2. Bölüm "Well, that was scary."

1K 157 24
                                    

Ilık su vücudumdan akıp giderken rahatlıkla gözlerimi kapattım, buna ihtiyacım varmış. Saçlarımı son bir kez duruladım ve zorlukla suyu kapatıp kendimi dışarı attım. Hızla çıkardıkları havluyu vücuduma sarıp uzun, geniş koridora çıktım. Etrafta kimse görünmüyordu, bu iyi bir şey sayılabilirdi.

Kapılarda göz gezdirirken yaptıkları şeyle yüzümü buruşturup kısık sesle mırıldandım. "Kim oda kapılarının üzerine isim yazar ki?"

Büyük siyah harflerle Zayn yazan kapıyı açtım ve beklediğimin aksine oldukça renkli bir odayla karşılaştım, o çocuk kesinlikle mavi bir odaya sahip olamazdı. Duvarlardaki posterler oldukça iyi bir müzik zevki olduğunu gösteriyordu.

Odada göz gezdirmeyi bırakıp yatağın üstünde oldukça dikkat çeken siyah iç çamaşırlarına baktım. Dişlerimi gıcırdattım ve çabucak iç çamaşırlarını üzerime geçirdim, şaşırtıcı bir şekilde tam bedenime uygundu. Saçlarımı kurularken bir yandan da odayı incelemeyi sürdürüyordum, kurulama işlemi bittikten sonra dolaba yönelip beklemeden kapağı açtım. Birkaç saniye dolaba baktıktan sonra Kiss tişörtünü çıkarıp üstüme tuttum, müzik zevki gerçekten iyiydi.

Tişörtü üzerime geçirmek üzereyken kapı açıldı ve karşımda kesinlikle belinde sadece havlu olan bir Harry beklemiyordum, demek istediğim ıslak saçları onun da duş aldığını gösteriyordu ama kendi odası varken neden Zayn'in odasına gelmiş olduğu sorusuna cevap bulamıyordum.

Gözlerimi gözlerine rahatsız edici bir şekilde dikip cevap vermesini bekledim, cevap vermek yerine kollarını göğsünde birleştirip bana baktığında ise boğazımı temizlemekle yetindim.

"Genelde insanlar başkalarının odasına girmeden önce kapı çalınma nezaketinde bulunur." dedim homurdanarak. Kaşları şaşkınlıkla havalansa da uzun sürmeden o ifade yerini alaylı bir gülümsemeye bıraktı.

"Başkasının odasına girerken bunu aklımda tutmaya çalışırım Hazel."

Islak saçlarını savurdu ve boynundaki havluyu kullanarak kuruladı. Kaşlarımı çatmış suratına bakmayı sürdürürken bunu anlamış gibi kafasını kaldırıp bana baktı. "Ah... Kapıdaki isimlere göre mi girdin?" diye sorduğunda ise onu başımla onayladım sadece.

"Aslında, bana her ne kadar saçma gelse de Max'in yanıltma yöntemi." dedi omuz silkerek. "Biliyorsun oldukça sık baskınlara uğrarız. Kasaba küçük olsa da sen sadece kendi kısmını biliyorsun, her yerin karanlık kısımları vardır."

Kaşlarımı çattım. "Çok saçma bir yönteminiz varmış."

Haklı olduğumu söyleyen birkaç mırıltı çıkardığında gözlerimi devirdim ve elimdeki tişörtü üzerime geçirdim.

"Güzel bir müzik zevkin varmış." dediğimde ukala bir gülümseme yolladı bana. "Ayrıca, iç çamaşırlarının yatağında ne işi vardı?"

Gülümsemesi genişledi ve dudaklarını büzüp bilmiyormuşcasına omuz silkti yine. "Tişörtüm sana yakışmış Hazel."

Olması gereken ses tonundan oldukça uzak sesiyle kafamı kaldırıp gözlerimi ona diktim. Çekici biriydi, fakat yaptıkları onu sanki bir erkek fahişesiymiş gibi gösteriyordu. Biraz eğlenmenin kötü olmayacağını düşündüğüm bir anda gülümsedim. "Neden karşına hep bu şekilde çıkıyorum ki?" dedim melodik bir sesle. Ona doğru bir adım attığımda buna şaşırmış gibi bir mırıltı çıkardı. "Birkaç dakika önce sadece iç çamaşırlarınlaydın."

Küçük bir kahkaha atıp kollarımı önümde birleştirdim. Ukala davranışları içimdeki tanrıçayı harekete geçiriyordu. "Bundan rahatsız olduğunu düşünmüyordum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 06, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin