#Sehun onu aniden boş bıraktığında,Jongin bir şey olduğunu biliyordu.
#Kafası karıştı ve Sehun hakkında endişelenmekten bıktı. En yakın arkadaşı olan sevgilisi neden aniden onu boşlamıştı? Jongin'in aklında anlaşılmaz bir soruydu. Aşina olduğu Oh Sehun genelde açık bir kitaptı, snarky veya gürültücü değildi.
#Jongin,hayatındaki en önemli insanların kendisinden uzaklaşmasını sağlamak için yanlış yaptığı bir şey olup olmadığını merak etmeye başladı. Sehun'un en azından gece bir kere iyi uyku çekmesini sağlamak için her şeyi yaptığından emin olmaktadır, doğum günleri veya yıl dönümleri gibi her önemli olayı hatırlar ve Sehun'u planlı tarihler dışında dışarı çıkarır. Ne yapmayı unuttu? Bütün sıkıntılar tamamen dürüst olmak içinse,çok sıkıcı. Neler olduğunu bilmemesi Jongin'in hoşuna gitmedi.
#Jongin,Sehun'un evine gitmeye karar verdi,bir yıl önce itiraf ederken kullandığı silah olan açelyalarla. Ön kapının önünde dururken ellerini endişeyle sıktı. Içinde bulunduğu durum,bu kapının önünde yüzlerce hatta binlerce kez olmuştu. Jongin,sakşnleşmeye çalışırken,kalbinin göğsünde patladığını hissetti ve giydiği siyah papyonunu tekrar ayarladı. Geç bir sonbahar gecesiydi; neden kendini bu kadar sıcak ve rutubetli hissetti?
#Çiçeği sırtının arkasında tuttu ve kapıyı bir kere tıklattı,sonra tekrardan,önce geri adım attı ve birinin onun için kapıyı açmasını sabırla bekledi. Jongin hafifçe titredi,gecenin soğuk rüzgarının aniden yükselişiydi. Ah,soğuk var Jongin. Jongin ileri geri sallanarak düşündü.
#Bir tık sesi duydu,kapıda Oh Jinhun belirdi. Sehun'un erkek kardeşi. Jongin gülümsedi ve Jinhun'un omzundan kısa bir süre eve baktı; "Merhaba Hyung-nim,Hunnie burada mı?"
#Jinhun ağzını açtı,bir şey hakkında düşündü ve geri kapattı. Bir kaç dakika sonra,kafasını salladı ve Jongin'in bile anlayabileceği sahte bir gülüş gönderdi.
#"Hayır! O,ah,Soojung ile bir proje yapıyor!" Jinhun kapı kolunu tuttu ve öfkeyle başını salladı." Şey,sonra görüşürüz,Nini! Hoşçakal--"
#"Bekle,Hyung." Jongin kapanmasını önlemek için ayağını kapıda sıkıştırdı ve Jinhun'a dikkatlice baktı. "Yalan söylemek kesinlikle çok korkunç,biliyormusun. Sorun ne?"başını eğdi ve büyük adama endişeyle baktı. Jinhun kısa bir süre baktı ve iç çekti.
#"Bak,Jong. Sana söylemek istiyorum. Gerçekten,yaparım,fakat...
Bunu istemeyen insanlar var. Seni."siyah kahküllerini yana savururken sessizce açıkladı. Jinhun,küçük gülümsemesini silmeden ve kollarını küçük olana açmadan önce Jongin'in düşen yüzünü ve ah çekmesini izledi. "Üzülme. Sana sarılacağım küçük adam."#Jongin,Jinhun'un açılmış bekleyen kollarına yavaşça girdi ve kendini büyük siyah kazakta boğdu. Çiçekleri yere düşürdü ve tuzlu gözyaşları akmaya başladı,Jinhun'un sessizce onu teselli ettiğini farketmedi bile.
#"Sen ağlıyorsun,Nini."açık açık söylemişti. Genç adam,esmerin yüzündeki ıslaklık izlerini silmek için baş parmağını kullanmıştı. Jongin sadece hayal kırıklığı,karışıklık ve Jinhun'un kazağında ölçülebilen bir yalnızlık hissetti. Jinhun hiç bir şey yapmadı fakat Jongin'i sıkıca tuttu ve hafifçe ileri geri salladı,tıpkı Jongin'in önceden yaptığı gibi.
#"Ben-ben--hıck!-- N-ne hata yaptığımı bilmiyorum."parmakları Jinhun'un kazağını sıkıca kavrarken yumuşak bir sesle söyledi." Beni birden görmezden gelmeye başladı--hıck!-- ve ne yapacağımı bilmiyorum,Hyung!" Jongin yarın yokmuş gibi ağladı ve yumrukları hiç bir işe yaramadı. Jinhun hafifçe Jongin'in kulağına yaklaştı ama esmer olan sakin oluncaya kadar sessiz kaldı,ve vücudunu sarsamadı, hıçkırıkları iş görüyordu zaten.
#Jinhun,Jongin'i çekip omuzlarından tuttu. "Jongin - ah, buna ne dersin:Sehunnie'ye onu aradığını söyleyeceğim ve ona çiçekleri ver tamam mı? Artık ağlama,çünkü Jisoo-noona ikimize de kızacaktır. Sen ağladığın için,bense seni görünüşte bir nevi ağlattığım için."
#Jongin yere dik dik bakarak bir kaç kez burnunu çekti. "Evet,Hyung." Nemli gözlerini gömleğinin kenarına bastırmadan önce mırıldandı. Yerdeki çıplak açelya buketini kaldırdı,düşen ve kirli yaprakları görünmeyen bir yere iteledi.
#Jongin,Jinhun'a buketi uzattı. Jinhun minik bir gülümsemeyle buketi aldı ve minnetle başını salladı. Fighting yapmadan önce göz kırptı ve Oh ailesinin sınırlarından dışarı geri adım attı,kapı kısa süre sonra kapandı.
#Jongin parmaklarıyla gözlerini silmeden önce dudağını ısırdı. Ağlayan bebekler havalı değil Jongin. En yakın arkadaşının evine giderken kendi kendine bunu düşünmüştü. Jisoo-noona yıllar önce böyle söylemişti.
#Jongin sadece en iyisini umdu,ve görmezden geldiği mesajları,çağrıları... Ve kapıyı çaldığında hepsinin cevabını öğrenecekti.
-BÖLÜM SONU-
Finalde sizlerinde fikirlerinden ek final yapılacak. Fikirlerinizi
yorumlara ve bana yazabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever -sekai- {TÜRKÇE}
Historia Corta@sheepxing adlı yazardan izin alınarak yazılmış bir çeviridir. Her şey muzlu bir süt ile başladı...