra Raizel daha çok tutulmaya başlamıştı onun karşısında. O kızda ne vardı bilmiyordu ama kesinlikle Raizel’ın üzerinde bir çekim kuvveti yaratıyordu.

        İlk ders Trigonometriydi ve hocaları her zamanki gibi dersin yarısına doğru sınıfa gelebilmişti. Tombul ve saçsız başı yüzündeki o gülümsemeyle daha da dikkat çekiyordu. Ama her ders bu durumla ilgili bir espri patlatmayı unutmayan Raizel, Neissy ye o kadar dalmıştı ki sıra arkadaşı dürtükleyerek göstermese sınıfa giren Profesörü görmeyecekti… Girer girmez derse başlayan Profesör sevdiği öğrencilerden olan bu genç adamın bugünkü kayıtsızlığına takılmadan duramadı.

“Söyle bakalım Raizel en son ne dedim?” Birden irkilen Raizel şakacı bir cevap yapıştırdı.

“Hmmm… ‘En son ne dedim?’ dediniz sanırım Profesör?” Sınıf kıkırdarken Profesör Hudson sinirle kel kafasını kaşıdı. “Espritüel kişiliğinizden bir eksilme göremezken derse olan dikkatinizdeki azalış ilgi çekici Bay Felton. Umarım çıkışta kalacağınız cezada da böyle neşeli olursunuz. Ders sonu yanıma uğrayın.” Dedi Profesör ve tekrar derse döndü. Ah şu öğretmenler yok muydu?! Neydi bu şimdi? Egosunu tatmin edebilmek için verilen bir ceza. Mükemmel. Tam da ihtiyacı olan şeydi bu…

     Zil çaldı. Sınıf boşalırken Raizel yavaş adımlarla öğretmen masasına doğru ilerledi.

“P-Profesör?”

“Ah, Raizel. Dersteki halin neydi öyle? Umarım bir daha böyle bir sorunla karşılaşmayız. Gün sonunda kütüphanede kitapları düzeltebilirsiniz sanırım?”

“Ama yaptığınız haksızlık! Sadece bir dikkat dağınıklığı yüzünden onu cezaya bırakamazsınız!” İnce ve kararlı bir ses Profesöre hesap sorarcasına sınıfta yankılandı. Profesör başını kaldırdı ve “Sanırım iki kişi kütüphaneyi daha kısa sürede düzenleyebilirsiniz.” Dedi ve sınıftan çıktı. Arkasında iki sinirli yüz bırakarak…

      Kütüphanedeki iş neredeyse bitmişti ancak Neissy’nin çenesi hiç durmuyordu. Sürekli şikayet edip duruyordu ve söylediği her cümle ‘şişko domuz’ ile başlıyordu. Saat 17.00 yi gösterirken kütüphane tamamen düzenlenmişti. Neissy yorulmuş görünen Raizel’a baktı ve “İstersen biraz yürüyelim?” diye sordu. “Orman yolundan.” Diye de ekledi.

      Uyandığında her yanı tutulmuş gibiydi. Etrafına bakınınca evde olmadığının farkına vardı. Tam o sırada kafasında büyük bir ağrı belirdi. Daha çok bir zonklama gibiydi. Alnının tam üstünden tüm başına doğru yayılıyordu. Kolunu oynattı. Uyuşan kolu zor da olsa ona itaat etti. Alnının kenarlarını ve gözlerini ovuşturdu. Nerede olabilirdi? Ortamı tanımaya çalıştı. Ama faydasızdı. Her yer karanlıktı. En azından bir şeyleri seçemeyecek kadar.

       Sonra en son ne yaptığını hatırlamaya çalıştı. Neissy ona bir gezintiye çıkmak isteyip istemeyeceğini sormuştu. Tabiî ki onaylamıştı. Hava kararana kadar ormanda bir gezinti yaptılar. Neissy bazen insanüstü bir hızla fırlıyor sonra tam tepesinden yere atlayarak onu korkutmaya çalışıyordu.

Aykırı KanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin