bölüm 1

33 12 0
                                    

Dönüş yolundayken bugün olanları düşünüyordum. Eğer en yakın arkadaşım Meryem olmasaydı bildirirdim hadini o şırfıntının. Neymiş yetimhanede büyüdüm diye altına girmediğim kimse kalmamış. Ben düşüncelerimde Sema'yı döverken, gelen sesle düşüncelerime ara verdim. Boğuk boğuk gelen ses beni olduğum yere kilitledi. Ya bir kız tecavüze uğruyorsa. Annem bu yüzden yaşama gözlerini kapatmamış mıydı? Belki kurtarırım diye ya Bismillah deyip gelen sese doğru yürüdüm. Görünmemek için çöp konteynerının arkasına sakladım. Her yer karanlık olduğu için gözüm alışana kadar hiç bir şey görmedim. Görüntü netleşmeye başlayınca kanımın donduğunu hissettim. Saçı sakalı birbirine karışmış elinde kanlı bıçak bulunan bir adam, yerde ise genç bir delikanlı. Korkum devreye girince beni görmesin diye geri kaçmaya başladım. Anlattımığımı sandım taa ki o sesi duyana kadar
- kimsin sen?
Tekrar koşmaya başladım, arkamdan geldiğini biliyordum. Koşarken tenha sokaklara girmiştim. Telefonla polisi aramayı düşündüm ama sonradan telefonumun şarjını bittiğini hatırladım tembellikten evde katarım demiştim. Arkamdan gelen adamla aramı açmaya çalışıyordum. Kaçma kovalamaca devam ederken önüme yol ayrımı çıktı, pek zamanım olmadığı için yakın olduğum sokağa daldım. Biraz daha ilerledikten sonra çıkmaz sokak olduğunu anladım. Adım sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Sığınak bir yer bulmak için arkama bakmaya başladım. Çok geçmeden ağzımı iri bir el kapattı. Olağan gücümle çırpınmaya başladım. Ben çırpındıkça elleri daha sıklaşıyordu. Pes edip durdum. Demek ki kaderimde annem gibi olmak varmış. Ben asla pes eden değildim ama pes ettim.
     Adam birden beni yere itti. Yüzüm yere çarparken acı sonun geldiğini anladım. Gözümü kapattım. Tepki beklerken başka bir adam geldi. Karanlıkta olduğu için yüzünü tam göremiyordum. Katil sonradan gelene doğru bıçak salladı. Karşıda ki adam takmayıp katilin burnunun dibine kadar girdi. Ne olacağını beklerken katile atılan kafa ile acı bir feryat yükseldi. Katil yere yığılıp kaldı. Ben hemen kendime gelerek:
- Ne yaptın ya adam öldüyse hapislerde çürürsün deyince:
-Sen manyak mısın adam seni koyun kesermiş gibi kesecekti. Bana teşekkür edeceğine saçmalamaya başladım. Nankör, dedi sinirle. Biraz düşününce ona hak verdim.
-Tamam doğru söylüyorsun. Özür dilerim ve teşekkür ederim, dedim hatamı telafi etmek istercesine.
- Şimdi hadi benim eve gidelim. Bu adam ölmemiş sadece bayıldı. Kalkarsa peşine düşebilir. En azından kısa bir süre kaybol. En Uygun yer ise benim evim, dedi. Ben de:
-Ya bana baksana sen oradan yosma gibi mi duruyorum. Gelmeyeceğim bu kadar, dedim alaya alarak.
-Geleceksin dediysem gele...., daha cümlemi tamamlanmadan kafama yediğim darbe yüzünden bilincim kapanmaya başladı.
Ahmet'in ağzından
-olum sen kafayı mı yedin? Diye yardımcıma bağırdım.
-Efendim özür dilerim size saldıracak sandım, dedi.
- Bırak özürü kızı kaldıralım yerden. Bizim eve gidelim başı dertte, dedim sakinliği ele alarak.
-Hemen efendim, dedi.
 

KaçakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin