O nasıl gelmişti buraya.?Hem daha vardı gelmesine. Kimden mi bahsediyorum. Canım kardeşim, arkadaşım selinden. O sarı saçlı, mavi gözlü kalbi güzel arkadaşım benim.
Kalktığım gibi koşarak üzerine atladım. Sıkı sıkı sarıldım uzun zamandır görmüyorum.
- Canım hoşgeldin. NEDEN BANA HABER VERMEDİN SEN?
-Sakin ol yeşilli süpriz yapmakdı amacım sen beni mi kırıyorsun şimdi? Hem sen nası fark etmedin beni? Hayır yani Allahtan kafanı kaldırdın. Kaldırmasan görmeyecektin yeşilli. Bi an sen görmeden çıkmayı düşündüm? :))
-Canım benim kafam dalgın son zamanlarda şirkette yoruluyorum e senin gibi değiliz gerçi sende yorulacaksın artık. Gel otur kuzum ne istersin? Yemeğe çıkalım mı?
-Yok yeşilli bir kahve alır yorgunluğumu.
Hemen semayı aradım ondan bize bir sade bir orta kahve yapmasını istedim ve telefonu kapattım. Biz muhabbet ederken sema kahveleri getirdi bana ve kardeşime verdi. Tam kapıdan çıkacaktı ki bana dönerek
-Efendim, Yarın imza atılacaktı. Unutmayın. Tüm gününüzü bu projeye ayırdınız. Yarın imza dışında hiçbir randevunuz yok. 2 gün sonra da EYFA şirketin balosuna davetlisiniz. Sizi bizzat Emre bey davet etti. Afiyet olsun efendim.
Sema kapıdan çıktıktan sonra selin bana bakmaya başladı. Hadi inşallah çabuk biter
-Kim kız bu emre seni davet etmiş hayır mı?
- Ya kuzu önemli biri değil her şirket sahibi gibi beni baloya davet etmiş. Normal bir şey bu
-Onu biliyorum canım. Onu sormuyorum ben bizzat davet etti kısmını soruyorum.
-Kuzum dün toplantı vardı. EYFA şirketle. Yarın imza atılacak o kadar. Ne bileyim adam neden bizzat kendisi davet etti ona sormak lazım
- Hı diyorsun ki normal biri.....
-
-Var yeşilli bişey. Adam yakışıklı mı?
-Bana bak laleli deli etme beni banane yakışıklı mı değil mi?
- oy benim yeşillim sonunda birini mi beğendi tamam kuzum sustum ben.
-Selin delirtme beni al anahtarı git yat akşam yemeye gidelim
- Tamam tatlım...
Anahtarı aldı deli kız. Odamdan çıktı bende tam nefes alıp sakinleşeyim diye düşünürken birden kafasını içeri uzattı
-şşş yeşilli böyle kedi hallerini emre gördüyse ondan bizzat çağırmıştır panter kızım.... ;)
Sinirle kalemi kafasına fırlattım ama o hızlı davranıp kapıyı kapattı. Deli kız. Emre emre tutturdu eve geçincede devam edecek Allah ım sen konuyu biliyorsun amin...
Leptopuma döndüm bir mail dikkatimi çekti" 2 gün sonra yapılacak balomuza sizi bizzat davet ederim. Gelmeniz hepimizi mutlu edecektir. "
EYFA ŞİRKETLER GRUBU
EMRE SOYKAN
Şaşırttı... Ne diyim ya tamam adam hoş yakışıklı ama benim hiçbir erkekle işim olmaz olamaz... Ben asla kimseye bağlı olamam. Neyse Aşkın işine bak!
Kendime kızdıktan sonra işe koyuldum. Bir kaç dosyayı inceleyip rapor tuttum. Yarın ki toplantı için bir kaç araştırma yaptım. Emre ye şirketi babası bırakmış. O değilde Emre bey Di ben ne ara Emre yaptım offff. Ah selin! Aklımı karıştırmada bir numara.
İşlerimi bitirdim ve masamdan telefonumu ve saatimi aldım. Kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açıp odamdan dışarı çıktım. Sema masasında uğraşıyordu.
- Sema ben çıkıyorum. Önemli bir iş olursa haber verirsin. Yarın ki toplantı ile ilgili bilgileri bana mail atarsın.
- Tamam Aşkın hanım. İyi günler.
Asansöre doğru ilerledim. Saate bakmak aklıma yeni geliyor ne güzel değil mi? Neyse şimdi saat 2. Pastaneye gitsem falan 4 gibi evde olurum. Şimdiiii önce gideyim de güzel bir pasta alayım.
Asansörden inip şirketin önünde duran arabama atladım. Çantamı yan koltuğa fırlattım ve arabayı çalıştırdım. Keyfim yerinde bir müzik iyi gelecek deyip CD yi açtım. Hoplaya oynaya geldim pastaneye. Arabayı park edip pastaneye girdim. Bu pastanenin pastası bizim için önemliydi. Selin le ben hep buraya gelirdik. Anısı çok fazla. Neyse.. Bakalım neler var. Hım bu olmalı... Sanırım bir doktora en iyi pasta bu olur...Allahım pek sevinecek.
Pastayı alıp arabama doğru gittim. Ben arabaya binerken karşı tarafta emre beyi gördüm. Neden buradaydı ki... Göz göze geldik bana neden böyle bakıyor anlamıyorum bu adamı tanımıyorum bile... Tebessüm edip içeri girdim arabayı çalıştırıp eve sürmeye başladım. 45 dk da anca gelebildim eve. Arabadan inip kapının önüne geldim. Zile bastım. Selin in ayak sesleri geliyor deli kız düşecek. Kapıyı açtı tam üzerime atlayacaktı ki elimdeki pasta kutusunu gördü. Sanki aşık olmuş gibi elimdeki pastaya bakması korkutmuyor değil tabi. Pastayı elimden aldı ve içeri girdi. Bana hoşgeldin dahi demedi. Ah deli kız.
İçeri girip kapıyı kapattım. Çantayı ve ayakkabıları dolaba bıraktım. Salona geldim. Bizim deli kız gene yok.
- Laleli?
- Ne var yeşilli? Bir bırakta şu güzelliğe bakayım
Bu kız deli edecek adamı. Tatlıyı çok sever ve yer kilo almaz. Yanına mutfağa gittiğimde ağzında pasta elinde çatal vardı. Ovvv pastaya direk dalmış.
- Laleli?
- kızım sus az bitsin şu
- asıl sen sus ve dur kızım hasta olacaksın
- yeşilli doktorum ben merak etme
- doktorlarda şeker koması geçirebiliyor hem beni unuttun be sen
- yeşilli haklısın tamam. Bıraktım
Bana sarılmaya çalışınca omuz silktim. En nefret ettiği şeydi. Sinirlendi ve üzerime gelmeye başladı. Bende Ya Allah deyip kaçmaya başladım. Mutfak kapısından bahçeye çıktım.
- gel buraya yeşilli o omuz silkmek neymiş göstericem
- ne var sende beni seçseydin pasta yerine
- düzgün söyle omuz silkme sende gel buraya
Adam doktor ve sporcu tuttu beni. Tuttu da beraber düştük... İkimizde gülmeye başladık. Deli gibi gülerken birbirimize sarılıyorduk.
- yeter bu kadar yürü lale
- uf sende kızım pasta çok hoştu ya
- ne sandın . Hadi gel içeri girelim.
Yeşilliyle içeriye doğru yürürken birden arkama döndüm
- AŞKIN?
ARKADAŞLAR OKUDUĞUNUZ İÇİN SİZLERE TEŞEKKÜR EDERİM. DEDİĞİM GİBİ EKSİKLERİMİ SÖYLERSENİZ DÜZELTMEK İSTİYORUM. TEŞEKKÜRLER....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir tutam sadakat
Teen FictionKendi geçmişini düşünürken kızımız, izlendiğinden habersizdi... Denizin sesi onu rahatlatırdı ama bu sefer kendini daha da kötü hissetti... Geçmişin ve geleceğin ağırlığı arasında bir arafta kaldı..