Yeni Lisemdeki Hayatım.

                  Selamlar. Uzun bir ara verdim sanırım. Çok ısrar edenleri kıramadığım için bomba gibi bir geri dönüş yaptım. Bıraktığımda kitabı küçücük bir okuyucu sayısına sahiptim.  Şimdi ise 56k lık büyük bir okuyucu kitlesine sahibim. Okuyan okumayan herkese çok teşekkür ederim. Bugüne kadar yanımda oldunuz. Çok güzel insanlar tanıdım.Aynı zamanda yorumlarınız çok hoşuma gidiyor bol bol yorum yaparsanız sevinirim gerektiği kadar düzeltmeye çabalıyorum kendimi. Neyse fazla uzatmadan çok istediğiniz bölüme geçiyorum. İyi okumalar ^^

****

*Cenk'in Ağzından*

Geç saatte eve gelmiştim. Lambalar kapalı olduğu için kardeşimin uyuduğunu anladım. Tabi minik bedeni o kadar olayı kaldıramıyor haklı da. Genel olarak kafasını dağıtmak için en iyi kaçış yöntemi uzun süre uyumasıdır. Onu yapıyor şu anda. Yukarı çıktığımda odasının kapısını açıp baktım. Üzerindeki pikeyi gene savurmuş bir yere. Üzerini örttükten sonra odasından çıkıp kendi odama geçtim. Kısa bir duşun ardından saçlarımı kurutmayıp yatağa uzandım. Gecenin karanlığına bıraktım kendimi..

*Çisilin Ağzından.*

Kapının kapanma sesi yüzünden uyandım. Ya ben rüyamda ne güzel Dean Winchester'ı görüyordum. Bıraksaydın da iki hayalet avlasaydık şurada. Uyandığımda bir daha uyuyamadığım için yataktan kalktım. Cenk'in odasında bakmayı ihmal etmedim. Uyuyordu demek ki eve gelebilmek aklına gelmiş. Saçlarının ıslak olduğu kapıdan bile belli oluyordu. Hasta olacak hiç dinlemiyor. Üzerini örttükten sonra aklıma geçen zaman ki olaylar geldi tiksinmedim değil. Daha fazla durmayıp odadan çıktım. Üstümü değiştirdikten sonra telefonuma bakmayı akıl etmiştim. Berkin mesajına cevap verdikten sonra anahtarımı ve kaykayımı alıp evden çıktım. Tepeye doğru yol aldım. Gecenin karanlığı rahatlatıyordu dostum gibiydi sanki. Vardığımı fark ettiğimde uçurumun ucuna oturdum. Burada takılmak iyi gelecek gibiydi. Kafamı boşaltıp gökyüzünü izlemeye koyuldum.

*Berkten Devam.*

Mesaj sesi beni uyandırdı. Küfür ede ede kimin mesaj attığına bakmaya çabaladım. Çisilin yazmış olduğunu görünce şaşırdım.  Bu saatte uyanık olmasının sebebi neydi ki merak ettim şimdi. Aramaya karar verince numarasını tuşladım ve açmasını bekledim.

-Çi'' Efendim.''

-Be'' Bu saatte niye uyanıksın çisil hanım.''

-Çi'' Hiç uykum kaçtı bende dışarı çıkıp dolanayım dedim.''

-Be'' Nerdesin sen.''

-Çi'' Bizim tepede.''

-Be'' Bir yere ayrılma geliyorum yanına.''

-Çi''Tamam.'' 

Telefonu kapadıktan sonra üzerimi değiştirip evden çıktım.

*Çisilin Ağzından.*

Telefon sesi yüzünden irkilmedim değil. Kendime gelip arayana baktım. Nutellalı pizzam yazısını görünce açtım. Konuşmanın ardından telefonu kapadı. Yanıma geliyordu. İşte bu yüzden berki abimden bile daha çok seviyorum her zaman yanımda çünkü yalnız bırakmıyor. Gecenin bir vakti bile olsa  çekinmeden üşenmeden yanıma geliyor. İyi ve kötü her zaman yanımda. Berki yeri geldi mi arkadaş yeri geldi mi abi kardeş gibi görebiliyorum tüm dertlerimi dinleyip fikir üretebiliyor. Eski anılar bir bir aklıma gelmişti bile.

****

Yeni başlamıştım liseye o zamanlar. Tabi herkes ya etrafa bakınıyor ya da tanıdık birilerini arıyordu. Berkle birlikte seçmiştik bu okulu. Ciddi anlamda Berkle arkadaşlığımız küçüklüğümüze dayanıyor. Çisem,Burak ve Öyküyle de zaten Berk sayesinde tanışmıştım. Berk kolumu dürtünce irkildim

B'' Çisil daldın gittin noldu ne düşünüyorsun''
 
Ç'' Yok öylesine dalmıştım hadi sıraya girelim'' 
 
  Sözümü dinleyip sıraya girmiştik. Klasik müdürün konuşmasının ardından hangi sınıfta olduğumuzu açıklıyorlardı. Berkle aynı sınıfta olduğumu öğrenince sıkıca sarıldım ona. Şansımız yerindeydi. Keşke öyle düşünmeseydim. Herkes hangi şubede olduğunu öğrenince yavaş yavaş okula girmeye başlamıştık bile. Zar zor çabalarla sınıfı bulduk ve en arkadaki sıraya gidip oturduk. Okul hakkında muhabbet ederken sınıfta bir hareketlilik olduğunu sezmiştim kafamı az çevirip baktığımda hoş bir çocuğun etrafında fazlaca kız olduğunu gördüm. Popüler olanları pek sevmezdim çekilmez tipler oluyorlar genelde. Berkde benim başka yere baktığımı görünce kafasını o yöne çevirdi. Çocuğa tip tip baktıktan sonra kaşlarını çatıp bana baktı.

Be" Vay hanımefendi daha ilk günden çocuk kesmek ha unutma ki bana abinin emanetisin gözlerini oyarım bilmiş ol."

Çi" Ne dediğinin farkındamısın ne bakması kesmesi sadece topluluk dikkatimi çekmişti ona baktım yoksa egolular umrumda değil."

Be" İyi öyle olsun." diyerek önüne dönüp ellerinide çicek ol pozisyonunda bağlamıştı. Aklı sıra bana küsecek. Kafasına bir tane yapıştırıp gülünce oda bana bir tane vurdu. Beklemediğim için bir an gülmem durdu. Oda benim yüzüme bakarak daha çok gülmeye başladı bende dayanamayarak ona katılmıştım. Bir an gözüm topluluğa kayınca çocuğun bizim yöne baktığını fark etmem kısa sürmüştü. Etrafındaki kızlar sıkmış gibiydi onu. Kovalamak için çaba harcıyor ama fayda etmiyor gibi bir hali vardı. Benim ona baktığımı görünce gülümsedi. Bende tebessüm ettim. Tabi Berk durur mu durmaz. Çocuğu kolundan tuttuğu gibi sınıftan dışarı sürükleyerek çıkardı. Bende peşlerinden koştum. Arkamızda şaşkın bakışlar bırakarak. Bütün okulu aradığım halde bulamamıştım. Nereye kayboldularsa bunlar. Berkin sinirli hali çok manyak olduğu için endişem git git artıyordu ki ders başlamıştı bile. Kafam dalgın halde bir ağacın altına oturmuştum bile. Endişeden dolayı çoktan hıçkırıklarımı salıvermiştim etrafa.

**Bölüm Sonu.**